D­a­r­b­e­ ­m­a­ğ­d­u­r­l­a­r­ı­ ­y­a­k­ı­n­l­a­r­ı­ ­E­v­r­e­n­’­i­ ­b­e­k­l­i­y­o­r­ ­-­ ­Y­a­ş­a­m­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­

D­a­r­b­e­ ­m­a­ğ­d­u­r­l­a­r­ı­ ­y­a­k­ı­n­l­a­r­ı­ ­E­v­r­e­n­’­i­ ­b­e­k­l­i­y­o­r­ ­-­ ­Y­a­ş­a­m­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­i­ 12 Eylül davasının 5. duruşması, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.

ANKARA (İHA) - 12 Eylül darbesinin mağdur yakınları ve sivil toplum kuruluşları, Ankara Adliyesi önünde toplanarak darbe döneminin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya’nın ifade vermesini bekliyor. 12 Eylül darbesinin mağdur yakınları, Evren’in darbe döneminde ölenlerin resimlerinin önünden geçerek ifade vermesini istediklerini söylediler.

Duruşmaya müdahil ve avukatları ile Evren ve Şahinkaya’nın avukatları katıldı. Duruşma öncesi Ankara Adliyesi’nde toplanan sivil toplum kuruluşları darbe döneminde yaşanan olayları protesto ederken, darbe mağdur yakınları ise Evren ve Şahinkaya’nın adliyeye gelerek ifade vermesini bekledi. Sanıklar Evren ve Şahinkaya sağlık sorunları gerekçesi ile duruşmaya gelmezken, Meclis, Başbakanlık, CHP, MHP ve DİSK temsilcileri duruşmaya katıldı.

“EVREN BURAYA GELEREK İFADE VERSİN”

Ankara Adliyesi önündeki sivil toplum kuruluşlarının protestolarına destek veren 12 Eylül darbesinin mağdur yakınlarından İpek Gür, darbe dönemindeki liderlerin adliyeye getirilmesini beklediklerini belirterek, “Ben hukukçu değilim. Hukukçu dilinde şöyle bir şey var; dava yani suç, suçlunun yüzüne karşı okunmalı. Şimdi tamam teknoloji gelişmiş ama, 3 bin 500 insanın katili birinin yüzünü okunmuyor ki. Telekonferans sisteminden söyleniyor. Bu bir skandaldır. Ben böyle görüyorum. 12 Eylül devrimciler için bir darbeydi, büyük bir hukuksuzluktu. Yani hukukçular o hukuksuzluğa göz yumdular. Bugün ise o hukukçular bir devrim yapsınlar, hukuka bir yol açsınlar. Darbecileri buraya getirsinler” diye konuştu.

Kenan Evren’in darbe döneminde ölenlerin resimlerinin arasından geçmesini istediklerini belirten Gür, “Bu resimlerin arasından geçsin ve hukuk sağlansın. Yoksa telekonferans yoluyla Kenan Evren’in yüzüne okunması bu ülkede hukukun geçerliliğini asla sağlamayacaktır ve mahkeme heyeti de başka bir hukuksuzluğa imza atmış olacaktır getirmemek ile. Çünkü buraya gelmesi gerekiyor” dedi.

“ÇOCUKLUĞUMUZU YAŞAYAMADIK”

12 Eylül darbesinin mağdurlarından Yusuf Ziya Ceylan ise, bir yandan insanların yargılanırken, diğer taraftan demokrasiye yönelik darbeler olduğunu söyledi. Kendisinin 12 Eylül döneminde ilk işkence gören kişinin kardeşi olduğunu kaydeden Ceylan, “Ben Türkiye’de 12 Eylül döneminde ilk işkence gören şahsın kardeşiyim. Bu ülkede düşüncesinden, fikrinden dolayı katledilen birisinin kardeşiyim. Burada bir sürü olaylar var. Türkiye Cumhuriyeti’nde bizi öyle bir hale getirdiler ki, ne olduğumuzu şaşırdık. Hangi yönde olduğumuzu bilemiyoruz artık. Bakıyoruz kendimize, kişisel bazda düşüncelerimizi ifade ederken birçok noktada düşünce özgürlüğümüz kısıtlandı” şeklinde konuştu.

Kenan Evren’in yargılanmasının bir oyun olduğunu iddia eden Ceylan, “Bir oyun sergileniyor. Tabi ki yargılanması lazım. Onunla birlikte o günkü işkence yapar kişilerin görev yapanların ve insanlık adına insanlığa leke vurmuş kişilerin yargılanması lazım. Mahkemeyi bekliyoruz. Ne şekilde sonuçlanacağı belli. Bunlar bir oyundur. Acılarımız büyük. Ben annemin cenazesini görmedim. Abimin cenazesini görmedim. 18 yaşına kadar işkence görmüş bir insanım ben. Çocukluğumu yaşayamadım ben. İşkence demek dövmek sövmek değildir. Manevi bir baskı da işkencedir. Bunlar olmasın diye buradayız” diye konuştu.

Öte yandan Ankara Adliyesi önünde bulunan havuzun etrafı, darbe döneminde hayatını kaybedenlerin fotoğraflarıyla çevrildi. Davanın başlaması ile birlikte polis ekiplerinin yoğun güvenlik önlemi aldığı görüldü.


Popular Articles

Latest Articles