D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­ ­-­ ­2­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­ ­-­ ­2­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­   YOLCU OTOBÜSÜ TIRA ARKADAN ÇARPTI: 20 YARALI Manisa'nın Kula ilçesinde, tıra arkadan çarpan şehirler arası yolcu otobüsünde 2'si ağır 20 yolcu yaralandı.

YOLCU OTOBÜSÜ TIRA ARKADAN ÇARPTI: 20 YARALI

Manisa'nın Kula ilçesinde, tıra arkadan çarpan şehirler arası yolcu otobüsünde 2'si ağır 20 yolcu yaralandı.
Kaza, bugün saat 06.00 sıralarında, İzmir- Ankara D-300 karayolu üzerinde, Esenyazı-Gökçeören Kavşağı arasındaki yolda meydana geldi. Ankara'dan İzmir'e giden, Barış Doğrusöz yönetimindeki 50 DK 264 plakalı şehirler arası yolcu otobüsü, önünde giden Halil Zeybek yönetimindeki 45 N 9998 plakalı tıra arkadan çarptı. Çarpanın etkisiyle tırda yüklü pancar küspeleri yola döküldü. Yolcu otobüsündeki 27 kişiden 2'si sıkışarak olmak üzere, 20'si kazada yaralandı. Vatandaşlar kazayı sağlık, itfaiye ve jandarma ekiplerine bildirdi. Kaza yerine gelen itfaiye ekipleri araçta sıkışan 2 yolcuyu kurtardı. Yaralı 20 yolcu ambulanslarla çevre hastanelere kaldırıldı. Yaralılardan sadece 2'sinin hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. Yol ise İzmir yönüne yaklaşık 1.5 saat kapalı kaldı. Araçların çekilmesiyle yoldaki ulaşım normal seyrine döndü. Jandarma, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü
-----------
- Kaza yerinden görüntü
- Otobüste sıkışan yolcuların Manisa Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri tarafından çıkarılması
- Yaralı yolcuların ambulansa bindirilişi
- Kapanan yolun tek şeritten kontrollü olarak açılması
- Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Hasan YİĞEN / KULA (Manisa), (DHA)

========================

LASTİĞİNİ PATLATIP 40 BİN TL'SİNİ ÇALDILAR

ADANA'da bankadan 40 bin TL çeken Recep İpek, 200 metre gittikten sonra otomobilin lastiğinin patlak olduğunu fark edip, durdu. İpek'in lastiği kontrol ettiği sırada yardım etmek bahanesiyle yanına gelen Asım A., ön koltukta poşetin içinde duran 40 bin TL'yi alıp kaçtı. Polis, Asım A.'yı kısa sürede yakaladı.
Olay, 26 Şubat saat 16.30 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Abidinpaşa Caddesi'nde meydana geldi. Emlakçılık yapan Recep İpek, cadde üzerindeki bankadan para çekmek üzere otomobilini yol kenarına park etti. Hesabından 40 bin TL para çektikten sonra aracına binen İpek, 200 metre ilerledikten sonra sağ arka lastiğin patlak olduğunu fark etti. Otomobilden inen İpek, lastiği değiştirdiği sırada yoldan geçen Asım A. yardım etmek istediğini söyledi. Yardım teklifini kabul eden İpek, yedek lastiği çıkarmak için otomobilin bagajına yöneldi. Asım A., bu sırada, ön koltukta içinde 40 bin TL bulunan poşeti alıp, kaçmaya başladı. Parasının çalındığını fark eden İpek, bir süre şüphelinin koşsa da yakalayamadı. Durumu polise bildiren İpek, olayın şokunu atlatamadı. Polis olayla ilgili soruşturma başlatırken, hırsızlık anı cadde üzerinde bulunan bir iş yerinin güvenlik kamerasına anbean yansıdı.
'ÇALMADIM, YOLDA BULDUM'
Çaldığı parayla yakalanan Asım A., hırsızlık yapmadığını ve parayı yolda bulduğunu ileri sürdü. Sağlık kontrolünden geçirilen Asım A., görüntü alan gazetecilere, "Türkiye artık eski Türkiye değil. Ülkemiz çok gelişti ve büyüdü" dedi. Asım A., emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü
-------------------------
- Adli Tıp Tabelası
- Asım A.'nın Adli Tıp'tan çıkışı
- Asım A. 'nın konuşması
- Para çalınan araba detay
- Recep İpek'in görüntüsü
- Olay anına dair güvenlik kamerası görüntüleri

SÜRE: 02'12" BOYUT: 243 MB

Haber: Can ÇELİK - Kamera: ADANA,(DHA)

==================================

ADANA'DA TEFECİ OPERASYONU

ADANA'da tefecilik yaptığı öne sürülen kişilere yönelik operasyon düzenlendi. 9 gözaltı kararının bulunduğu operasyonda çok sayıda kişi gözaltına alındı. Kent merkezinde tefecilik yaparak, haksız kazanç elde ettiği iddia edilen 9 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Buna istinaden sabahın ilk saatlerinde şüphelilerin evlerine baskın yapan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Adli tıp biriminin dış görüntüsü
- Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmeleri

Süre: 01'26" Boyut: 160 MB

Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA, (DHA)

==========================

DAMLA SAKIZININ FİYATI EL YAKIYOR

AKCİĞER, astım, bronşit gibi birçok rahatsızlığa iyi gelen, gıdı, kozmetik sanayi ile tıbbi ilaç yapımında kullanılan damla sakızının kilosu, Muğla'daki aktarlarda bin 700 liradan satılıyor.
Muğla'da damla sakızı, fiyatıyla el yakıyor. Akciğer, mide, astım, bronşit başta olmak üzere birçok rahatsızlığa iyi gelen, tatlı ve kahvelerde kullanılan, kozmetik sanayi ile tıbbi ilaç yapımında yararlanılan damla sakızın fiyatı görenleri şaşırtıyor. Geçen yıl kilosu 1200 liradan satılan damla sakızı, bu yıl ise 1700 liradan satışa sunuluyor. Türkiye'ye daha çok Yunan adalarından getirilen damla sakızından almak için aktarlara gelenler, fiyatını duyunca, genelde 5 veya 10 gram satın almayı tercih ediyor. Kilo ile alana pek rastlanmıyor. Menteşe ilçesinde aktarlık yapan Şeref Barut, "Son 2 yıldır döviz kurundaki dalgalanmalar nedeniyle damla sakızının fiyatında artış oldu. Şu an kilo fiyatı 1700 lira. Bazı yerlerde ise 1900 liraya satıldığını duyuyoruz. Damla sakızını, astım, bronşit rahatsızlığı bulunan kişiler daha çok tercih ediyor. Alan kişiler zeytinyağı ile karıştırıp tükettiklerini söylüyor. Kullananların dönüşü olumlu oluyor. Ürünün pahalı olması nedeniyle müşterilerimiz daha çok gramla alıyor" dedi.
Müşterilerden Mithat Kaplan da "Damla sakızının solunum yolu rahatsızlığına iyi geldiğini söylediler. Astım, bronşit rahatsızlığım var. O nedenle damla sakızını kullanacağım. Ancak pahalı olması nedeniyle sadece 10 gram alabildim" dedi.
DAMLA SAKIZI
Sakız ağacından elde edilen damla sakızı ilk başta sıvıdır ve güneşte kurutulması sonucu sert ve saydam damlacıklar haline dönüştürülür. Ağza alıp çiğnendiğinde de hemen yumuşar. Antiseptik özelliğinden dolayı diş macunu üretiminde kullanılmaktadır. Damla sakızının en önemli özelliği antiseptik olmasıdır. Sakız olarak ağızda çiğnenmesi ağız sağlığını korur. Ayrıca çiğnenmesi dişlerin beyazlamasını sağlar. Toz olarak su ile gargara şeklinde de kullanılabilir. Bir diğer önemli faydası mide üzerinedir. Midede oluşan yanma, ekşime, alevlenme durumlarını giderir. Yemeklerden yarım saat önce çiğnemek yeterli olur. İdrar söktürücü özelliği de bulunan bu sakız, böbrek sağlığını da korur. Karaciğere faydalı olduğu gibi göğüs hastalıklarının iyileştirilmesinde de etkilidir. Nefes darlığı çekenler toz haline getirip su ile içmeleri gerekir. Havanda dövülüp bal ile karıştırılarak astım hastalarınca da kullanılabilir. Dondurma, muhallebi çeşitlerinde, kahvede kullanılır ve katıldığı gıdalara güzel bir tat katar. Ambalaj içerisinde şeffaf kaya tuzuna benzeyenleri damla sakızı reçinesidir ve dövülerek kullanılacak olanları bunlardır. Tatlı yapımlarında ezilerek toz halinde kullanılır.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------
-Kavanozdaki damla sakızının görüntüsü
-Damla sakızının terazide tartılması
-Dükkandaki müşterilerin görüntüsü
-Dükkandaki katdın tezgahtarın kavanozdaki damla sakızlarını göstermesi
-Damla sakızı alan müşterilerden Mithat Kaplan ile röp.
-Aktar Şeref Barut ile röp.
-Genel ve detay göüntüler

aber - Kamera Cavit AKGÜN / MUĞLA, (DHA)

==============

8 YAŞINDA AMA BOYU SADECE 70 SANTİMETRE

İZMİR'in Torbalı ilçesinde, daha anne karnındayken yakalandığı Mikrosefalik Osteodisplastik Primordial Dwarfism Tip 2 (Anne karnından başlayan ileri derecede büyüme geriliği ve organ bozukluklarıyla karakterize olan sendrom) hastalığı nedeniyle 8 yaşında olmasına rağmen boyu 70 santimetre, başı yaşıtlarına göre küçük ve iskelet bozuklukları olan Burak Özbek'in gelişimi son yıllarda iyice durdu. Bedriye Özbek, beynin sağ tarafındaki damarlarında da tıkanıklık bulunan oğlununun sağlığına kavuşabilmesi için Sağlık Bakanlığı'ndan yardım istedi.
Çaybaşı Mahallesi'nde yaşayan Bedriye Özbek, 9 yıl önce 3'üncü çocuğuna hamile kaldı. Anne karnındayken bebeğinin cücelik, iskeletsel anormalliler ve olağan dışı küçük baş boyutu olarak nitelenen ve ender görülen MOPD Tip 2 hastası olduğu belirlendi. Ancak, buna rağmen Özbek, 'Burak' adını verdiği oğlunu dünyaya getirdi. 35 santimetre boyunda doğan ve doğumundan itibaren de tedavisine başlanan talihsiz Burak, şu an 8 yaşına geldi. Boyu bugüne kadar sadece 35 santimetre uzadı. 9 aylık bebek kıyafetleri giyen Özbek'in gelişimi son yıllarda daha da durdu. Son bir yılda boyu sadece 1 santimetre uzadı. Özbek, kol ve bacaklarındaki kemiklerin incelmesi, omurgasında yana eğrilik ve bilek kemiklerinin kısalması gibi ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. 33 yaşındaki Bedriye Özbek, beyninin sağ tarafındaki damarlarda tıkanma da bulunan oğlu Burak Özbek'e, doktorların fiziki gelişiminin yeterli olmaması nedeniyle müdahalede bulunamayacaklarını söylediğini belirtti.
OĞLUNA ÇARE ARIYOR
Konuşma ve zekasında herhangi bir sorun olmayan oğlunun hastalığı nedeniyle günlük yaşam, eğitim, arkadaş ve beslenme gibi genel ilişkilerinde olumsuz etkilendiğine dikkati çeken anne Özbek, "Oğlum evde özel eğitim görüyor. Yaşıtlarının kendisinden daha uzun olduğunu görünce üzülüyor. Bu durum onun psikolojisini bozuyor. Doktorlar oğlumun en fazla 1 metre 35 santimetre boyunda olabileceğini söylemişlerdi. Ancak, son bir yılda uzaması neredeyse durdu. Eğer biricik evladımın hastalığına çare varsa yetkililerden ve Sağlık Bakanlığı'ndan yardım bekliyorum. Belki bir çaresi vardır. Oğlumun gözümün önünde eriyip, gitmesine gönlüm razı olmuyor. Oğlumun tedavisi konusunda bize yardımcı olunması bizi hayata bağlar, moralimizi yükseltir" dedi.
Özbek, diğer 2 çocuğunda ise hiçbir sağlık sorunun bulunmadığını da kaydetti. Hastalığına rağmen umudunu kaybetmeyip, etrafına neşe saçan Burak Özbek, "Sağlığıma kavuşacağım günü iple çekiyorum. Ben de yaşıtlarım gibi rahat bir şekilde koşup, oynamak istiyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------
-MOPD II hastası Burak Özbek'in görüntüsü
-Burak Özbek'in evde kafesteki kuşuyla ilgilenmesi ve oyun oynaması
-Anne Bedriye Özbek ile röp.
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: İbrahim DANIŞ / TORBALI (İzmir), (DHA)

=================

65'LİK 'NİNJA BURHAN' TECRÜBELERİNİ GENÇLERLE PAYLAŞIYOR

Bursa'da modern Japon sanatlarından biri olan Aikido ile 20 yıldır uğraşan Burhan Mocu, açmış olduğu spor salonunda tecrübelerini gençlerle paylaşıyor.Uzakdoğu sporlarıyla ilgilenmesi sebebiyle öğrencilerinin kendisine 'Ninja Burhan' yakıştırması yaptığını belirten Mocu, Aikido'nun bir tutku haline geldiğini belirterek, " Aikido'nun yüzde 90'ı felsefedir. Felsefesini aldıktan sonra bu yoldan çıkacak bir kişi sanmıyorum" dedi.
Uzun yıllar çeşitli spor dallarıyla ilgilenen Burhan Mocu (65), Aikido'ya merak sardı. Çocukları sayesinde spor yapmaya başladığını belirten Mocu, sprola başlayan kariyerine usta olarak devam etmek isteyince spor salonu açtı. Yaklaşık 20 yıldır Aikido'yla ilgilenen Mocu, çeşitli yaş gruplarına Aikido dersleri veriyor. Alt yaş sınırını 7, üst yaşa ise sınır belirlemediklerini söyleyen Mocu, daha çok genç yetiştirmek istediğini ve hepsinin birer Aikidocu olmasını istediğini belirtti.
Aikido hakkında kısa bilgiler aktaran Burhan Mocu, "Aikido aslında bir savaş sanatıdır. Savaşta kullanlan teknikler, bunlardan ayıklanarak modern hale getirilip insanlara sunulmuştur. Çalışmalarımızı ikili gruplar halinde yapıyoruz. İkili çalışırkende savaşın ne kadar kötü olduğunu anlamak için bunları deneyerek öğreniyoruz. Aikido aslında bir savaş sanatı ama biz savaşmamak için bunu yapıyoruz" dedi.
'FELSEFESİNİ ANLAYAN SPORU BIRAKAMAZ'
Aikido'nun genç kuşaklar üzerindeki etkisini anlatan Mocu, "Çocuk gruplarına özgüveni öğretir. Kavga etmemeyi öğretir. Saldırgan olmazlar. Disiplin alırlar. Doğu sporlarında ilk önce disiplini öğrenirler. Daha sonra beden eğitilmeye başlar. Bedensel ollarak da eğitmeye başladıktan sonra biz onu yola salarız ve o yolda kendisi yürümeye başlar.Çocuklarım sayesinde spora başladım. Önceden Judo yapıyordum. Bir hocamın tavsiyesi üzerine Aikido'ya başladım. 1999 yılından beri bu sporla uğraşıyorum. Aikido müsabakası olmayan bir sanat.müsabakası etik değil çünkü sporculardan biri sakatlanabilir. Ben herkese tavsiye ediyorum. Bazı kişiler Aikio'nun vahşi bir spor olduğunu düşünüyorlar ama öyle değil. Aikido'nun yüzde 90'ı felsefedir. Felsefesini aldıktan sonra bu yoldan çıkacak bir kişi sanmıyorum" ifadelerini kullandı.
'SİNİRLERİM ALINMIŞ GİBİ'
Sporun kendisini rahatlattığını dile getiren Mocu, "Birbirleriyle savaştıkları için savaşmamayı öğreniyorlar. Savaşın ne kadar kötü, acı olduğunu algııyorlar. Savaşmadan, bakışlarımızla, duruşlarımızla, anlatımlarımızla karşımızdaki kişiyi ikna ederek savşmadan galip gelmeyi düşünüyoruz. Aikidoyla ilk tanıştığımda çok komik geldi. O zamanlar hiç birşeyini bilmiyodum. Felsefesini dahi bilmiyodum. İçine girince yavaş yavaş hoşuma gitmeye başladı. Kendimi sinirlerim alınmış gibi hissediyorum. Bu da beni rahatlatıyor"diye konuştu.
DOSTLUK İÇERİSİNDE
Karakterine uygun olduğu için böyle bir por dalına yöneldiğini söyleyen genç sprocu İsmail Demirhan Demir (16) ise, "2012 yılının ortalarına doğru başladım. Babam Polis memuru. Onlara gösterilen eğitim sonucunda hoşuna giden bir spor olduğu için ben de yöneltti. Benim de karakterime uygun olduğu için bu spora başladım. Spor yaparken belli bir disiplin içerisinde keyfi almasının bilen bir kulübüz. Aile ortamı içerisinde sporumuzu gerçekleştiriyoruz. Diğer tarz sporlarda genellikle müsabaka olduğundan dolayı sporcular birbirlerine arkadaşlıktan veya dostluktan çok düşman olarak görüyor. Bir sonraki turnuvada onu rakip olarak görecek. Dostluk içerisinde bir spor değil de daha çok kavgaya yönelik, düşmanlık barındıran, biraz kine de dayalı çalışmalar da olur. O yüzden biz Aikido da daha çok sevgimizle, saygımızla devam ediyoruz" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü
-----------
-Genç sporculardan detaylar
-Orta yaşlı sporculardan detaylar
-Burhan Mocu röportajı
-Sporcu röportajı
-Spor salonundan detaylar

Süre: 05.34 Boyut: 623

Haber-Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA, (DHA)

=================

FUTBOLA KADIN ELİ

İZMİR'de, erkek egemen futbol dünyasında bir ilke imza atıldı. 2. Amatör Lig'de bu sezon yarışmaya başlayan İzmir Ekonomi Üniversitesi Gençlik'in erkek futbol takımını kadın teknik direktör Hilal Başkol çalıştırmaya başladı.
İzmir 2. Amatör Lig'de bu sezon yarışmaya başlayan İzmir Ekonomi Üniversitesi Gençlik'in erkek futbol takımını kadın teknik direktör Hilal Başkol çalıştırıyor. Eski milli futbolcu olan ve 2 yıl önce dizinden yaşadığı sakatlık nedeniyle genç yaşta futbol kariyerine son vermek zorunda kalan 24 yaşındaki Başkol, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi Türkiye'deki kadınlara mesaj gönderen Hilal Başkol, "Kadınlar olarak bizim ülkece en büyük problemlerimizden bir tanesi kendimize inanmamamız ve güvenimizin olmaması. Benim işim gerçekten çok zor, erkeklerin egemen olduğu bir meslekte var olabilmek kolay değil. Kadınlarımız kendilerine inanıp güvensinler. Bizim yapamayacağımız hiçbir şey yok" dedi.
UEFA B Lisans Kursu'nu tamamlayıp antrenörlük belgesi aldığını anlatan Teknik Direktör Hilal Başkol, "Antrenörlüğü çok zevk alarak yapıyorum. Oyuncularım beni ilk gördüklerinde bu duruma herkes gibi çok şaşırdılar. Sadece insanların bakış açısı beni zorluyor. İlk etapta inanma ve güvenme konusunda problem yaşadım ama zaman geçtikçe bana olan güvenleri arttı. Şimdi saygı duyuyorlar. Onlarla çalışmaktan çok mutluyum. Beraber iyi işler yapmaya çalışıyoruz. Bazen abartıp onlara bağırıyorum, yine de şimdiye kadar kimse bir saygısızlık yapmadı. Lige iyi başladık. Her şey güzel gidiyor. Şu anki hedefimiz Ekonomi Üniversitesi ile bu sezonu şampiyon bitirip bir üst lige yükselmek. Antrenörlüğe erken başladım. İleride bir kadın olarak profesyonel liglerde mücadele eden bir erkek takımı çalıştırıp, bu işi çok iyi yapabildiğimi göstermek isterim" diye konuştu.
A MİLLİ TAKIM'DA OYNADI
1995 yılında Amasya'da doğan Hilal Başkol, 2009 yılında Türkiye U15 Milli Takımı'nda başladığı milli takım kariyerinde A Milli Takım'a kadar yükselerek toplamda 33 kez ay-yıldızlı formayı terletti. Futbol kariyerinde Gölcükspor, Derince Belediyespor ve Konak Belediyespor takımlarında görev alarak şampiyonluk yaşayan Hilal Başkol, kariyeri boyunca çıktığı toplam 143 maçta 63 gol kaydetti. Dizinden 3 kez operasyon geçiren ve iyileşemeyen Başkol, 22 yaşında futbolu bırakıp 2 yıl önce antrenörlük hayatına adım attı. Çok sevdiği futbolun içinde kalmak için antrenör olmaya karar verdiğini belirten Hilal Başkol, desteklerinden dolayı Bornova Belediye Başkan Adayı Mustafa İduğ ve Konak Belediyespor Teknik Direktörü Ali Alanç ile Yardımcı Antrenör Özkan Beceren'e teşekkür etti.

Görüntü Dökümü
--------------------
- İzmir Ekonomi Üniversitesi Gençlik antrenmanından görüntü
- Teknik Direktör Hilal Başkol'un top sektirip futbolcularla konuşması
- Hilal Başkol'la röportaj

HABER: Mustafa KÖPRÜLÜ - KAMERA: Onur ATIŞ / İZMİR, (DHA)

================================================


Popular Articles

Latest Articles