“­G­e­n­e­r­a­l­l­e­r­i­n­ ­i­n­c­i­t­i­c­i­ ­y­e­n­i­l­g­i­s­i­”­ ­-­ ­D­ü­n­y­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­

“­G­e­n­e­r­a­l­l­e­r­i­n­ ­i­n­c­i­t­i­c­i­ ­y­e­n­i­l­g­i­s­i­”­ ­-­ ­D­ü­n­y­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­ YAŞ atamaları konusunda yaşanan kriz yabancı medyanın ilgisini çekmeye devam ediyor.

The Economist dergisi, Ağustos ayının, Türkiye’nin generalleri için “çok berbat” bir ay olduğunu savunurken AKP ile generaller arasındaki son “atışma”nın generallerin “incitici yenilgisi” ile sona erdiği yorumunu da yaptı.

İngiliz dergisi, son sayısında generallerin hükümet ile aralarındaki bir tartışmadan yeniden yenik çıktıklarını savunarak, “Ordunun yıllık Ağustos gözden geçirme toplantısından kimin terfi edip etmeyeceği konusunda iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi(AK Parti) ile yaşanan son atışma, incitici bir yenilgi ile sona erdi” diye yazdı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, “en büyük itibar kaybına uğradığı” görüşünü de dile getiren The Economist, Başbuğ’un KKK olarak Hasan Iğsız’ı istediğini ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu girişimini “bloke” ettiğini kaydederken Iğsız hakkındaki bazı iddiaları da yansıttı.

Yazıda “eski tüfekler”in başka terfiler konusunda da yenik çıktıkları, Balyoz davasında adları geçen 11 subayın da terfi edemediği belirtilirken planlandığı gibi gerçekleştiren tek terfinin Başbuğ’un yerine geçecek, Orgeneral Işık Koşaner’in terfisi olduğuna dikkat çekilerek Koşaner “gelenekçi” olarak tanımlandı.

-“SIKI PAZARLIKLAR”-

AKP taraflarının, sonucu demokrasi için zafer olarak karşıladıklarını belirten dergi, buna karşın “sıkı pazarlıklar” yapıldığı izleminin bulunduğunu, Erdoğan’ın isteğinin ancak, savcıların 102 subaya ilişkin tutuklama emrini kaldırmalarının ardından gerçekleşebildiğini de yazdı.

The Economist, Türk ordusunun siyasi etkisinin azaltılmasının, AB’nin Türkiye’nin üyeliği için öne sürdüğü zor koşullardan biri olduğunu belirttiği yazısında generalleri daha çok zayıflatan bir anayasa reformunun 12 Eylül’deki referandumda oylanacağını kaydetti.

Anayasa Mahkemesi eski raportörü Osman Can’ın, yargı yapısını değiştiren önlemlerin gerektiği görüşüne de yer veren dergi, AKP’yi eleştiren laiklerin ise, anayasa değişikliklerini, Erdoğan için “sivil diktatörlüğü” sağlamlaştırma yolu olarak gördüklerini anlattı.

Dergi, laiklerin bu argümanlarını “abartılı” olarak nitelendirmekle birlikte değişikliklerin bazılarının, cumhurbaşkanının yetkilerini artıracağını, Anayasa Mahkemesinin 17 üyesinin 14’ünü kendisinin atayacağını kaydederken Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmak istediği yönünde yaygın bir kanı bulunduğuna dikkat çekti.

Bu çerçevede İbrahim Kabaoğlu’nun da, yargı atamalarında parlamentonun daha büyük bir rol olmasının gerektiği değerlendirmesine vurgu yapan dergi, “Çok daha iyi, Sayın Erdoğan, bir zamanlar verdiği, anayasayı tümüyle yeniden yazma sözüne bağlı kalmalı. Sadece o zaman 28 yıl önce onu hazırlayan generallerin hükümdarlığı gerçekten son bulacak” sözlerini de kullandı.(ANKA)


Popular Articles

Latest Articles