T­h­e­ ­W­i­t­c­h­e­r­ ­3­’­ü­n­ ­E­n­ ­İ­y­i­ ­Y­a­n­ ­G­ö­r­e­v­i­ ­G­e­r­a­l­t­’­l­a­ ­İ­l­g­i­l­i­ ­D­e­ğ­i­l­,­ ­İ­ş­i­y­l­e­ ­İ­l­g­i­l­i­

T­h­e­ ­W­i­t­c­h­e­r­ ­3­’­ü­n­ ­E­n­ ­İ­y­i­ ­Y­a­n­ ­G­ö­r­e­v­i­ ­G­e­r­a­l­t­’­l­a­ ­İ­l­g­i­l­i­ ­D­e­ğ­i­l­,­ ­İ­ş­i­y­l­e­ ­İ­l­g­i­l­i­


Bu noktada çoğumuz The Witcher 3: Wild Hunt’ın 2010’ların en iyi oyunlarından biri olduğu konusunda hemfikiriz. Cesur dünyası, canavarca düşmanları ve olağanüstü içerik derinliği, ilk lansmanından yıllar sonra bile kalabalık RPG alanında öne çıkmasını sağlayarak PS5 ve Xbox Series X|S’de çıkışını daha da dikkat çekici hale getiriyor.

Bununla birlikte, çoğu hayran, oyunu gerçekten harika RPG’ler panteonuna yükselten şeyin, oyunun birçok unutulmaz yan görevi olduğu konusunda hemfikir olabilir. Ve en iyisi olarak adlandırılabilecek pek çok şey olsa da, benim kişisel favorim, oyunun en iyi niteliklerinin tümüne sahip bir erken oyun seçeneği olan “A Towerful Of Mice”.

Popular Articles

Latest Articles