­T­a­n­r­ı­­n­ı­n­ ­e­l­i­­ ­2­5­ ­y­a­ş­ı­n­d­a­ ­-­ ­D­ü­n­y­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­

­T­a­n­r­ı­­n­ı­n­ ­e­l­i­­ ­2­5­ ­y­a­ş­ı­n­d­a­ ­-­ ­D­ü­n­y­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­ Maradona'nın 1986'da İngilizlere eliyle attığı gol ve İngiliz futbol hafızasında yarattığı travma.

Alper Ballı

BBC Türkçe

İngiltere'nin kollektif futbol hafızasının travmatik anlarından biriydi 22 Haziran 1986'da yaşanan.

Meksika'daki dünya kupası finalleri. Çeyrek final maçı, Azteka Stadyumu.

İngiltere, 1966'da evsahipliği yaptığı şampiyonadan bu yana dünya kupasını kazanamamıştı.

Arjantin ise, Maradona liderliğinde başta Almanlar olmak üzere Avrupa'nın ve ezeli rakibi Brezilya'nın futbol hegemonyasına meydan okuyordu.

O dönem Türk futbolu içinse İngiltere karşısında iki adet sekiz sıfırlık mağlubiyetlerin alındığı, az farklı skorların şerefli mağlubiyetler olarak ilan edildiği yıllardı.

Arjantin ile İngiltere arasındaki rekabetin ise çok güçlü duygusal boyutu da vardı.

Falkland Savaşı biteli daha bir kaç yıl olmuştu. Her iki ülkede de karşılıklı düşmanca hisler de yoğundu, yurtseverlik duyguları da.

Böyle bir ortamda çıkılan maçın ilk yarısı karşılıklı ataklar ve pozisyonlarla golsüz sona erdi.

İkinci yarının hemen başlarında yaşanan olay ise, Arjantin ile İngiltere arasındaki siyasi ve askeri krize spor boyutunu da ekleyecekti.

Diego Armando Maradona, İngiltere orta sahada buluştuğu topla ceza sahasına doğru çalımlarla ilerledi ve yayın hemen önünde topu sağındaki takım arkadaşı Valdano'ya uzattı, verkaç umuduyla penaltı noktasının üzerine doğru koşmaya başladı.

Valdano'nun sektirdiği top İngiltere defansından Butcher'in dengesiz müdahalesiyle yükselerek penaltı noktasının üzerine düşüşe geçti.

İngiliz kaleci Peter Shilton ise, kale sahasını terkederek topu almaya giderken, muhtemelen topa koşmakta olan Maradona'nın da kısa boyunu hesaba katarak rahat bir top kontrolüne doğru ilerliyordu.

Ancak aynı topa yükselen Maradona'nın müdahalesiyle top sekerek ağlara doğru yönelirken Arjantinli yıldız golünü kutlamaya başlamıştı.

Maradona'nın topu eliyle çeldiği konusunda ekran başındakilerin hiçbir tereddütü yoktu. Tereddüdü olmayan bir başka kişi de Shilton'dı. İtiraz etti, ama nafileydi çabaları. Gol geçerli sayılmıştı.

Maradona maçın ardından düzenlenen basın toplantısında dile getirdiği, golün biraz Maradona'nın kafası, biraz da "Tanrı'nın eliyle atıldığı" sözleri, 25 yaşına giren ''Tanrı'nın eli'' ifadesinin de doğuşu anlamına geliyordu.

Arjantinli futbolcuların finalde Almanya'yı da yendikleri 1986 finallerinin ardından yaptıkları açıklamalarda İngiltere'yi yenmenin kendileri için kupayı kazanmaktan bile daha önemli olduğu sözleri galibiyetin Arjantin'in ulusal gururunu güçlendirmedeki anlamının altını da çizmiş oluyordu.

1986'daki Arjantin-İngiltere maçı sadece Tanrı'nın eliyle değil, yine Maradona'nın kahramanı olduğu bir başka golle de futbolseverlerin hafızasına kazındı kuşkusuz.

''Tanrı'nın eli'' golünden sadece bir kaç dakika sonra Arjantinli yıldız ceza yayı civarında aldığı topla İngiltere orta sahasını çalımlarla geçip girdiği ceza sahasında attığı golle takımını 2-0 öne geçirmişti.

Daha sonra FİFA oylamasında ''yüzyılın golü'' seçilen bu gole, İngilizler de hala şapka çıkarır.

Maçın bitimine dokuz dakika kala Lineker, farkı bire indirdi, ancak maç 2-1 sona erdi.

Maradona turnuvanın en değerli oyuncusu ve dünya şampiyonu, Lineker de gol kralı ünvanlarıyla Meksika'dan ayrıldı.

İkili daha sonra Lineker'in BBC için hazırladığı bir belgeselde biraraya gelir.

Dokuz yıl önceki ilk buluşma girişimi başarısız olan Lineker, 2006'da ikinci girişiminde Tanrı'nın eli'nin sahibiyle buluşur... Tokalaşırken, ''o el bu muydu'' diye sorar. Arjantinli yıldızın yanıtı, ''hayır, sol elimdi'' olur.

Lineker, ''Tanrı'nın eli'' bir yana, Maradona'nın futbol dehasına olan hayranlığını hiç gizlemez.

Havuz başındaki söyleşileri sırasında Maradona'ya ''Tanrı'nın eli'' konusunda kendisini değil, hakemleri suçladığını söyler, ama ikinci gol için bir itirafı vardır:

''İkinci gol ise, kariyerimde belki de ilk ve tek kez rakibimizin attığı golü alkışlamak istediğim an olmuştur.''

1990'daki dünya kupası finalleri bu kez İtalya'da düzenlendi.

Almanya, bu turnuvanın şampiyonu oldu. Üstelik bir yıl öncesinin rövanşını da almış, Almanlar finalde Arjantin'i 1-0 yenmişti.

1990 finalleri ise, İngiltere için bir başka travma anlamına geliyordu.

Arjantin'le rövanş peşinde olan İngilizlerin önündeki tek engel Almanlardı.

Maç berabere bitti, Almanlar penaltılarla kazandı...

Bu maç da, Paul Gascoigne'in gözyaşları, kaçan penaltılar ve Lineker'in ''futbol 22 kişinin bir topun peşinde koştuğu sonunda da Almanların kazandığı bir oyundur'' sözleriyle İngilizlerin hafızasına kazındı.


Popular Articles

Latest Articles