­D­o­s­y­a­ ­Y­a­r­g­ı­t­a­y­­d­a­n­ ­k­a­ç­ı­r­ı­l­ı­y­o­r­­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

­D­o­s­y­a­ ­Y­a­r­g­ı­t­a­y­­d­a­n­ ­k­a­ç­ı­r­ı­l­ı­y­o­r­­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ Başsavcı Cihaner'in avukatı Turgut Kazan, Erzurum Özel Yetkili Mahkemesi'nin "Hukuku hiçe sayarak" adeta dosyayı yargıtaydan kaçırdığını iddia etti.

ANKARA(ANKA)- Aynı durumun 12 mart ve 12 Eylül'de örneklerinin yaşandığını hatırlatan Avukat Kazan, "Mahkeme tam bir fiili bir durum yaratmıştır" dedi.

Yazılı açıklama yapan Kazan, mahkemenin Cihaner'in dosyasının İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dosya ile birleştirilmesinin "adil yargılama hakkına açıkça aykırı" olduğunu belirterek şöyle dedi:

"Gerçekten, İlhan CİHANER’in Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde 02 Nisan 2010 günü yapılan duruşmasında, biz bağlantı nedeniyle Erzurum dosyasının celbi ile birleştirme isteğinde bulunmuştuk. Yargıtay 11. Ceza Dairesi de, bu dosyanın (herhangi bir gecikmeye meydan verilmeksizin kurye aracılığıyla) 14 Nisan 2010 gününden önce celbine karar vermiştir.

Bilindiği gibi, Erzurum’daki mahkeme başkanını red isteğimizin reddi üzerine, bir gecikmeye yol açmamak için itiraz hakkımızdan feragat etmiştik. Ama şimdi, o mahkeme başkanı Yargıtay yolunu hepten kapamak ve suçlanan kişileri daha da cezalandırmak için, inanılmaz, akıl almaz bir birleştirme yolu seçmiştir. Bu yol tam bir keyfiliktir ve mahkeme başkanını reddetmemizin ne kadar haklı olduğunu gösterir."

Erzurum Mahkemesi'nin İstanbul ile birleştirme kararı veremeyeceğinin altını çizen Kazan, "Önce mutabakat aranır. Bir mahkeme, öteki mahkemeye yazı yazar, görüş sorar. Bu mutabakat saptanırsa birleştirmeye gidilir" diyerek şöyle devam etti:

"Ama, Yargıtay yüksek görevli mahkeme olduğu için, CMK’nun 10. maddesine göre o isterse kendisi birleştirme kararı verebilir. Dolayısıyla, bu olayda birleştirme sorununun, öncelikle Yargıtay’da çözülmesi gerekir.

Ama, Erzurum özel yetkili mahkemesi, yasal ve hukuksal gerçekleri hiçe sayarak, tam bir fiili durum yaratmıştır. Öncelikle, 12 Mart ve 12 Eylül’de bile böyle bir örnek yaşamadığımızı belirtiyorum. Ve karar öncesi Osman Şanal ile durum değerlendirmesi yapıldığı gibi, sabahın ilk saatlerinde Osman Şanal’ın kutlamaya geldiğinin bilinmesini istiyorum. Biz, bugünkü tarihle, yeni bir başvuru yaptık. Verilen karara rağmen, dosyanın önce Yargıtay’a gönderilmesi gerektiğini vurguladık. Ama, eğer dosya hemen Ankara’ya gönderilmezse, yapılan iş dosyayı Yargıtay’dan kaçırma olayıdır."

Yapılan işlemin "Kesinlikle suçtur. Ayrık oy veren üye hariç, mahkeme başkanı ve diğer üye için, derhal soruşturma açılması gerekir" diyen Avukat Kazan, "Bu karardan herkes doğru dersler çıkarmalıdır. Olay özel yetkili mahkemelerin DGM’lerden farksız mahkemeler olduğunu göstermiştir" dedi.

Cihaner'in Avukatı Kazan, "Bu tip mahkemelerin kaldırılması için mücadele vermek, demokrasiye inanan herkesin görevi olmalıdır" dedi.(ANKA)


Popular Articles

Latest Articles