Ordu Devlet Hastanesi (ODH) Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Kemal Tekeş, insan yaşamı boyunca güneşin vücudu etkileyen zararlı ışınlarının yüzde 80'inin çocuklukta alındığını söyledi.
ORDU (İHA) - Dr. Kemel Tekeş yaptığı açıklamada, deri kanserlerinin nedenleri, belirtileri ve korunma yollarıyla ilgili bilgi verdi. Her geçen gün ozon tabakasının incelmesinden dolayı dünyanın çok daha fazla ultraviyole ışınlarına maruz kaldığını ifade eden Dr. Tekeş, bu ışınların cilt kanseri riskini artırdığını kaydetti. Güneşin zararlı ışınlarının yüzde 80 oranında çocuk yaşta alındığını belirten Dr. Tekeş, "Vücudun güneş gören yerleri daha çok cilt kanseri olma riskini taşır. Vücudumuza güneş ışınlarının zararlı
etkilerini daha çok çocukluğumuzda alıyoruz. Tüm insan yaşamını ortalama 70 yıl olarak düşünürsek, tüm yaşam boyunca almamız gereken zararlı ışınların yüzde 80'ini 10 yaşına kadar almış oluyoruz. Dolayısıyla çocukluk döneminde güneş koruyucuların çok daha önemli olduğu ortaya çıkıyor" dedi.
Deri kanserinin esas nedeninin güneş ışınları olduğunu, suni ışıkların da deri kanserine neden olabileceğini dile getiren Dr. Kemal Tekeş, "Deri kanserinin esas nedeni güneşten gelen ultraviyole ışınlardır. Mor ötesi ışık veren elektrik lambaları ve bronzlaştıran suni ışık kaynakları da deri kanserine neden olabilir. Özellikle güzellik merkezlerinde kışın da daha güzel, daha esmer bir tene sahip olmak için solaryuma giriliyor. Ama bu solaryumların ultraviyole ışınları deri kanserine yatkınlık
oluşturuyor. Özellikle açık tenliler, derilerinde çillenme olanlar, çok daha fazla beni olanlar, ailesinde deri kanseri olanlar, çiftçiler ve balıkçılar gibi sürekli açık alanlarda bulunanlarda deri kanseri sıklıkla görülebiliyor. Deri kanserinden korunmak için özellikle yaz aylarında 11.00 - 15.00 saatleri arasında güneşe maruz kalmaktan kaçınmak lazım. Mutlaka güneş koruyucu kullanmamız gerekiyor. Dışarıda uzun süreli kalınması gerekiyorsa geniş kenarlı şapkalar ve uzun kollu kıyafetlerin giyilmesi
gerekiyor. Deniz kenarlarında yanmak oldukça risklidir. Bunların dışında radyoterapi uygulananlarda, uzun süre iyileşmeden kalan açık yaraları bulunanlarda da deri kanserine yakalanılabilir" diye konuştu.
En çok 3 çeşit deri kanseri görüldüğünü ve bunların en tehlikelisinin bene benzeyen melanoma türü olduğunu ifade eden Dr. Tekeş, "Normal bene çok benziyor. Ancak normal ben gibi şekli düzgün değildir. Simetrisini kaybetmiş ve renk tonları farklıdır. Bunlar bir kanser uyarısı olarak kabul edilmelidir. Ancak çoğu zaman bene benzediği için ihmal edilebiliyor. İhmal edildiği için de çok öldürücü bir deri kanseri çeşididir. Özellikle güneşli bölgelerde yaşayanlarda sıklıkla artmaktadır. Kanserlerin en
tehlikelisidir. Ancak erken teşhir edilirse tedavi edilebilir. Teşhis ve tedavide gecikme genellikle ölümle sonuçlanmaktadır" şeklinde konuştu.