K­o­m­i­s­y­o­n­d­a­n­ ­R­T­Ü­K­’­e­ ­ö­n­e­r­i­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

K­o­m­i­s­y­o­n­d­a­n­ ­R­T­Ü­K­’­e­ ­ö­n­e­r­i­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ Komisyon RTÜK’ün bünyesinde “Medyada Kadının Durumunu İzleme Komisyonu”, “Toplumsal Cinsiyet başkanlığı” veya “Kadın-Erkek Eşitliği Dairesi Başkanlığı” kurulması önerisinde de bulundu.

ANKARA (ANKA) - TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesinde kurulan ‘Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesinde Mevzuat ve Uygulamadaki Noksanlıkların Tespiti’ne ilişkin alt komisyonun raporunda, RTÜK’e “akıllı işaretlerin arasına ‘Dikkat bu program, film vb. cinsiyet ayrımcılığı içermektedir” ibaresinin eklenmesi önerisi yer aldı. Komisyon RTÜK’ün bünyesinde “Medyada Kadının Durumunu İzleme Komisyonu”, “Toplumsal Cinsiyet başkanlığı” veya “Kadın-Erkek Eşitliği Dairesi Başkanlığı” kurulması önerisinde de bulundu.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesinde kurulan “Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesinde Mevzuattaki ve Uygulamadaki Noksanlıkların Tespiti”ne ilişkin alt komisyonun raporunda, medyaya ve RTÜK’e yönelik öneriler de yer aldı. Raporda RTÜK ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle uygulanmaya başlanan ‘Medya Okuryazarlığı Dersi’nin içeriğinin cinsiyet ayrımcılığı ve kadın erkek eşitliği temelinde yeniden düzenlenmesi istendi. Komisyonun önerileri arasında Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün çalışmalarına konuyla ilgili çalışan sivil toplum örgütlerini de katması ve “Medya Dönüşüm Planı” hazırlaması da yer alırken diğer öneriler şöyle sıralandı:

“-Medya alanına ilişkin çıkarılan yasalarda toplumsal cinsiyet eşitliği ana akım olarak benimsenmeli ve buna yönelik düzenlemeler yapılmalı.

-RTÜK tarafından uygulanan yaptırımlarda, toplumsal cinsiyete duyarlılık gösterilmeli ve cinsiyetçi dil kullanılması da cezalandırılmalı.

-Medyada karar alma süreçlerine kadınların katılımı artırılmalı.

-Medya ve reklam ajanslarına yayın ve şirket ruhsatları verilirken ya da yenilenirken CEDAW konusunda bilinci artıracak özel programlar geliştirmeye yönlendirmek amacıyla toplumsal cinsiyet eşitliği eğitiminden geçmeleri şart olarak konulmalı.

-RTÜK bünyesinde ‘Medyada Kadının Durumunu İzleme Komisyonu’ kurulmalı.

-RTÜK’de Toplumsal Cinsiyet Başkanlığı ya da Kadın Erkek Eşitliği Dairesi Başkanlığı kurulmalı.

-RTÜK’ün akıllı işaretler arasında ‘Dikkat bu program, film vb cinsiyet ayrımcılığı içermektedir’ ibaresi eklenmeli. Bu işaretin kullanım oranına göre ilgili medya kuruluşuna yaptırım uygulanmalı.

-RTÜK Kanunu’nun 4’ncü maddesinin (m) bendinde yer alan ‘Siyasi partiler ve demokratik gruplar arasında fırsat eşitliği sağlanması, tek yönlü, taraf tutan yayın yapılmaması...’ ifadesindeki ilk cümle ‘siyasi partiler, demokratik gruplar ve kadınlarla erkekler arasında fırsat eşitliği sağlanması’ şeklinde değiştirilmeli.

-Kanun’un 4’ncü maddesinin (u) bendinde yer alan ‘Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve çocuklara karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi’ ifadesinde yer alan ‘kadınlar’ ibaresi güçsüz ve özürlülerden ayrılarak ayrı bir madde altında düzenlenmeli.”

-MEDİZ’DEN TRT’YE “ÇEYİZ SHOW” ELEŞTİRİSİ-

Alt komisyonun raporunda, komisyona bilgi veren Medya İzleme Grubu (MEDİZ) Temsilcisi Nuran Bayer’in TRT’de yayınlanan “Çeyiz Show” isimli programa yönelik eleştirileri ile yine MEDİZ tarafından yapılan Medyada Kadınların Temsil Biçimleri Araştırması’na da yer verildi. Aynı zamanda TRT’de yönetmen olan MEDİZ Temsilcisi Bayer, TRT’deki “Çeyiz Show” programını gündeme getirirken, toplumda kadınların hala alınır, satılır, çeyizleriyle var olan insanlar olarak algılandıkları, genç kadınların bu tür bir algı içine sokulduğu eleştirisinde bulundu. Bu tür yanlışlar yapıldığı zaman bunun yöneticilerle paylaşıldığını ifade eden Bayer, TRT’de bu tür feminist bakış açılarına karşı dışlayıcı bir tutum olduğunu ve bazı üst kademe yönetici ve sanatçıların “Ben feminist değilim” şeklinde olaya yaklaştığını kaydetti.

-KADIN MAGAZİN SAYFALARININ BAŞ KÖŞESİNDE-

Bayer MEDİZ tarafından yapılan Medyada Kadınların Temsil Biçimleri Araştırması’nın sonuçları hakkında da bilgi verdi. Buna göre kadınların baş sayfalardaki temsil oranı yüzde 21’lerde kalıyor. Ortalama beş haberden sadece bir tanesinde kadına yer verilirken gazeteler muhafazakarlaştıkça bu oran yüzde 10’dan yüzde 1’e düşüyor. Kadınlara ilişkin haberlerin yüzde 52’sini yaşam, magazin haberleri oluştururken, bu oran ekonomiye ilişkin haberlerde yüzde 6’ya, eğitime ilişkin haberlerde de yüzde 2’ye düşüyor. Haber kaynaklarının ise sadece 18’ini kadınlar oluşturuyor.(ANKA)


Popular Articles

Latest Articles