K­ü­r­t­a­j­ ­g­i­z­l­i­c­e­ ­y­a­s­a­k­l­a­n­d­ı­ ­-­ ­S­a­ğ­l­ı­k­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­

K­ü­r­t­a­j­ ­g­i­z­l­i­c­e­ ­y­a­s­a­k­l­a­n­d­ı­ ­-­ ­S­a­ğ­l­ı­k­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­ Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, kürtaj uygulamasının sessiz sedasız kaldırıldığını öne sürdü.

Dün bir yazılı açıklama yapan Prof. Dr. Demir, “Kamu hastanelerinde sosyal güvence kapsamında 10 haftaya kadar ücretsiz uygulanması gereken “ kürtaj”, hiç yasal dayanak olmaksızın sona erdirildi. Online kayıt sisteminde kürtaj işlemi için kullanılan “tıbbi tahliye kodu” kaldırılınca bu konuda yapılan tüm tetkik ve hizmetler otomatik olarak durdurulmuş oldu” dedi.

Prof. Dr. Demir, medula Hastane sistemi olarak bilinen GSS (Genel Sağlık Sigortası) ile sağlık tesisleri arasında, hizmetlerin ödemesini gerçekleştirmek için oluşturulmuş sistemde kadın doğum doktorlarının kürtaj yapamadığını belirtti. Medula sisteminden kürtaj için gerekli “tıbbi tahliye” bölümünün silinmesiyle yasal olarak belirlenmiş 10 haftalık sürede kürtaj talep edenlere hizmet verilemediğini vurgulayan Prof. Dr. Demir, “Bu durum kişi hak ve özgürlüklerini ihlal ettiği gibi hekimin hasta sağlığı ile ilgili çok önemli bir konuda elini kolunu bağlamakta ve mesleki sorumluluğunu yerine getirmesini engelliyor” dedi.

Prof. Dr. Demir, spiral olarak da adlandırılan ve kamu hastanelerinde kadınlara ücretsiz olarak uygulanması gereken rahim içi araçların da doktorlar tarafından yazıldığı halde hastaneler fatura edemediği için ancak ücret karşılığı takılabildiğini söyledi.

Prof. Dr. Demir, “Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği olarak hiçbir yasal dayanağı olmaksızın hastayı ve hekimi zor durumda ve karşı karşıya bırakan bu keyfi uygulamaların bir an önce düzeltilmesini ve konuyla ilgili olarak kamuoyuna bir açıklama yapılmasını sağlık bakanlığı’ndan talep etmekteyiz” dedi.

Sağlık Bakanlığı, 10 haftadan önce yapılan yasal kürtaj işlemlerinin, Bakanlığa bağlı hastanelerde yapılmasında herhangi bir kısıtlama bulunmadığını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, son günlerde bazı meslek kuruluşlarının açıklamalarından hareketle medyada "kamu hastanelerinde kürtajın yasaklandığı" yönünde iddiaların yer aldığı belirtilirken, bu iddialara açıklık getirildi.
Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde, 31 Mart 2003 tarihli Genelge ile hekimin uygun gördüğü vakalar için hastaların ücretini kendilerinin karşılaması kaydıyla isteğe bağlı kürtaj işlemi yapıldığı hatırlatılan açıklamada, 2007 yılında yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile gebeliği 10 haftanın altında olanlara yapılabilen isteğe bağlı kürtaj işlemlerinin ödeme kapsamından çıkarıldığı ve SGK tarafından sadece tedavi amaçlı yapılan rahim tahliyelerinin geri ödemesinin karşılanmaya başlandığı belirtildi.

Bakanlığın Sosyal Güvenlik Kurumuna 'isteğe bağlı rahim tahliyesi', işleminin SUT'ta yer alması için talepte bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, SGK ile yapılan görüşme sonrası isteğe bağlı kürtaj işlemlerinin yeniden SUT kapsamına alındığı, Resmi Gazetede yayımlanmasının beklendiği kaydedildi.
Açıklamada, "Yapılacak düzenlemeyle, ücreti hasta tarafından karşılanarak yapılan 10 haftanın altındaki isteğe bağlı rahim tahliyesi işlemlerinin ücretleri artık SGK tarafından karşılanacaktır" ifadesine yer verildi.

Bu bağlamda 10 haftadan önce yapılan yasal kürtaj işlemlerinin Bakanlığa bağlı hastanelerde yapılmasında herhangi bir kısıtlama bulunmadığı vurgulanan açıklamada, ayrıca doğum kontrol yöntemlerinin Bakanlığa bağlı birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuran tüm hastalara ücretsiz olarak uygulanmaya devam ettiği bildirildi.


Popular Articles

Latest Articles