S­i­n­e­-­i­ ­m­i­l­l­e­t­ ­D­P­ ­i­l­e­ ­s­i­y­a­s­e­t­e­ ­g­i­r­d­i­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

S­i­n­e­-­i­ ­m­i­l­l­e­t­ ­D­P­ ­i­l­e­ ­s­i­y­a­s­e­t­e­ ­g­i­r­d­i­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ Kapatılan DTP’nin Meclis çalışmalarından fiilen çekildiklerini açıklamasıyla gündeme gelen “sine-i millet” Türk siyasi tarihine 1947 yılında DP ile girdi.

“Sine-i millet” tartışması en çok Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle alevlendi, SHP bu yöntemi uygulanacağını söyledi, DYP de bu söyleme destek verdi, ancak sine-i millete dönüş olmadı. O dönem sadece DYP Milletvekili Murat Sökmenoğlu “sine-i millete” döndü.

Türkçe sözlükte, “milletin bağrı-göğsü-kucağı” biçiminde tanımlanan “sine-i milleti” Türk siyasi tarihine ilk kez 1947 yılında iktidardaki CHP’nin Başkanı Recep Peker’in hükümetin bütçesini eleştiren DP Sözcüsü Adnan Menderes’in konuşmasından sonra Celal Bayar kullandı.

Gazeteci Hakkı Devrim’in hazırladığı “Demokrasinin 50 Yılı” çalışmasına göre, Türk siyasi tarihine geçen “sine-i millet” tartışması bu süreçte şöyle yaşandı:

-BAYAR İKİ KEZ MECLİS'TEN ÇEKİLECEKLERİNİ AÇIKLADI-

Başbakan Recep Peker, bütçeyi Meclise sundu. Muhalefetteki DP’nin sözcüsü Adnan Menderes adını ilk kez o tarihteki, bütçe eleştirisiyle duyurdu. Menderes’in ağır eleştiri karşısında Recep Peker, “Sayın Menderes’in, psikopat bir ruh halini yansıtan bütçe konuşması...” ifadesini kullandı. Demokrat Parti Genel Başkanı ve muhalefet lideri Celal Bayar, DP’lilere “Arkadaşlar, Meclis’i terk ediyoruz” dedi. Ancak bu “sine-i millete” dönmek olarak algılanmadı. Milli Şef İsmet İnönü’nün Bayar ile Köşk’te yaptığı görüşmede, DP Meclis’teki müzakerelere katılmayı sürdürdü.

DP Lideri Bayar, 3 Nisan 1947 yılında da “Meclis’ten çekileceklerini” açıkladı. Sine-i millete dönmek anlamına gelen bu açıklamayı Bayar, “gizli rey, açık tasnif olarak” da bilinen anti demokratik seçim yasasının üzerinde CHP’nin ısrar etmesi üzerine yaptı. Ancak 12 Temmuz’da Milli Şef İnönü’nün yine devreye girmesiyle uzlaşma sağlandı. Ve sine-i millet Bayar’ın bu açıklaması ile Türk siyasi tarihine geçti.

-SHP DİLE GETİRDİ, SÖKMENOĞLU İSTİFA ETTİ-

Türk siyasi tarihinde “sine-i millet” ikinci kez Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı seçilmesi tartışmaları sırasında gündeme geldi. Cumhurbaşkanlığı’na aday olan dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın adaylığına karşı çıkan SHP Genel Başkanı Erdal İnönü 19 Ekim 1989’da yaptığı açıklamada, “Meclis’ten çekilebileceklerini” söyledi. Bunu DYP destekledi. 22 Ekim’de SHP’li milletvekilleri İnönü’ye “sine-i millete” dönmek için yetki verdi. Ancak, İnönü, 27 Ekim’de yeni bir açıklama yaparak “sine-i milletin” yanlış anlaşıldığını belirterek özür diledi. O dönem siyasi gündemin en önemli maddesi haline gelen “sine-i millet” tartışması da İnönü’nün özür açıklamasıyla noktalandı. Ancak, DYP’den Hatay Milletvekili Murat Sökmenoğlu, 31 Ekim’de Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından milletvekilliğinden istifa ederek “sine-i millete” dönen ilk siyasetci oldu. Aynı zamanda Meclis Başkanvekili olan Sökmenoğlu’nun “sine-i millete” dönme kararı çerçevesinde verdiği istifası 30 Aralık’ta TBMM Kurulu’nda oylanarak kabul edildi.

-DTP HAYATA GEÇİRECEK-

Türk siyasi yaşamına DP ile giren ‘sine-i millet’e dönme tehdidini son olarak DTP dile getirdi. DTP dile getirmekle kalmayarak ‘sine-i millet’i uygulama kararlılığını ‘Meclis çalışmalarından fiilen çekildiği’ni açıklayarak ortaya koydu.

ANKA


Popular Articles

Latest Articles