"Gaziantep'deki hukuk mensubu İmam Akgün Çuhadaroğlu, bir trafik denetçisinin raporlaması neticesinde otomobilini sürerken telefon kullanımı sebebiyle kesilen idari para cezasına, mevcut bir görüntü veya fotoğraf kanıtı olmadığından dolayı itirazda bulundu. Yargı heyeti, kanıt eksikliği nedeniyle cezanın yürürlükten kaldırılmasına karar verdi.
Gaziantep'de yaşayan hukukçu İmam Akgün Çuhadaroğlu, evine ulaşan bildirimle birlikte öğrendi ki, 21 Eylül 2022 tarihinde aracını sürerken cep telefonu ile görüşme yapmış olması sebebiyle 427 lira tutarında bir idari para cezası uygulanmıştı. Fakat, ceza makbuzunda telefonla görüşme yaptığını doğrulayacak herhangi bir görsel kanıtın bulunmaması üzerine Çuhadaroğlu, 2'nci Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak cezanın iptali için talepte bulundu.
Belirtilen tarihte aracını sürmüş olabileceğini kabul eden fakat telefon görüşmesi yapmadığını ve ceza tutanağında da herhangi bir görsel bulgusunun mevcut olmadığını belirten Çuhadaroğlu'nun başvurusunun ardından Sulh Ceza Hakimliği soruşturma başlattı. Emniyet Müdürlüğü’nden de cezayla ilgili detaylı bilgi ve belgeleri talep eden mahkeme, cezanın bir trafik denetçisinin raporlaması sonucunda uygulandığını belirledi. Yapılan incelemeler sonrasında mahkeme, suçu belgelemeye yetecek herhangi bir fotoğraf veya video kaydının sunulamamasının keyfi bir durum oluşturabileceği ve yanlışlıkla farklı bir plakaya ceza kesilmiş olabileceğini göz önünde bulundurarak, delil yetersizliği nedeniyle cezanın kaldırılmasına karar verdi.
Cezanın kaldırıldığına dair kararın tebliğ edilmesiyle Çuhadaroğlu, vatandaşların da benzer durumlarla karşılaştıklarında hukuki süreci işletmeleri gerektiğini ifade etti. Somut delile dayanmayan cezaların iptalinin mahkemeler tarafından kabul edildiğini dile getiren Çuhadaroğlu, şunları söyledi:
"Geçen sene Eylül ayında, otomobilimin direksiyon başında iken telefon ile konuşma eylemi gerçekleştirdiğim iddiası ile hakkımda idari bir para cezası yani trafik cezası kesildiğini öğrenmiştim. Cezanın detaylarında herhangi bir görsel kanıtın mevcut olmadığını fark edince, hukuki haklarım gereğince belirlenen süre içerisinde itirazda bulundum. İtirazımın temel argümanları arasında; somut bir delilin bulunmayışı, bu durumun keyfilik olduğu ve sonuç olarak bu cezanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu dile getirdim. Dolayısıyla bu cezanın hukuki yeterlilik taşımayan delillerle pekiştirilmediği için iptalini talep ettim. Mahkeme, talebimi dikkate alarak bu cezanın haksız bir uygulama olduğuna hükmetti ve itirazımı kabul etti. Nihayetinde mahkeme, yaptığım itirazın haklı olduğunu belirledi. Herhangi somut delillere dayanmayan bu tür durumlarda cezanın kesilemeyeceğini, fahri trafik denetçisinin de yanılma payının olabileceğini belirtti ve cezanın iptaline karar verdi. Vatandaşlarımıza bu tür bir durumla karşılaştıklarında, ceza bildiriminde fotoğraf ya da video kanıtının olup olmadığını kontrol etmelerini öneriyorum. Eğer bu tür bir görsel kanıt mevcut değilse, haklarını koruma adına Sulh Ceza Mahkemelerine başvurarak cezanın iptali için talepte bulunmalarını tavsiye ediyorum. Hukuki olarak, somut bir delile dayanmayan bu tür cezaların iptali mahkemelerce kabul edilmektedir."