Financial Times: Türk Ordusu Erdoğan'ın tepkisini hissediyor, Hamaney'den nükleer anlaşma çıkışı ve diş ipi kullanmanın aslında 'hiçbir faydası yok'
Financial Times, "Türk Ordusu Erdoğan'ın tepkisini hissediyor" başlıklı haberinde, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yapısına yönelik girişilen değişiklikleri duyuruyor.
Financial Times "Osmanlı Sultanı 1.Abdülmecid'in kurduğu Kuleli Askeri Lisesi, Türkiye Cumhuriyeti'nden uzun süredir üst düzey askeri yetkililer yetiştiriyor. Şimdi, Türkiye'deki diğer askeri akademiler gibi kapanacak ve geçen ayki darbe girişimini izleyen reform dalgasında sürüklenecek" diyerek başlıyor.
Gazete, değişikliklerin siyasetçilerin generaller üzerindeki hâkimiyetini sıkılaştırmayı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetini yaklaşan darbe girişinin tekrarını önlemeyi amaçladığını vurguluyor.
Ancak Financial Times, uzmanların orduyu yeniden inşa etmenin çok büyük bir iş olduğuna ve bu durumun Türkiye'nin kendi güvenliğine olduğu kadar, Ortadoğulu komşularının önünde siper olma rolünü tehdit ettiği yönünde uyarılar yaptığını belirtiyor.
'Disiplin, hiyerarşi bozuldu' Gazetenin görüşlerine yer verdiği John Hopkins Üniversitesi'nin Orta Asya- Kafkaslar Enstitüsü'nden Halil Haraveli "Türkiye için çok belirsiz bir dönem. Disiplin bozuldu. Hiyerarşi bozuldu. Gördüklerimiz hükümetin içinde bir patlama yaşayan orduyu kontrol altına almak için umutsuz bir girişimi" diyor.
Türk general ve amirallerinin yüzde 40'ının darbe girişimiyle suçlandığını belirten Financial Timesb, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nunbu kadar büyük değişikliklerin, parlamentoda tartışılmadan ve onaylanmadan "nefret ve güvensizlikle" yapılamayacağı yönündeki sözlerini de taşıyor sayfalarına. Haber şöyle devam ediyor;
"Bu çalkantı Cumhurbaşkanı için daha acı olmalı. Çünkü onun iktidarında, eski müttefiki Fethullah Gülen'in destekçilerinin yardımıyla, darbe girişimi planladıkları gerekçesiyle ordudan bir dizi tasfiye yapıldı. İşte bu tasfiyeler geçen ayki darbe girişimine karışanların orduda yükselmesinin yolunu açtı. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Erdoğan'ı Gülenci subayların orduya sızması konusunda birçok kez uyardığını ancak uyarılarının dikkate alınmadığını söyledi"
Atlantik Konseyi adlı düşünce kuruluşundan Aaron Stein da, "Bunlar, bize darbe planladıkları söylenen ve dolayısıyla ordudan atılan insanlardı. Geçen ayki darbe girişimiyse onların yerine gelenler tarafından gerçekleştirildi" diyor.
'Batılı modele yakın' Gazete Türkiye'de bazı kesimlerin Erdoğan'ın ordudaki değişikliklerini desteklediğini vurguluyor. Savunma Uzmanı Arda Mevlütoğlu değişikliklerin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin denetimini Batılı ülkelerdeki modele daha yakın bir hale getireceğini söylüyor.
Ancak Halil Karaveli'nin ise değişikliklerin bir "panik" havasıyla duyurulduğunu ve emir komuta zincirinde bir bozulmaya yol açacağını savunduğu söyleniyor.
Karaveli "Operasyonel düzeyde ellerinden geldiğince savaşmaya devam edeceklerdir. Ancak bu zaten demoralize olmuş bir kurumdu. Şimdi tamamen çöktü. Kürt ayrılıkçılığı ve IŞİD gibi tehditlerle nasıl mücadele edecekler? Tehditleri dengeleme kabiliyetlerine kesin olumsuz bir etkisi olacak" diyor.
Trump'a anket şokuDaily Telegraph, Amerika Birleşik Devletleri'nde Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Donald Trump'ın oğulları Irak'ta ölen Müslüman bir çifte yönelik sözlerinin bedelini kamuoyu yoklamalarında ödediğini söylüyor.
CNN'in araştırmasına göre Trump Demokrat Partili rakibi Hillary Clinton'ın dokuz puan gerisinde.Bu araştırmaya göre Clinton yüzde 52, Trump ise yüzde 43 oy alıyor. Haberde ayrıca Başkan Barack Obama'nın Trump için söylediği "ABD Başkanı olmaya uygun değil" sözlerine de yer veriliyor.
Times'ın dünya haberleri sayfalarındaysa İran'ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Batılı güçlerle yapılan nükleer anlaşmayı hedef alan açıklamaları dikkat çekiyor.
Hamaney'in nükleer anlaşma çıkışıHamaney'in "Ambargoların kaldırılmasının insanların hayatını değiştirmesi gerekmiyor muydu? Geçen altı ayda elle tutulur bir değişiklik görüldü mü? Bugün diplomatik yetkililer ve müzakerelerde bulunanlar bile ABD'nin sözlerini ihlal ettiği gerçeğini söylüyor. ABD yumuşak, tatlı sözlerle konuşurken İran'ın diğer ülkelerle olan ekonomik ilişkilerine zarar vermekle meşgul" şeklindeki sözlerine yer veriliyor haberde.
Gazete anlaşmanın Obama yönetiminin en büyük dış politika başarılarından biri olarak görüldüğünü, ancak her iki kanattaki sertlik yanlılarının da uzlaşmayı geriye çevirmeye yemin ettiğini vurguluyor.
Boeing'in İran'la 25 milyar dolarlık bir sözleşme imzaladığı, ancak Temsilciler Meclisi'nin anlaşmayı bloke etmek için iki ayrı karar aldığı söyleniyor.
Hamaney'in ayrıca "Bize bölgesel meseleleri de konuşalım diyorlar. Ama nükleer anlaşmadaki deneyimimiz bunun ölümcül bir zehir olduğunu ve Amerikalılara asla güvenilemeyeceğini gösteriyor" dediği belirtiliyor.
Diş ipi kullanımının 'hiçbir yararı yok'Yine Times'ta yer alan bir haberde, uzmanların her gün diş ipi kullanmanın diş plaklarıyla mücadeleye yardımcı olduğu yönünde bir kanıt bulunmadığı ve onyıllardır yapılan diş ipi kullanma tavsiyesinin güçsüz kanıtlara dayandığını kabul ettiği belirtiliyor.
Diş ipi kullanımının yararına ilişkin bilimsel kanıt bulunamadığından ABD'de artık resmen tavsiye edilmediği bildiriliyor.
ABD Sağlık Bakanlığı'nın resmi sağlık tavsiyelerinden kaldırılma kararınınsa, geçmişte bu konuda yapılan araştırmaların ele alındığı iki incelemeden sonra alındığı söyleniyor.
İncelemeler sonucu diş ipi kullanımının yararı konusunda "yoğun olarak tavsiye edilmesine karşın, diş ipi kullanımı konusundaki araştırmaların büyük çoğunluğu diş ipinin plakların temizlenmesinde ve diş eti iltihaplanmasında genel anlamda etkili olduğunu destekleyen kanıt gösteremiyor" deniyor.
Amerikan Sağlık Bakanlığı'nın 1979'tan bu yana yaptığı diş ipi kullanma tavsiyesini kaldırmasına yol açan sürecinse, Associated Press Haber Ajansı'nın bu tavsiyenin dayandığı bilimsel kanıtları sormasıyla başlatıldığı belirtiliyor.
ABD hükümetinin ajansa gönderdiği mektupta diş ipi kullanımının uzun vadeli araştırılmadığını kabul ettiği ve etkili olduğu sonucuna varan araştırmaların, diş eti hastalıkları ve çürükler konusundaki uzun vadeli etkilerine değil, sadece bir iki hafta boyunca ağız hijyenine odaklandığını söylediği bildiriliyor.
Ancak uzmanların kanıtların zayıf olduğunu söylemekle birlikte, özellikle sigara içenler ve şeker hastaları gibi risk gruplarına diş ipi kullanımını sürdürmeleri tavsiyesini yaptıkları da vurgulanıyor.