A­r­a­ş­t­ı­r­m­a­c­ı­l­a­r­ ­e­s­k­i­ ­y­ı­l­d­ı­z­l­a­r­ı­n­ ­y­a­v­a­ş­ ­d­ö­n­ü­ş­ü­n­e­ ­i­l­i­ş­k­i­n­ ­v­a­r­s­a­y­ı­m­l­a­r­ı­ ­s­o­r­g­u­l­u­y­o­r­

A­r­a­ş­t­ı­r­m­a­c­ı­l­a­r­ ­e­s­k­i­ ­y­ı­l­d­ı­z­l­a­r­ı­n­ ­y­a­v­a­ş­ ­d­ö­n­ü­ş­ü­n­e­ ­i­l­i­ş­k­i­n­ ­v­a­r­s­a­y­ı­m­l­a­r­ı­ ­s­o­r­g­u­l­u­y­o­r­


Yıldızların önceden düşünülenden çok daha dinamik olduğu ortaya çıktı. Döndükçe, yıldızların güçlü manyetik alanlarına çekilen yüklü parçacıklardan oluşan bir akıntı yayarlar. Bu süreç bir balerinin kollarını açmasına benzer ve yıldız rüzgarı manyetik olarak birleştiğinde yıldızın dönüşünü yavaşlatmaya başlar. Yıllarca yaşlı yıldızların daha yavaş döndüğü varsayıldı; bu, geçtiğimiz on yıllarda astronominin merkezinde yer alan bir hipotezdi.

Ancak son yıllarda gökbilimciler bu “yıldız balesi” fikrini yeniden düşünmeye başladılar. Araştırmalar, yıldızların yaşamlarının ortalarına doğru milyarlarca yıl boyunca sabit bir dönüş hızını korumaya başladıklarını göstermiştir. Artık bilim insanları bu geçişin nasıl gerçekleştiğini araştırmaya ve Güneş’in bu geçişe hazırlandığı yönünde bir hipotez öne sürmeye başladılar. Keşif, Güneş hakkında uzun süredir devam eden bazı gizemlerin yanıtlanmasına ve güneş sisteminin ötesinde yaşam arayışına yardımcı olacak.


Kaynak: NASA / GSFC / SDO

Başlangıçta bu fikir gökbilimcilerin muhalefetiyle karşılaştı, ancak gözlemsel kanıtlarla bunun doğruluğuna olan güven artıyor. Kanıtlar giderek daha ilgi çekici hale geliyor ve yıldız manyetik alanlarının zaman içindeki evrimine ilişkin mevcut anlayışımızdaki boşlukları vurguluyor.

1970’lerde gökbilimciler, bir yıldızın rüzgarının manyetik alanıyla etkileşime girerek yıldızın zaman içindeki dönüşünü yavaşlattığını keşfettiler; bu olaya “manyetik frenleme” adı verildi. 2003 yılında araştırmacılar, bir yıldızın dönüşünü ölçerek yaşını tahmin etmek için bu ilişkiyi kullanmaya başladılar. Bu sürece jirokronoloji adı verildi ve yaygınlaştı. Ancak bunca zaman boyunca bilim insanları, tahminler ve gözlemler yalnızca Güneş’ten daha genç yıldızlar için doğrulanmış olsa da, bu bağlantının her yaştaki yıldızlar için geçerli olacağını varsaydılar.

2016 yılında Hawaii Üniversitesi’nden Jennifer van Saders, Kepler Uzay Teleskobu tarafından toplanan 21 yıldızdan alınan verilere dayanarak yıldızların dönüşünde beklenmedik bir özellik keşfetti. Yıldızların dönüşü, Güneş’in şu anki yaşına ulaşana kadar yavaşladı, ardından sabitlendi.

“Kesinlikle beklediğimiz bir şey değildi. Yıldızlar yaşamlarının neredeyse yarısında dönüşlerini temelden değiştiriyor” diyor van Saders.

Farklı metodolojiler ve geniş örneklemler kullanılarak yapılan sonraki çalışmalardan sonra bu eğilim doğrulandı. Bilim insanları artık yıldızın dönme kuvvetinin, manyetik enerjiyi yeniden dağıtacak kadar güçlü olmadığı belirli bir hız olduğuna inanıyor. Bu, büyük ölçekli manyetik alanlar yaratma yeteneğinin kaybolmasıyla sonuçlanır ve bunun sonucunda yıldız yavaşlamayı bırakır ve sabit bir dönüş hızını korur.

Ekibin yeni ve yayınlanmamış araştırması, güneş benzeri yıldız 51 Pegasi’den kapsamlı veriler içeriyor. Araştırmacılar, yıldızın manyetik alanını ve fırlatılan madde miktarını ölçmek için çeşitli teleskoplardan elde edilen gözlemleri kullandılar. Sonuçlar, yıldızın manyetik alanının gücünün ve rüzgardaki malzeme miktarının, standart modellerin öngördüğünden önemli ölçüde düşük olduğunu gösterdi. Bu, bir yıldızın yaşını yalnızca dönüş hızını gözlemleyerek kesin olarak belirlemenin imkansız olduğunu göstermektedir.

Ayrıca yıldızların iki kategoriye ayrılabileceği de keşfedildi: dönüşlerini yavaşlatanlar ve yavaşlatmayanlar. Güneş bu geçişin eşiğinde ve bir tür kriz yaşıyor, istikrarlı durumunu kaybediyor. Bu, uzun yıllardır gökbilimciler arasında soru işaretleri uyandıran Güneş’in manyetik aktivitesindeki periyodik durgunluk dönemlerini açıklayabilir.

Yeni makalenin yazarlarından gökbilimci Travis Metcalfe, “Güneşin sessizliği daha uzun süre devam edecek ve daha sık hale gelecek, ta ki sonunda Güneş tamamen sessizleşene kadar” diyor.

Yıldızların daha az radyasyon ve plazma yayılımıyla daha sessiz bir durumda olması, yaşamın ortaya çıkması için daha istikrarlı ve yaşanabilir bir ortam yaratır. Bilim insanları, gelecekteki uzay görevlerinin, araştırmalarını bu geçişin ötesindeki yıldızlara odaklayarak yaşanabilir gezegenler bulma şanslarını artırabileceğine inanıyor.

Gelecekte gökbilimciler, yıldızların daha istikrarlı bir dönüş durumuna ne kadar hızlı geçiş yaptığını ve bunun manyetik alanlarını nasıl etkilediğini araştırmayı planlıyor.


Popular Articles

Latest Articles