Özgürlük ve demokrasi hayaliyle milyonların sokaklara döküldüğü bazı Arap ülkelerinde, Arap Baharı'nın bir türlü gelmeyişi kitleleri öfkelendiriyor.
Bunun en çarpıcı örneği Arap dünyasının önder ülkesi olarak görülen Mısır'da yaşanıyor.
Mısır'da 30 yıl süren Hüsnü Mübarek diktatörlüğünün ardından gerçekleştirilen ilk özgür cumhurbaşkanlığı seçimini Müslüman Kardeşlerin adayı Muhammed Mursi kazandı.
Ancak daha sandıklar açılırken Yüksek Askeri Konsey örtülü bir darbe yaptı ve Mursi'nin yetkilerini büyük ölçüde sınırlandırdı.
Askeri vesayetin etkisindeki yargı, meclisi feshetti, yeni anayasayı yazma yetkisi de Askeri Konsey'in belirleyeceği bir komisyona verildi. Yasama ve dış politika başta olmak üzere yürütmede de karar merci olarak ordu gösterildi.
Mısır'da Askeri Konsey'in yaptığı bu örtülü darbe, halkın büyük tepkisine yol açıyor. Türkiye, Arap Baharı'nın sancılı geçiş sürecini yaşayan Mısır'da hayranlık uyandırıyor. Mısırlılar, demokrasi ve özgürlük yolunda Türkiye'yi model olarak görüyor.
Mısır'ın başkenti Kahire'nin dünyaca ünlü çarşısı Han Halil'de hemen her adımda Türkiye'ye olan bu hayranlığı görmek mümkün.Bazıları Türkiye’de darbeci generallerin yargılanmasında, Mısır’ın Türkiye'yi örnek alması gerektiğini düşünüyor.Bazıları da Türkiye’nin ,demokrasinin güzellikleri ile İslâmın yüceliğinin bir arada yaşanabilen dünyadaki tek ülke olduğunu düşünüyor.
Mısır'daki seçimlerden birinci parti olarak çıkan Müslüman Kardeşlere yakınlığı ile bilinen Hürriyet ve Adalet Partisi Genel Sekreteri Muhammel El Baltagi de Türkiye'ye olan bu büyük ilgiyi şu sözlerle özetliyor:
" Biz Mısırlılar tarihimiz boyunca zaten Türkleri örnek aldık. Askeri vesayetin sona ermesi ve toplumun bütün kesimlerini kucaklayan bir demokrasi konusunda Türklerden öğreneceğimiz çok şey var"