­B­i­r­ ­d­a­h­a­ ­d­e­v­l­e­t­ ­h­u­k­u­k­ ­d­ı­ş­ı­n­a­ ­ç­ı­k­m­a­y­a­k­­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

ANKARA (ANKA) - İnsan Hakları Derneği(İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Bitlis’teki konuşmasına işaret ederek, hükümetten artık Kürt sorununa ilişkin somut adımlar beklediklerini söyledi.

Türkdoğan, Cumhurbaşkanı Gül’ün “yeni bir dönem” sözlerinden ise, “Bir daha devletin hukuk dışına çıkmayacağını, devlet içindeki belli kesimlerin hukuka aykırı faaliyette bulunmayacağını anlamak” istediklerini ifade etti.

Türkdoğan ANKA’ya yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Bitlis’teki konuşmasını, Kürt sorunu hakkında başlatılan sürecin devamı olarak algılanabileceğini söyledi.

Bunun herkes açısından olumlu bir gelişme olduğunu belirten Türkdoğan, “Yıllardır bu sorunun çözülmemesinden dolayı yaşadıklarımız aşikar; çok ağır hak ihlalleri tablosuyla karşılaştık. Sayın Cumhurbaşkanı’nın başlattığı bu süreç istikraralı bir şekilde devam ediyor, bu anlaşılıyor. Bu oldukça önemli. Ayrıca, geçtiği bir ilçede Kürtçe ismini telaffuz etmesi de yine olumlu bir gelişme” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül’ün “zaman zaman yanlışlar olmuştur” sözlerinin 1990’lı yıllara işaret ettiğini belirten Türkdoğan şöyle devam etti:

“Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz 1990’lı yıllarda devletin hukuk dışına çıktığını kabul etmişti. 1990’lı yıllar Türkiye açısından karanlık yıllardı; faili meçhul cinayetlerin, kayıpların, köy boşaltmaların yaşandığı yıllar... Burada devletin hukuk dışına çıktığı da çok aşikar, ‘yeni bir dönem’ derken artık bütün bunların yaşanmayacağına dair bir sürecini kast ettiğini düşünmek istiyoruz. Bunlar tabiî ki olumlu. Bu yeni süreçten biz barış ve bir daha devletin hukuk dışına çıkmayacağını, devlet içindeki belli kesimlerin hukuka aykırı faaliyette bulunmayacağını anlamak istiyoruz. Burada siyasi irade, hükümetin ve parlamentonun atması gereken adımlar var, henüz bu adımlar atılmadı. Bu noktada somut şeyler görmek istiyoruz.”

“GERÇEK ANLAMDA EŞİTLİK”

Türkdoğan, artık “eşitlik” söylemlerinin, gerçek anlamda eşitlik olarak algılanması gerektiğine de dikkat çekerek, “Türkiye’de ayrımcılık konusu çok ciddi bir problem. Evrensel ölçekte ayrımcılık karşıtı olmak gerekiyor. Bizde birçok alan problemlidir, vatandaşlık alanı, etnik ve dini kökenden gelen insanların tanınması sorunu vardır, kültürlerin kendi kültürlerini yaşaması problemi vardır. Eşitlikten kasıt tüm bunların çözümü demek olmalı” diye konuştu.