S­e­ç­i­m­ ­b­a­r­a­j­ı­ ­t­a­r­t­ı­ş­m­a­l­a­r­ı­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

S­e­ç­i­m­ ­b­a­r­a­j­ı­ ­t­a­r­t­ı­ş­m­a­l­a­r­ı­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, Anayasa Mahkemesi'nin seçim barajı ile ilgili bireysel başvuruyu görüşmesini, "siyasi sonuç almaya yönelik bir çalışma" olarak değerlendirdi.

Şentop, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç'ın yüzde 10 seçim barajı ile ilgili bireysel başvuru konusundaki açıklamalarını basına yansıyan şekliyle bildiklerini, kendisinin de bunları tekzip etmediğini belirterek, ifadelerinde hukuken sıkıntı olduğunu kaydetti.

Kılıç'ın AYM Başkanı olarak "ihsas-ı reyde bulunduğunu" savunan Şentop, "Kendisinin açıklamalarını okuyan herkes, AYM'nin bir kaç hafta içinde seçim barajıyla ilgili bireysel başvuruyu görüşeceğini, barajın kaldırılması yönünde karar vereceğini anladı. Böyle bir "ihsas" var. Daha ilgili kurullarda görüşülmemiş olmasına rağmen kararın ne olacağını söylüyor. Bu, AYM Başkanı'na yakışmayan bir tavırdır" dedi.

Anayasa'nın "Anayasa Mahkemesi'nin çalışma ve yargılama usulü"nü düzenleyen maddesinde "siyasi partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır" ve Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "kabul edilebilirliğine karar verilen bireysel başvuruların esas incelemesi bölümler tarafından yapılır. Başkan iş yükünün bölümler arasında dengeli bir şekilde dağıtılması için gerekli önlemleri alır" hükümlerine işaret eden Şentop, şunları kaydetti:

"Konunun en önemli boyutu budur. AYM'de bireysel başvurular Genel Kurul'da değil, bölümlerde karara bağlanıyor. Genel Kurul'un bireysel başvurulara bakma yetkisi yok. Sadece bölümler arasında içtihat farkı ortaya çıkarsa, aynı konuda iki bölüm farklı karar vermişse, bu içtihat farklılıklarını gidermek için Genel Kurul konuyu görüşebilir. Burada öyle bir durum yok. Bu hem Anayasa hem de Yargılama Usulü Kanunu'na aykırı. AYM'nin kendi logosuyla bastırdığı '66 soruda bireysel başvuru' adlı kitapta da bu husus açık yazıyor. Haşim Bey ya konuyu bilmiyor ya da bildiği halde yanlış uygulama yapacağını bu şekilde kamuoyuna açıklamış oluyor. Her iki halde de çok yanlış...Güya bir uygulamayı değiştirmek için karar verecek; kendisi kanuna ve Anayasa'ya aykırı uygulama yaparak karar veriyor. Burada çok çelişkili bir durum var. "

-"Seçimlere yönelik şaibe doğurma hamlesi..."

Verilecek kararın seçimlerde uygulanmasıyla ilgili görüşe dikkati çeken Şentop, yüzde 10 seçim barajıyla ilgili hükmün Seçim Kanunu'nda yer aldığını hatırlattı. "Bu kanun hükmüdür" diyen Şentop, AYM'nin seçim barajı konusunda iptal davasına bakmadığını, bireysel başvuruyu incelediğini belirterek, bireysel başvuruda bir temel hakkın ihlal edilip edilmediğine, varsa ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağına karar verildiğini söyledi.

Şentop, "AYM burada bir kanunun iptaline karar veremez. Yapacağı şey ancak 'bir hakkın ihlal edildiği' tespitidir. Kanunun değiştirilmesini önerebilir, o zaman yasama organının kanunu değiştirmesi lazım. O zaman yasama organının önünde çok ciddi bir durum ortaya çıkar. Bir yandan seçim barajının kaldırılmasına dair seçim kanunu düzenlemesi, ama öte yandan Anayasa'da 'seçim yasalarındaki değişikliğin bir yıl içinde uygulanmayacağı' hükmü bulunuyor. AYM'nin böyle bir karar vermesi, istisnai durum olarak kabul edilmiyor. Bu durumda AYM 2015 seçimlerine giderken 'kanun değişmeli' diyecek, yasama organı bir değişiklik yapacak ama bu seçimlerde uygulanmayacak. Çünkü aksi durum Anayasa'ya aykırı olacak. Parlamento'yu sıkıntıya sokacak. Bunu seçimlere yönelik şaibe doğurma hamlesi olarak görüyorum. Baraj tartışması meydana getirmek istiyor" diye konuştu.

Şentop, kanun hükmüyle ilgili doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağını ifade ederek, AYM'nin kanunların anayasaya uygunluk denetimini yaptığını, bunun için iptal ve itiraz yolu belirlendiğini, ancak bireysel başvurunun kanunların Anayasa'ya uygunluğunu dolaylı olarak denetleme yoluna dönüştüremeyeceğini savundu. Şentop, "AYM, böyle bir başvuruyu kanunlardaki genel çerçeveyi ve Anayasa hükmünü birarada değerlendirip bir titizlik göstermesi gerekirdi. Gerekirse ona göre takvimlendirme yapmalıydı" dedi.

Seçim barajıyla ilgili konunun daha önce Avrupa insan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götürüldüğünü, "barajın yüksek olarak değerlendirilebileceği, ancak siyasi tercih olduğu" ve Avrupa insan Hakları Sözleşmesi bakamından aykırılık olmadığına karar verdiğini hatırlatan Şentop, "AYM, şimdi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bakımından nasıl farklı karar verecek, merak ediyorum. Biz bireysel başvuruda AYM'yi AİHM'e giden davalar bakımından bir filtre olarak düşünmüştük. AİHM zaten burada bir karar vermiş ve aykırı bulmamış" değerlendirmesinde bulundu.

-"Mart'tan sonra istediği gibi konuşabilir"

Şentop, şunları söyledi: "Anayasa ve kanundaki açık düzenlemelere rağmen AYM Başkanı'nın önceden görüşünü ima etmesi, bölümlerde görüşülmesi gerekirken başvurunun Genel Kurul'da görüşüleceğini söylemesi, Anayasa'daki aksi hükme rağmen seçimlerde uygulanacağını söylemesi, önümüzdeki seçimlere yönelik bir projeyi benim zihnimde canlandırıyor. 2013 yılındaki Gezi olaylarından beri genel seçimleri etkilemek üzere faaliyet gösteren çevrelerin arzuları, en son bu açıklamalarla birlikte yeni bir projeye mi dönüşüyor, sorusunu sorduruyor. Nereden bakılırsa bakılsın Anayasa ve kanun gereği 2015 seçimlerinde uygulanma imkanı olmayan bir kararı AYM'nin vermesi, ülkede 2015 seçimlerine ilişkin tartışmayı getirecek. Hedeflenen de budur. Diyelim ki mahkeme seçim barajını aykırı buldu. Parlamento düzenleme yapsa bile seçimlerde uygulanmayacak. Böyle bir tablo çıkacak ortaya. Bazı hukukçular 'hak ihlali var, uygulanır' diyor. Anayasa'da açık hükmün istisnası yok, Meclis'in düzenlemesini önerebilir. O da Anayasa engeline takılıyor. Sonuç alınmayacak tablo olduğu için tamamen içinden çıkılmaz durum olacak. 'Baraj olmalı, olmamalı' tartışması yapılacak. Seçimleri kaybedenler de barajı gerekçe göstererek seçimlerle alakalı şaibe doğurmak isteyecek."

AK Parti olarak geçen yıl seçim sistemleri konusunda üç formül sunduklarını, sıfır barajlı dar bölge sistemi üzerinde durduklarını anlatan Şentop, formüllerin diğer siyasi partilerce tartışılmadığını ve yeni öneri sunmadıklarını kaydetti. Karşı karşıya kalınabilecek durumları da göz önünde bulundurarak seçim sistemi tartışmalarının 2015 seçimleri sonrasında yapılabileceğini düşündüklerini belirten Şentop, düzenlemeyi daha uygun ortamda, geniş tartışmayla yapmaktan yana olduklarını söyledi.

Şentop, "AYM, şimdi bir tartışma başlatıyor. Siyasi bir sonuç doğurmaya yönelik bir çalışma olarak görüyoruz. AYM Başkanı'nın açıklamaları da ilginç. AYM Başkanı sıfatıyla bu tür konuşmaları ihsas-ı rey nitelikte, kanun ve Anayasaya aykırı yol ve yöntem izleyeceklerini söyleyen konuşma yapması, öncelikle mahkemeyi yıpratıcıdır. Ben bunu yanlış açıklama olarak görüyorum" dedi. (AA)


Popular Articles

Latest Articles