D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­-­7­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­-­7­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ 1)HAYALET İLÇE TEL ABYAD'DAKİ TERÖR MEVZİLERİ GÖRÜNTÜLENDİ ŞANLIURFA'nın Akçakale ilçesinde dün gerçekleştirilen helikopterli devriye görevinin ardından bugün herhangi bir hareketlilik yaşanmadı.

1)HAYALET İLÇE TEL ABYAD'DAKİ TERÖR MEVZİLERİ GÖRÜNTÜLENDİ

ŞANLIURFA'nın Akçakale ilçesinde dün gerçekleştirilen helikopterli devriye görevinin ardından bugün herhangi bir hareketlilik yaşanmadı. İlçeye sınır komşusu olan Suriye'nin Rakka kentine bağlı Tel Abyad'daki terörist mevzileri ise görüntülere yansıdı.
Güvenli Bölge ve Müşterek Hareket Merkezi görüşmelerinin ardından dün ilk somut adım atıldı. Suriye'nin Tel Abyad ilçesine sınır komşusu olan Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde dün gün boyu Amerikan ordusuna ait askeri helikopterlerle devriye uçuşu gerçekleştirildi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da dün yaptığı açıklamada devriye görevinin devam edeceğini belirtti.
Bugün sabah saatlerinde çok uzaktan birkaç kez helikopter ses duyulsa da ilçe semalarında ve Tel Abyad ilçesi semalarında herhangi bir devriye uçuşu görülmedi.
Öte yandan terk edilmiş hayalet şehri andıran Tel Abyad ilçesi terör örgütü PKK/YPG’nin mevzilerinde ağır makineli silahlarla nöbet tutulması dikkati çekti. Teröristlerin havanın sıcak olması nedeniyle mevzideki gölgelik alanda bekledikleri görüldü. Zaman zaman kent merkezinde sivil araç konvoylarını da görülürken konvoyun kime ait olduğu henüz tespit edilemedi.
Teröristlerin mevzilerine çok yakın noktada yaklaşık 10 kişilik gençlerden oluşan bir grubunda uzun süre toplu halde gezdikleri dikkati çekti.

Görüntü Dökümü
------------------------------------
- Suriye sınırı
- Telabyad
- YPG/PYD mevzileri
- Mevzilerde bulunan teröristler
- Telabyatta bulanan araçların sınırda gezmeleri
- Genel ve detay görüntüler

Haber: Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 585 MB

=================================================

2)ŞEHİT POLİS AKIN ÇELEBİ, TOPRAĞA VERİLDİ

DİYARBAKIR'ın Dicle ilçesinde özel harekat polislerini taşıyan zırhlı aracın devrilmesi sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan Akın Çelebi (23), memleketi Trabzon'da tgözyaşları arasında oprağa verildi.
Diyarbakır'da devriye görevi yapan polis zırhlı aracının Kale üs bölgesine dönüşü sırasında şarampole yuvarlanması sonucu 2 özel harekat polisi şehit oldu, 4 özel harekat polisi yaralandı. Helikopterle Diyarbakır'daki farklı hastanelere kaldırılan yaralı polislerden Trabzonlu Akın Çelebi müdahaleye rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.
Naaşı memleketi Trabzon'a getirilen Özel Hareket polisi Akın Çelebi için, Trabzon'da Gülbaharhatun Cami'nde töreni düzenlendi. Cenazeye, İçşleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu ile askeri ve mülki erkân ile çok sayıda kişi katıldı. Cenaze namazı öncesi şehidin tabutu önüne gelen ailesi dua ederek gözyaşı döktü. Şehit polis Çelebi'nin Türk bayrağına sarılı tabutunun üzerine imzalı Trabzonspor forması konuldu. Şehidin kardeşleri Onur ve Emre Çelebi, cenazede babaları Necmi Çelebi ile birlikte taziyeleri kabul etti. Kadın polisler de, taziyeleri kabul eden şehidin annesi Rukiye Çelebi'nin gözyaşlarını silerek teselli vermeye çalıştı.
Şehit polis Çelebi’nin cenazesi, öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Sülüklü Şehitliği'nde toprağa verildi.
Görüntü Dökümü
------------------------------------
-Cenazden taziye görüntüleri
-Bakanlar aileye taziyeler
-Cenazeye katılanlar
-Cenaze namazı kılınışı
-Cenazenin taşınması

Haber: Fatih TURAN Kamera: Nedim KOVAN-TRABZON/

================================================

3)FINDIK İŞÇİLERİ TAŞIYAN TRAKTÖR DEVRİLDİ 14 YARALI

DÜZCE’nin Kalıcı Konutlar bölgesi Bahçelievler Mahallesi’nde meydana gelen ve fındık bahçesine işçi taşıyan traktör devrildi. Kazada 14 kişi yaralandı.
Kaza sabah saatlerinde Bahçelievler Mahallesi Düzce bulvarında meydana geldi. Fındık bahçesine fındık işçisi taşıyan Şakir Semiz idaresinde ki 81 DL 316 plakalı traktör sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Devrilen traktörün kasasında bulunan 13 fındık işçisi de traktörler birlikte devrilerek hafif yaralandılar. Yaralılar 112 Acil Sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından Düzce Üniversitesi ve Atatürk Devlet Hastanesi Acil servislerine kaldırılarak tedavi altına alındılar. Kazayla ilgili olarak inceleme başlatıldı.

Görüntü Dökümü
-----------------------
Kaza alanından görüntü (Vatandaş kamerası)
İşçilerin ambulansa binerken görüntüsü (Vatandaş kamerası)

(ÖZEL)
4)'KULLUK' GELENEĞİNİN SÜRDÜRÜLDÜĞÜ KÖYE 'SEMAH' HEYKELİ

ELAZIĞ'ın Keban ilçesinde sürdürülen Nimri Köyü Sanat Projesi kapsamında, heykeltıraş Mehmet Aksoy tarafından yapılan 'Semah' heykeli, 25- 30 Ağustos günlerinde sergilenecek.
Keban'a bağlı Nimri köyünün sakinleri, taşların üst üste dizilmesiyle oluşturulan silindirin tepesine sopa koyup, sopanın başına da at ya da sığır kafası iskeletinin oturtulmasıyla, insanların özellikle kışın yön bulabilmesi için yapılan 'Kulluk' geleneğini yaşatmak için sanat projesini hayata geçirdi. Güney Amerika, Orta Asya, Sibirya, Kuzey Kanada, İşviçre, Portekiz gibi dünyanın birçok yerinde hala sürdürülen 'Kulluk' geleneğinin insan ve tabiat arasında manevi bir güç oluşturduğuna inanılıyor. 'Kulluk' geleneğinin eski çağlardan bu yana hala devam ettiği yerlerden biri olan Nimri köyünde, yaklaşık 40 yıl önce yok olan yapıtlar yeniden inşa edilecek. Nimri köyünde sürdürülen proje kapsamında, heykeltıraş Mehmet Aksoy'un 'kulluk' geleneğinden esinlenerek hazırladığı ve 'Semah' adını verdiği heykel de 25- 30 Ağustos günlerinde köyde sergilenecek.
Nimri köyünde 'kulluk' diye anılan ve kaybolmaya yüz tutmuş bir gelenekten esinlenip, 'Semah' heykelini yaptığını söyleyen Aksoy, "Köy yolunun üzerindeki tarlada kavşak var, heykeli oraya yapıyorum. Karşısında Babadağ bulunuyor. Babadağ, insanların gidip adak adadıkları, bez bağladıkları bir yer. Bu inançlar bana Şamanik inançlar gibi geliyor. Bir de o bölgede kulluklar var. Üst üste konan taşlara kulluk deniyor, büyüklükleri değişebiliyor. Bu aslında yol gösterme, yön belirtme noktasıdır. Karda, kışta o çıkıntıyı gördüğünde gitmen gereken yönü sana gösteriyor" dedi.

'KULLUKLAR DOĞA İLE İNSAN İLİŞKİSİNİ GÜÇLENDİRİYOR'

Kullukların doğa ile insan ilişkilerini güçlendirdiğini ifade eden Aksoy, Aksoy, "Doğamızı mahvetmekle meşgulüz. Çocuklarımıza ne bırakacağımızı düşünmüyoruz. Kulluklar doğa ile insan ilişkisini güçlendiriyor. Ben heykeli yaparken buradan yola çıktım. O köye hiçbir heykeltıraş gidip heykel yapmaz, köylülerin ilgisini çekmek ve o geleneğe ilgi çekmek için heykeli yaptım. Taş taş üstüne koyup bir şeyler yapmışlar. Biz bu şekilleri daha ilerlettik. Heykel bozulan doğa insan ilişkisine örnek teşkil edecek. İnsanın enerji taşıdığını düşünüyorum. Suyun, taşın, toprağın her şeyin bir ruhu var ve bu ruh kutsaldır. Bu ruha dokunmayıp birlikte yaşamak gerekir. İnsanla yer, gök ilişkisini kuruyoruz, insan Şamanizm'de iletken olarak görülüyor. Buradan esinlendim" diye konuştu.

'BİTEN KULLUK GELENEĞİNE YENİDEN ANLAM VERMEK İSTEDİM'
Aksoy, hazırladığı ve 'Semah' adını verdiği heykelle kulluk geleneğini yeniden anlamlandırmak istediğini belirterek, şöyle konuştu:
"Mevlevilikteki semahlara baktığımız zaman bir el yukarıda diğer el aşağıdadır. Bir el yeri, bir el göğü gösterir. Dönüp kendilerinden geçtiklerinde evrenle bütünleşme anlamı çıkar. O yüzden heykelin adı 'Semah'. Semahın kökeninde insanın yukarıdaki kozmik enerjiyi aşağı, aşağıdakini yukarı taşıdığı anlamı vardır. Bu bir tanrıyla buluşmadır. Ben de kulluklardan yolara çıkarak taşları üst üste koydum ve anlam vermeye çalıştım. Heykel benim için çok önemli. Heykel ileride köy olduğunu gösteriyor. Daha da ileride Babadağ var. O bölgedeki insanların halen daha doğayla, ağaçla ilişkileri iyi. Biten kulluk geleneğine yeniden anlam vermek istedim. İleride sempozyumlar yaparak işaretleri Babadağ'a kadar çıkarmak istiyorum. Orayı göstermesini hedefliyorum. İnsanlara doğanın parçası olduğumuzu anlatmak, dikkat çekmek istiyorum. Yapımında başta heykeltıraş Ferit Yazıcı ve Antalya Güzel Sanatlar Fakültesi’nden öğrencilerin katkıları var."

BU ÇOK ÖNEMLİ BİR DESTEKTİR
Emekli olduktan sonra Nimri Köyü Sanat Projesi'ni hayata geçirdiklerini anlatan Kenan Öztürk, "Kulluk köyümüzde eskiden yön bulmaya yarayan, yaklaşık 2,5 metre boyunda başında genellikle sığır başı ya da at başı iskeleti olan bir tarafıyla şamanik yapıtlardı. Köyümüz Türk köyüdür ve Orta Asya ile bağı olan bir köydür. Kulluklarda esas olarak o bölgeden dünyaya yayılmıştır. Bir taraftan yerel bir yapıt, aynı zamanda evrensel boyutta dünyanın her tarafında var. Bir çalışma başlattık ve bu amaçla Mehmet Aksoy ile görüştüm. Bu projeyle çok ilgilendi. Kendisinden projenin sahibi olmasını ve yardım istedik. Kaybolmuş kullukların tekrar hayata geçmesi için kulluk yapmasını istedim. O da bize çok güzel bir heykel yapacağını söyledi. Çizimini yaptı yönetti. Geçen sene deneme yaptık. Arkamızdaki kulluk Cemal Erez'in tasarımı olan bir kulluktur. Köylülerle beraber yaptık. Mehmet Aksoy'un yaptığı heykele, köyün girişinde 250 metrekarelik bir alanı tahsis ettik. Bu alana konulacak 4 metre 26 santim boyunda bir mermer heykeldir. Şu anda yapıldı ve Antalya'dan gelecek. Montajını 29 Ağustos tarihinde Mehmet Aksoy kendi yapacak. Bu çalışmaya katılan öğrenciler de ona yardım edecek. Bu bizim için çok değerli bir destek. Kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır. Ayrıca Trakya Üniversitesi de gelip kulluk yapacak" dedi.

İstanbul'da mali müşavirlik yaptıktan sonra emekli olup köyüne dönen Metin Yıldırım da projenin köy için çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Bu etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ederim" diye konuştu.

Nimri Köyü Muhtarı Kamber Can ise Anadolu'nun merkezinde olan köyün sanat projesi ile anılmasının önemli olduğunu belirterek, "En önemli noktası Mehmet Aksoy gibi bir heykeltıraşın köyümüzde böyle bir projenin hayata geçmesi. Çok önemli. Köyümüzün tanıtımı açısından emek harcayan herkese çok teşekkür ediyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü
---------
Heykelin detayları
Mehmet Aksoy röportaj
Röportajdan detaylar
Nimri köyünden drone ile çekilen detaylar
Köylülerin kendi yaptığı kulluklardan detay
Kenan Öztürk’ün konuşması
Metin Yıldırım’ın konuşması
Kamber Can’ın konuşması
Genel ve detay

Haber-Kamera: Emrah KIZIL-Gül KABA-Erkan BAY/ELAZIĞ,(DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 615 MB

====================================================

5)KADINA ŞİDDET SON BULSUN DİYE 24 SAAT YÜZDÜLER

İZMİR'de açık su yüzücülerinden oluşan 6 kişilik ekip, kadına yönelik şiddete dikkat çekmek amacıyla Çeşme'den Seferihisar'a kadar 24 saat boyunca yüzdü. Toplamda 80 kilometre yüzen ekip, kadın hakları savunucuları tarafından karada coşkuyla karşılandı.
İzmir'de, açık su yüzücüsü olan 6 kişilik ekip, Ege Genç İş İnsanları Derneği'nin (EGİAD) desteği ve Ege Çağdaş Eğitim Vakfı'nın (EÇEV) işbirliği ile kadına şiddete karşı farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen ortak bir proje kapsamında, Çeşme'den Seferihisar'a kadar 24 saat boyunca yüzdü. Eski milli yüzücüler Senem Ülker ve Ayşin Oya Bekbay'ın yanı sıra eczacı Seda Kansuk, bir şirketin üst düzey yöneticisi Şadi Gödek, makine mühendisi Memduh Kansuk ve bilgisayar mühendisi Uğur Doğan'dan oluşan ekip, zorlu hava koşullarına rağmen 80 kilometrelik mesafeyi kat ederek kadına yönelik şiddete meydan okudu. Şiddet gören veya öldürülen kadınların isimlerinin yer aldığı bonelerle denize açılan ekibe aynı zamanda içinde sağlık görevlisi, cankurtaran ve yüzme federasyonu hakeminin bulunduğu bir tekne eşlik etti. Gece boyunca da devam eden yüzme aktivitesi için balıkları bulundukları yere toplamaması amacıyla teknenin ışıkları söndürüldü ve yüzücüler başlarına taktıkları fenerlerle parkuru tamamlamak için kulaç atmaya devam etti. Sabahın erken saatlerinde Seferihisar Marina'ya ulaşan ekip, burada ise büyük bir coşkuyla karşılandı. CHP'li Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, EGİAD ve EÇEV üyeleri ile kadın hakları savunucuları tarafından sloganlar ve alkışlarla desteklenen ekibe, kalabalık büyük destek oldu. Ardından yüzücülere, EGİAD Başkan Vekili Anıl Yüksel ve EÇEV Başkanı Yasemin Reşitoğlu tarafından plaket verildi.

'TEKNE TUTTU, DENİZANASI SOKTU'

Kadına şiddete direnmek amacıyla mücadele veren yüzücülerden Seda Kansuk, "Şiddete karşı gelmek de zor, bizim için de zorlu bir yüzüştü. O yüzden hazırlıklıydık. Ekibimiz ve sponsorlarımız çok iyiydi. Bu zorlu etapta gece ve gündüz rüzgar ve dalgaya karşı tekneyi kumanda etmemiz çok zordu. Kaptanımız, doktorumuz, cankurtaranımız ve yüzme federasyonundan hakemimiz bizlerle teknede yer aldı. Bonelerimizde öldürülen ve şiddete uğrayan kadınlarımızın isimleri yer alıyordu. Hepsini saygıyla anıyoruz. Biz zaten çok uzun zamandan beri lisanslı yüzücüleriz, hepimiz lisanslıyız. Böyle bir fikir eşim Memduh Kansuk'dan geldi. Bu aslında geçen sene yapılması istenilen bir projeydi, ancak planlandığı tarihte çok büyük bir fırtına meydana geldiği için ertelendi. Bu sene daha iyi hazırlanarak buraya geldik. Şartlar çok zorluydu. İlk yüzüşe birer saatlik tek kişi olarak başladık, gece yüzüşlerinde ise ikişer kişiydik. Başlarımızda küçük lambalar vardı ve balıkları çağırmamak için teknenin ışıklarını söndürdük. Bir arkadaşımızın midesi bulandı, tekne tutan oldu, denizanası soktu. Hizmet ettiğimiz şey çok kıymetliydi, onun adına seve seve yüzdük. İnşallah tekrarlanmaz çünkü şiddetin her türlüsünün sona ermesini istiyor ve umuyoruz" dedi.

'KULAÇLARIMIZI HER CANLIYA YAPILANN ŞİDDETE KARŞI ATTIK'

Parkurda birçok zorlu engelle karşılaştıklarını söyleyen yüzücülerden Senem Ülker, "Bir ara şiddetli bir dalga oldu ve teknemizin motoru tekledi. Çok hızlı giderken bir anda yavaş gitmeye başladık ve akıntı hep bizim aleyhimizeydi. Kulaçlarımızı kadına şiddete karşı attık fakat aslında her canlıya yapılan şiddete karşı da atmış olduk. Eğitimden başlamamız gerekiyor işe. Önce anne ve babaların sevgi ve şefkati öğretmeleri gerekiyor. Ondan sonra iş okullardaki eğitmenlerimize düşüyor. Öfke ve şiddetin dışında bunu atarak sevgi ve şefkati tüm çocuklara öğretmemiz gerekiyor. Burada en büyük iş de devlete düşüyor. Devletin böyle eğittiğimiz güzel çocuklarımıza adaleti ve haklıyı göstermesi gerekiyor. Bir canlının hayatını almanın affedilecek bir şey olmadığının öğretilmesi gerekiyor. Artık sevgi ülkesi haline gelmeliyiz. Hep beraber bunu başaracağımıza inanıyorum" diye konuştu.

'MESAJIMIZ DA BUYDU'

Parkurun zorlu olduğunu ifade eden yüzücülerden Uğur Doğan ise, "Çeşme Seferihisar arasının deniz ve hava koşulları oldukça çetin oluyor. Çok fazla rüzgar ve dalga vardı. Bazı yerlerde ters akıntılara kapıldık. Su zaman zaman çok soğuktu, ancak biz zaten bunun için suya girdik. Amacımız zor koşullarla savaşmaktı. Mesajımız da buydu. 'Kadına değil kendine meydan oku' idi. Biz kendimize meydan okuduk. Ben ve arkadaşlarım çok zorlu bir parkuru aştık, umarım mesajımız iletilir, sesimiz duyulur. Umarım eğitim sistemimiz değişir, ülkemizde çok iyi yerlere doğru ilerleriz" dedi.

Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ise, yüzücülere gösterdikleri duyarlı davranışlarından ötürü teşekkür ederek, "Kadınların maruz kaldığı şiddet olaylarının önüne geçmek ve bu konuda farkındalık, duyarlılık oluşturmak adına yapılan bu proje bizim için çok kıymetli. Toplumun yarısını oluşturan kadınların, erkeklerle eşit haklara sahip olduğunu unutmamalıyız, toplumsal cinsiyet eşitliği bilincini çocuklarımıza eğitim hayatları boyunca aşılamalıyız. Bu projeye destek olan EGİAD ve EÇEV'e ayrıca teşekkür ediyorum" dedi.

Görüntü Dökümü
----------------------
-Yüzücüler denizdeyken görüntüler
-Yüzücülerle röp.
-Kalabalık tarafından karşılanma görüntüleri
-Plaket töreninden görüntü
Haber- Kamera: Hande NAYMAN / İZMİR, (DHA)

=======================================================

6)DALGIÇLAR SU ALTINDA DMD'Lİ ÇOCUKLARA DESTEK İSTEDİ

AYDIN'ın Kuşadası ilçesinde bir grup dalgıç, kas hastalığı olan DMD'ye (Duchenne Musküler Distrofi) dikkat çekmek için deniz dibinde 'DMD kas hastası çocukların yaşam sevinci hiç tüketmesin' yazılı pankart açtı.
Kuşadası Diving Center'ın katkılarıyla Tolga Pat, Zeynep Erez, Cem Kahraman, Onur İlgi, Gökhan Kargı, Nazmi Salum ve Zeynep Abatay'dan oluşan dalgıç grubu, DMD'ye dikkat çekmek dalış yaptı. Deniz dibinde 'DMD kas hastası çocukların yaşam sevinci hiç tüketmesin' yazılı pankart açan dalgıçlar, Türkiye'de binlerce DMD'li çocuk olduğunu ve herkesin elinden geldiğince bu çocuklara destek olmalarını istedi.
Farkındalık için ekibiyle Kuşadası'nda dalış yaptıklarını belirten Tolga Pat, DMD'li çocukların kaslarının her geçen gün yıkıma uğradığını belirterek, "Bırakın zıplamayı, yürümek gibi kolay hareketleri bile yapamaz hale geliyorlar" dedi. Zamanın DMD'li çocuklar için çok önemli olduğunu vurgulayan Pat, "Bizler de onlara bir şekilde destek olmalıyız. Bu çocuklar her geçen gün, hayatlarından bir parçayı kaybediyorlar. Onun için Türkiye'de kas hastalığı hastaneleri ve merkezlerinin açılması gerekiyor" dedi.
Antalya'da yaşayan DMD Aileleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Dilek Günel ise "Biz 'balık bilmezse halik bilir' diye pankart yapıp denize attık. DMD'li çocuklarımızla ilgili farkındalık yaratmak istiyoruz. Türkiye'nin değişik şehirlerden bu tip destekler gelmeye devam ediyor. Kuşadası'ndan sonra da Bodrum Papaz Koyu'nda da bir grup dalgıç pankart açtı. Herkesin desteği bekliyoruz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Deniz dibinde pankart açılması
-Dalgıç Tolga Pat konuşması

Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA)

=======================================================

7)ŞIRNAK'TA TERÖR PROPAGANDASI YAPAN 7 KİŞİ TUTUKLANDI

ŞIRNAK'ta, sosyal medyada terör örgütü PKK propagandası yapanlara yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 23 kişiden 7'si, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, sosyal medyada terör örgütü PKK'nın propagandasını yapanların tespitine yönelik çalışma başlattı. Ekipler, 18 Ağustos günü birçok adrese düzenlediği eş zamanlı operasyonda terör örgütü propagandası yaptıkları gerekçesiyle 23 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki sorgu işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan 23 şüpheliden 7'si tutuklanırken, 16'sı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü
--------
Özel harekat ekiplerinin operasyonu
Adreslerde yapılan arama
Gözaltına alınan
Genel ve detay görüntüler
Haber: Sekvan KÜDEN-Kamera: ŞIRNAK,(DHA)

8)MARDİN'DE ZİNCİRLEME KAZA: 1 ÖLÜ, 3 YARALI

MARDİN'de, sürücüsünün ters yöne girdiği TIR, otomobil ile başka TIR'a çarptı. Kazada 1 kişi yaşamını yitirdi, 3 kişi de yaralandı.
Kaza, öğle saatlerinde, Nusaybin- Kızıltepe yolunda meydana geldi. Ters yöne giren Mesut Tanak'ın (38) kullandığı 45 HA 1732 plakalı TIR, sürücülerinin isimleri öğrenilemeyen 06 RFF 74 plakalı otomobil ile 31 UH 794 plakalı TIR'a çarptı. Kazada Mesut Tanak, yaşamını yitirirken, 3 kişi de yaralandı. İhbarla gelen sağlık görevlileri, yaralıları ilk müdahalenin ardından ambulanslarla hastaneye götürdü. Mesut Tanak'ın cansız bedeni, otopsi için hastane morguna kaldırılırken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
---------
Hayatını kaybeden sürücünün araçtan çıkarılması
Kaza yerinden görüntü
Kazaya karışan araçlar
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ-Ahmet AKKUŞ/MARDİN,(DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 90 MB

=======================================================

9)KAZADA YARALANAN ANNE: ÖNCE ÇOCUKLARIMA BAKIN, BEN İYİYİM

TEKİRDAĞ’da çift kabinli kamyonetim emniyet şeridindeki otomobile çarpmasıyla meydana gelen kazada 2’si çocuk 6 kişi yaralandı. Yaralı anne Tuğçe Çakır, gözyaşları içinde sağlık ekiplerine, , “İlk önce yerde yatan kızıma bakın, ben iyim. İlk önce kızıma ve çocuğuma çocuklarıma bakın biz iyiyizö dedi.

Kaza, sabaha karşı Tekirdağ-Malkara karayolunun Kınıklar Mahallesi Mevkii’nde meydana geldi. Malkara istikametine giden Özkan Çelik (22) yönetimindeki 52 ABD 417 plakalı çift kabinli kamyonet, emniyet şeridinde park halinde bulunan Tuğçe Çakır’a (28)a ait 10 LN 468 plakalı otomobile arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle otomobilin arka hurdaya dönerken, kamyonet geçtiği karşı şeritten ayçiçeği tarlasına uçtu.

Kazada, otomobilde bulunan aynı aileden Tuğçe Çakır, eşi Sedat Çakır (29), çocuklar ıTuana Çakır (6), Rüzgar Çakır (2) ile kamyonette bulunan sürücü Özkan Çelik ile Mutlu Gün(35) yaralandı. Çevredekilerin ihbarı ile olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldıktan sonra ambulanslarla Malkara ve Tekirdağ Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

“BENİ BIRAKIN, ÇOCUKLARIMA BAKINö

Kucağındaki oğlu Rüzgar ve yerde yatan kızı Tuana ve yaralı eşiyle birlikte olay yerinde ambulansın gelmesini bekleyen Tuğçe Çakır, gözyaşları içinde gelen sağlık ekiplerine, “İlk önce yerde yatan kızıma bakın, ben iyim. İlk önce kızıma ve çocuğuma çocuklarıma bakın biz iyiyiz. Ben hiç bir şey istemiyorum. Çocuklarım iyim, durumları nasıl. Kurban olurum ben onlara. Lütfen çocuklarımla ilgilenin bizim hiç bir şeyimiz yok. Allah’ım çocuklarımızı bizlere bağışlasın. Çocuklarım önce Allah’a sonra size emanet. Size yalvarıyorumö dedi.

Çevredekilerin teselli etmeye çalıştığı Tuğçe Çakır, ambulansa konulduğunda da sürekli çocuklarının durumunu sordu. Yaralıların hastanede tedavi altında bulunurken, kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü
---------
-Olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekiplerinin gelişi
-Yaralılardan detay
-Sağlık ekiplerinin yaralılara müdahalesi
-Yaralıların ambulansa götürülüşü
-Yaralı annenin sağlık ekiplerine önce çocuklara müdahale etmelerini söylemesi
-Anne ile sağlık görevlilerinin diyalogları
-Yaralıların hastanelere sevki
-Kaza yapan araçlardan detay
-Tarlaya uçan kamyonet
-Hurdaya dönen otomobilden detay
-Ekiplerin çalışması
- Kaza yerinden ve kalabalıktan detay

Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA(Tekirdağ),(DHA)


Popular Articles

Latest Articles