’da sekreterinin eski eşinin bıçaklı saldırısında yaşamını yitiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı 49 yaşındaki Op.Dr. Aynur Dağdemir için bugün çalıştığı hastanenin önünde tören düzenlendi
Dağdemir’in annesi, "Kızım ben seni çiçek satarak büyütüp okuttum. Nereye gidiyorsun" diye ağıt yaktı. Talihsiz doktoru, tıp ve hukuk fakültelerinde okuyan kızları son yolculuğuna uğurladı.
Görev başında öldürülen Dr. Aynur Dağdemir için bugün çalıştığı hastanenin bahçesinde tören düzenlendi. Vali İbrahim Şahin, protokol üyeleri, sağlık personeli, mesai arkadaşları, meslektaşları, hastaları, hastane personeli ve vatandaşların da yer aldığı yaklaşık 1000 kişinin katıldığı törende gözyaşları sel olup aktı.
ACILI ANNE: BEN SENİ ÇİÇEK SATARAK OKUTTUM
20 yaşında ikiz kız çocuğu annesi olan Dr. Aynur Dağdemir’in Türk Bayrağı’na sarılı tabutunu görenler gözyaşlarını tutamadı. Eşi Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayhan Dağdemir, Tıp Fakültesi öğrencisi olan kızı Başak, Hukuk Fakültesi öğrencisi olan kızı Tuğçe, annesi Aysel Gölpınar cenaze töreninde güçlükle ayakta durabildi.
Tabuta sarılıp gözyaşı döken yakınları güçlükle sakinleştirilmeye çalışıldı. Anne Aysel Gölpınar, "Kızım ben seni çiçek satarak büyütüp okuttum. Nereye gidiyorsun" diye ağıt yaktı.
DOĞUMUNU YAPTIĞI ÇOCUKLAR DA KATILDI
Birçok kadın da doğumlarını yaptıran Dr. Aynur Dağdemir’in cenaze törenine çocuklarıyla gelip katıldı.
Hastanedeki cenaze töreninde konuşma yapan Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Fatih Özkan, üzüntülerini ifade etmeye kelimelerin yetmediğini belirterek şöyle dedi:
"Aslında bu duyguları acıyı ve öfkeyi bir arada yaşayalı henüz 6 ay bile olmadı. Bir ağabeyimizi değerli bir meslektaşımızı kaybetmenin acısı ve ateşi daha küllenmeden yüreğimize yeni bir kor düştü. İnsanı yaşatmak için çalışan din, dil, cinsiyet ve statü farkı gözetmeksizin bütün birikimlerini şifa vermek için harcayan bir meslektaşımız değerli arkadaşımız Dr. Aynur Dağdemir menfur bir hadise sonucu görevi başındayken hunharca şehit edildi. Acımız çok büyük, tarifsiz ve telafisiz. Ben benzer acıların yaşanmaması temennisi ile çok değerli arkadaşım ve meslektaşım Dr. Aynur Dağdemir’e Allah’tan rahmet diliyorum."
BAKANDAN TELEFON
Hastane önünde alınan helalliğin ve yapılan duaların ardından Dr. Aynur Dağdemir’in cenazesi, cenaze töreni için Büyük Cami’ye götürüldü.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç da, Op. Dr. Aynur Dağdemir’in ailesini telefonla arayarak başsağlığı diledi.
Dr. Aynur Dağdemir’in saldırı sonucu hayatını kaybetmesinden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getiren Bakan Akif Çağatay Kılıç, "Kadınlarımıza yönelik yapılan bu şiddeti asla tasvip etmek mümkün değildir. Kadınlara yönelik yapılan şiddeti kınıyorum. Olayda hayatını kaybeden hanım kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum" dedi.
Bu arada hastanenin Pazartesi gününe kadar sağlık hizmeti vermeyeceği, sadece yatan hastaların tedavisinin süreceği dile getirildi.
(Cenaze törenine Aynur doktorun doğumunu yaptığı bebekler ve anneleri de katıldı)
OLAY NASIL OLMUŞTU?
Olay dün Samsun’un İlkadım İlçesi’nde bulunan özel hastanenin Çiftlik Şubesi’nde meydana geldi. Ayakkabı tamircisi olan 38 yaşındaki Yusuf Demirbaş, önce kardeşiyle kavga ettiğini öğrendiği Ş.S.’yi yolda görünce tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu Yusuf Demirbaş, üzerindeki ekmek bıçağı ile Ş.S.’yi sırtından bıçakladı. Yaklaşık yarım saat sonra da aynı bölgede bulunan özel hastaneye giderek şiddetli geçimsizlik nedeniyle 1 yıl önce boşandığı 8 yaşında bir kız çocuğu annesi 32 yaşındaki Şeyda A.’nın yanına gitti.
ARAYA GİREN DOKTORU BIÇAKLADI
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aynur Dağdemir’in yanında sekreter olarak çalışan Şeyda A. ile doktorun yanında tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine bıçağı çıkaran Yusuf Demirbaş, dehşet saçtı. Bıçağı gören eski eş Şeyda A. kendini muayene odasına kilitledi. Bu sırada Dr. Aynur Dağdemir araya girerek şüpheliyi engellemek istedi. Boşanma aşamasında Şeyda A. lehine tanıklık yapmasına da öfkelendiği Dr. Aynur Dağdemir’e saldıran Yusuf Demirbaş, bıçağı 3 kez sapladı. Kalbine gelen bıçak darbesi ile ağır yaralanan Dr. Dağdemir yere düştü.
Bağrışmalar üzerine gelen hastane çalışanları, kapıyı açtıklarında korkunç manzara ile karşılaştı. Bu sırada Yusuf Demirbaş, 5’nci katta bulunan doktor odasının penceresinden atlayarak beton zemine çakıldı. Hemen ameliyata alınan Dr. Dağdemir, yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Ağır yaralanan saldırgan Yusuf Demirbaş ise ambulansla Samsun Eğitim ve AraştırmaHastanesi’ne kaldırılırken yolda öldü.
Yusuf Demirbaş’ın geçen yıl, eski eşini tehdit ettiği gerekçesiyle mahkeme tarafından 6 ay eve yaklaşmama cezası aldığı belirtildi. 8 yaşındaki çocuklarının velayetinin ise anne Şeyda A.’da olduğu ifade edildi.
TÜRKİYE'DE KADIN CİNAYETLERİ
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Fikriye Yılmaz;
Kadın katillerine verilen “iyi hal” ve “tahrik” indirimleri için ne diyorsunuz?
Türkiyede kadın cinayetleri meselesinde verilen bu indirimler çok ciddi bir adalet sorunu. Senelerdir öldürülen kadınların aileleri ile birlikte bunun için mücadele veriyoruz. Takip ettiğimiz davaların tamammında ailelerin ortak talebi “Katile indirim uygulamayın!”
Aşırı sevgi, saygın tutum, aşk cinayeti gibi bahanelerle indirime gidiliyor. Bu durum caydırıcılığı azaltarak kadın cinayetlerinin önünü açıyor. Eğer bu şekilde giderse, bu sene içinde 2014’e oranla daha fazla kadın cinayeti yaşanacak.
Kadın Cinayetleri Raporlarınızdan Bahseder misiniz?
Kadınların neden ve nasıl öldürüldüğünü bilimsel olarak ortaya koymalıyız ki çözüm üretebilelim. Her dönem, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı her sene “elimizde rapor yok” açıklaması yapardı. En son Ayşen Gürcan, biz raporumuzu açıkladıktan bir hafta sonra “bu konuda rapor yok” açıklaması yaptı. Aslında tüm öldürülen kadınların raporları devlette tutuluyor ama bir kadın cinayeti tanımı yok. Ve kabul edilmek istenmiyor. Rapor yok deselerde bir araştırma yayınlıyorlar. Bizim raporlarımız ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın araştırmalarını karşılatırdığımızda, onların açıkladığı rakamlar ile bizim rakamlarımız arasında ciddi bir farklılık var. Bakanlığın açıklamasında çok dah az bir sayı veriliyor. Neye göre bir kadının öldürülmesini kadın cinayeti sayıyorlar? Evli olmayan kadınları neden kadın cinayeti olarak saymıyorlar?
1 Eylül ile 28 Ekim arasında toplam 45 kadın öldürüldü. Bu raporların tüm detayları mevcut ve burada şöyle bir durum çıkıyor; kadınlar en çok kocaları ve eskı kocaları tarafından öldürülmüş durumda. Evli olarak öldürülmüş 22 kadın varken, bekar olan 20 kadın öldürülmüş. Rakamlara baktığımızda ne kadar yakın olduğunu görüyoruz. Bu durumda konun aile içinde kalmaması gerektiğini gösteriyor bize.
Kadın Cinayetlerin Durdurmak İçin Çözüm Önerileriniz Neler?
Töre cinayetlerinde, Güldünya Tören’in öldürülmesinin ardından yasal mevzuatta bir değişiklik yapıldı. Töre saiki ile işlenen cinayetlerde bu indirimler uygunmıyor artık. Bu oldukça olumlu bir etki yarattı. Aile meclisi kararı ile öldürülen kadınlarda çok ciddi bir düşü yaşandı. Burada hukukun yaptırıcı gücü olduğunu somut rakamlarla görüyoruz. Aynı şeyin kadın cinayetleri içinde geçerli olmasını istiyoruz. Kadın olduğu için öldürülen tüm cinayetlerde, kadın katillerine verilen indirimlerin kaldırılmasını istiyoruz. Katilin kravat takması, saygın duruş sergilemesi, her duruşmaya katılması indirim alması için bir sebep olamaz, olmamalı. İşlenen tüm kadın cinayetlerinde, katillerin ifadeleri hep aynı. Hepsi ezberlenmiş ifadeler. Yasal boşluktan yararlanmak istiyorlar. Bu durumları hakimlerin insiyatifine bırakmadan yasal mevzuat ile kesinleştirmek gerekiyor.
Hatice kaçmazın davasındaki hakim kendini katil ile özdeştirmiştir yoksa “aşırı sevgi” indirimi veremezdi. Bu sebeple yasal boşluğu bir an önce kaldırılması gerekiyor.