­T­Ü­R­K­S­O­Y­,­T­ü­r­k­ ­d­ü­n­y­a­s­ı­n­ı­n­ ­U­N­E­S­C­O­­s­u­ ­o­l­d­u­­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

­T­Ü­R­K­S­O­Y­,­T­ü­r­k­ ­d­ü­n­y­a­s­ı­n­ı­n­ ­U­N­E­S­C­O­­s­u­ ­o­l­d­u­­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Daimi Konseyi toplandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Gururla söylüyoruz ki, günümüzde TÜRKSOY,Türk dünyasının UNESCO'su olarak adlandırılacak bir konuma gelmiştir. Geride kalan 20 yılda Türkçe konuşan halkların birbirlerini daha yakından tanımaları, kültürel miras değerlerinin korunması kültürel ortaklığımızın tüm dünyaya tanıtılması doğrultusunda pek çok başarılı faaliyet gerçekleştirilmiştir" dedi.

TÜRKSOY'un kuruluşunun 20'nci yılı kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilen teşkilatın 31'inci dönem toplantısı Kültür ve Turizm Bakanı Çelik'in ev sahipliği ve dönem koordinatörlüğünde Ankara'da toplandı. Toplantıya, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov'un yanı sıra, TÜRKSOY'a üye Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Başkurdistan (RF), Tataristan (RF), Tıva (RF) ve Gagavuz Yeri'nin (Moldova) Kültür Bakanları ile Türk Konseyi, Aksakallar Konseyi, TÜRKPA, MFGS ve Türk Akademisi Başkanları katıldı.

Toplantıda yaptığı konuşmada, Bakanlar konseyi toplantısına ev sahipliği yapmaktan ve konseyi Türkiye'de ağırlamaktan büyük bir mutluluk ve onur duyduğunu belirten Bakan Çelik, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye, Türkmenistan ve Özbekistan'dan oluşan 6 ülkenin bakanlarının 12 Temmuz 1993 tarihinde örgütü kuran anlaşmaya imza atarken, kökleri çok derinlere uzanan ortak kültürel miras üzerine geleceklerini inşa ettiklerine işaret etti.

-"TÜRK DÜNYASININ UNESCO'SU OLARAK ADLANDIRILACAK"-

Yıllar önce atılan tohumun yeşerdiğini, boy saldığını ve bugünlere ulaştığını gördüklerini ifade eden Çelik, "Gururla söylüyoruz ki, günümüzde TÜRKSOY,Türk dünyasının UNESCO'su olarak adlandırılacak bir konuma gelmiştir. Geride kalan 20 yılda Türkçe konuşan halkların birbirlerini daha yakından tanımaları, kültürel miras değerlerinin korunması kültürel ortaklığımızın tüm dünyaya tanıtılması doğrultusunda pek çok başarılı faaliyet gerçekleştirilmiştir" dedi. Bu faaliyetlerin dil, tarih ve kültür birlikteliğinin yanı sıra, işbirliği konusundaki ortak iradeyi ve ortak çabaları sayesinde amacına ulaşabildiğini söyleyen Çelik, "Ortak kültür çatısı olarak teşkil edilen TÜRKSOY'un hiçbir siyasi amaç gütmeden, sadece halklarımız arasındaki kardeşliğin ve kültürel ortaklığın güçlendirilmesi, için çalışması örgütün değerini daha da arttırmakta, misyonunu daha da güçlendirmektedir" diye konuştu.

TÜRKSOY'un ressamlardan müzisyenlere, edebiyatçılardan tiyatroculara, sanatın her alanında sağladığı ortamın kültürel gelişmeyi ve zenginleşmeyi beraberinde getirdiğini vurgulayan Çelik, "Bizler bu çatı altında en değerli hazinemiz olan kültürel zenginliklerimizi, paylaşmak suretiyle çoğaltıyoruz, zenginleştiriyoruz ve hep beraber halklarımız için kazanıyoruz" şeklinde konuştu.

-"TÜRKSOY'A ÜYE ÖZERK DEVLETLER, TÜRKİYE VE RUSYA ARASINDAKİ KÜLTÜREL İLİŞKİLERE ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLAMIŞTIR"-

Türk dünyasının kültürel nitelikli bir kavram olduğunu belirten Çelik, Türk dünyasının sadece bir coğrafyadan ve devletlerden ibaret olmadığını, kültürel birikimi, felsefesi, hayata bakış açısı, estetik anlayışı, değerler sistemi itibariyle özgün bir yapı olduğunu kaydetti. Bu yönüyle Türk dünyasının en az Arap, Slav, İspanik dünya kadar kendine has özellikler taşıyan bir varlık olduğunu sözlerine ekleyen Çelik şöyle devam etti:

"Türk dünyası kendi içinde çeşitlilik taşımakta, diğer yandan bir bütün oluşturmaktadır. Türk dünyasına, esasen Türklerle uzun yıllar birlikte yaşamış diğer halklar ve bu halkların bulunduğu coğrafyalar da dâhildir.

Nitekim bugün aramızda Rusya Federasyonu Kültür Bakanlığı'nın temsilcileri de bulunmaktadır. Bu kültürel temelli işbirliğimizin geniş bir kavramla ele alındığını gösteren bir durumdur. Bu fırsattan yararlanarak ifade etmek isterim ki, Rusya Federasyonu'nun parçası olan özerk devletlerin TÜRKSOY çalışmalarına katılmaları, Türkiye ve Rusya arasındaki kültürel ilişkilerin bugünkü boyuta ulaşmasına önemli katkılar sağlamıştır.

Toplumların ruhuna dokunan çalışmalar ön yargıların ve kalıplaşmış düşüncelerin kırılmasına da vesile olmuş. Bu bağlamda soğuk savaşın sona ermesiyle halklarımızın birbirini daha yakından tanıma imkânı bulmaları da önem taşımıştır. Bu çalışmalara da katkısıyla ülkelerimiz arasında bölgesel sahiplenme ve ortak çıkarlar zemininde gelişen ilişkilerimiz, 2010 yılında kurduğumuz üst düzey işbirliği konseyiyle kurumsallaşmıştır."


Popular Articles

Latest Articles