R­T­Ü­K­­ü­n­ ­g­ü­n­d­e­m­i­ ­s­p­o­r­ ­p­r­o­g­r­a­m­l­a­r­ı­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

R­T­Ü­K­­ü­n­ ­g­ü­n­d­e­m­i­ ­s­p­o­r­ ­p­r­o­g­r­a­m­l­a­r­ı­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)'nun yaptığı "Televizyonlardaki Spor Programlarını İzleme Eğilimleri Araştırması"ndan çarpıcı sonuçlar çıktı.

Araştırmaya göre, izleyicilerin yüzde 63'ü spor programlarının toplumsal şiddeti arttırdığını düşünüyor. İzleyiciler özellikle programlarda yapılan yorumların bu etkiyi yarattığı görüşünde birleşiyor. RTÜK Başkanı Zahid Akman, RTÜK'ün yaptırdığı "Televizyonlardaki Spor Programlarını İzleme Eğilimleri Araştırması"nın sonuçlarını açıkladı. Çarpıcı sonuçların çıktığı araştırmada, RTÜK Başkanı Akman, "spor programlarının toplumsal şiddeti arttırıcı etkisi olup olmadığı" yönündeki soruya, izleyicilerin yüzde 63'ünün spor programlarının toplumsal şiddeti arttırıcı niteliği olduğu yönünde cevap verdiğini söyledi. Akman, "İzleyicilerin büyük çoğunluğu programlardaki yorumların toplumsal şiddeti arttırdığı görüşünde" dedi.

Akman şunları söyledi:

Bu tür programlar tamamen reyting amaçlı, izleyicileri ekran başlında tutabilmek, diğer kanallara kaymalarını önlemek amacıyla, içeriği bir ceviz kabuğunu doldurmayacak fakat tartışması bol programlar. Yapılan bu programların toplumda şiddeti arttırdığı gerçeği göz önüne alınarak Kurumumuz tarafından değerlendirilecek ve gereği yapılacaktır. Türkiye'de spor ve futbolla ilgili yaşanan sorunların tek kaynağı televizyonlar, medyadır demek çok büyük haksızlıktır; ancak bu olumsuzluklara katkı sağlayan yayıncılar varsa biz bu yayıncılarla mücadele edeceğiz."

Akman, araştırmada deneklere "spor haber yorum programlarında konuların ele alınışı hakkındaki" düşünceleri sorulduğunda yüzde 45'inin "konuların ele alınışında eleştiri boyutu aşılıyor ve konu istismar ediliyor", yüzde 20.8'inin "konuların ele alınış biçimlerini olumlu buluyorum", yüzde 17.3'ünün ise "konuların ele alınışı yapıcı özellik taşımıyor" dediğini belirtti. Akman sonuçların genel bir değerlendirmesini yapmak gerektiğinde ise, yüzde 65'e yakın bir kesimin spor programlarındaki tartışmalarda gündeme alınan konular ile bunların değerlendirmelerinin izleyici tarafından benimsenmediğini ortaya koyduğunu söyledi.

Akman şöyle devam etti:

"Spor programlarındaki tartışmalar ile programlarda yer alan görüntü ve tezahuratlar deneklere sorulduğunda, ‘bu görüntü ve tezahuratlardan bazen olumlu bazen olumsuz etkileniyorum' diyenlerin oranı yüzde 48, ‘olumlu etkilendiğini' söyleyenler yüzde 16.5, ‘olumlu ya da olumsuz etkilenmiyorum' diyenlerin oranı yüzde 15.5, ‘olumsuz etkileniyorum' diyenler yüzde 20.2 olarak belirlenmiştir. Burada çok önemli bir sonuç sadece yapılan tartışmalar değil, futbol aktivitesi sonrasında özellikle kulüp yöneticilerinin, sporcuların yaptığı yorumlar, spor muhabirlerinin ve gazetecilerin yaptığı yorumlar izleyiciyi son derece etkilemekte. Müsabakanın sonucundan çok sonradan yapılan o yorumlar gündeme getirilerek bir haftalık lüzumsuz bir tartışma ortamı yaratılmaktadır. Bu özellikle spor programı yapan yöneticilerin dikkate alması gereken önemli bir konudur."

RTÜK Başkanı Akman, "Spor programcılarının Türkçe'yi doğru, zengin, argodan uzak ve seviyeli konuşma konusunda duyarlı olup olmadığı" konusunda izleyicilerin yüzde 65'inin programda yorum yapan yorumcuların Türkçe konusunda duyarlı davranmadıklarını ifade ettiğini belirtti. Akman bunun programların, tartışmaların üslubu konusunda çok önemli ve dikkate alınması gereken bir durum olduğunu söyledi. İzlene spor programlarının özendirici olup olmadığı yönündeki soruya ise izleyicilerin yüzde 50'sine yakın bir kesiminin ‘bu programları izledikten sonra o spor dalına karşı bir arzu ve istek duymadığını' ifade ettiğini kaydeden Akman, "Spor programları kamuoyunda spora karşı özendirilmesi, sporun günlük hayatımızda daha etkili gelmesi amacıyla yayınlanması gereken programlar iken, amacının tamamen dışına çıktığı ve tamamen reyting hedefli programlara dönüştüğü görülmüştür" dedi.

Akman araştırmanın diğer sonuçlarına ilişkin ise şunları söyledi:

"Futbol içerikli haber yorum ve spor programlarına yönelik düşünceler sorulduğunda ‘hem yapıcı ve olumlu hem de kışkırtıcı ve olumsuz programlar mevcuttur' diyenlerin oranı yüzde 50'nin üzerindedir. ‘Yapıcı ve olumlu' diyenler yüzde 27 civarındadır. ‘Tamamen kışkırtıcı ve olumsuz' görenler yüzde 21 civarındadır. Toplumsal barışın oluşmasında büyük katkı sağlayacak sportif faaliyetlerin bu manada kışkırtıcı bir nitelikle anılıyor olması tamamen bu programların içerikleri ve sunumuyla ilgili bir durumdur. Yöneticilerin bu sonucu dikkate alacaklarını umuyorum. Futbol içerikli spor haber yorum programlarında daha çok işlenen konular maç görüntüleri, hakem hataları, yorumcu ve sporcuların değerlendirmeleri, futbolcuların davranış ve beyanatları, taraftar davranışları, kulüp yöneticilerinin beyanatları olarak sıralanmış. Futbol içerikli programların sunumunda ise reyting ön planda. Bir diğer sonuç ise futbolla ilgili yorum içeren ve futbolla ilgili programlarda yönetici ve sunucuların yüzde 70'e yakının taraflı davrandığı ifade edilmiştir. Bu da objektifliğin ihmal edildiğinin izleyiciler tarafından da görüldüğü anlamına geliyor. Yine araştırma sonuçlarına göre, holiganların saldırılarına ve sansasyonel açıklamalara yer verilmemeli, spor programları izlenebilir bir saatte olmalı, programlara seyircilerin aktif katılımı sağlanmalı. ‘Spor programları toplumsal barışa katkı sağlayacak düzeydedir' önermesine ise izleyicilerin yüzde 35'i katılırken, yüzde 32 civarı kısmen, yüzde 31 civarı ise katılmadığını ifade etmiştir."

Akman, halkın yüzde 67'sinin ise RTÜK'ten spor programlarıyla ilgili beklenti içinde olduğunu söyleyerek "RTÜK, 2008-2009 futbol sezonunda özellikle futbolla ilgili yapılan spor programları için özel bir ekip kurmuştur. Özellikle cuma, cumartesi ve pazar günleri yayınlanan bu programlar anında ya da en geç ertesi gün değerlendirilerek ilk kurul toplantısına alınmakta ve içerik itibarıyla kanunumuzdaki ilkelere aykırı yayın yapanlar o hafta gerekiyorsa cezaya muhatap kılınacaktır. Türkiye'de spor ve futbolla ilgili yaşanan sorunların tek kaynağı televizyonlar, medyadır demek çok büyük haksızlıktır; ancak bu olumsuzluklara katkı sağlayan yayıncılar varsa biz bu yayıncılarla mücadele edeceğiz. Bu sezonda ilkeli tartışmaların olduğu, insanların birbirini incitmediği, trübünlerde holiganların değil futbolseverlerin egemen olduğu bir sezon diliyorum." dedi.

Kaynak: ANKA


Popular Articles

Latest Articles