Meteoroloji Genel Müdürlüğü, haftanın hava tahminlerini sundu. İkinci hafta Temmuz'dan itibaren, aşırı sıcak hava dalgasının etkisinin artacağı tahmin ediliyor. Uzmanlar, ülkemizin batı ve güney kısımlarının, özellikle, çok sıcak hava koşullarından olumsuz etkileneceği konusunda uyarıyorlar. Ayrıca, İstanbul'da sıcaklık hissiyatının 40 dereceyi geçebileceği belirtiliyor ve vatandaşlar sıcak çarpması riskine karşı da uyarılıyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün haftalık hava tahminleri açıklandı. Bir süredir etkili olan yüksek sıcaklıklar, sadece bizim ülkemizde değil dünya genelinde de tarihi rekorların kırılmasına neden olmuş durumda. Yeni bir çöl sıcaklık dalgasının Türkiye ve Balkanları etkileyeceği bilgisi alındı. İstanbul başta olmak üzere, batı ve güney bölgelerimizde ardışık uyarılar verilirken, doğu ve güneydoğuda şimdiye kadar nadiren rastlanan sıcak hava koşullarının etkili olacağı belirtildi.
Çarşamba gününden itibaren tırmanışa geçen hava sıcaklığı, Cuma günü kritik bir seviyeye ulaşacak. Birçok ilde hissedilen sıcaklığın 40 dereceyi geçebileceğini belirten uzmanlar, özellikle metropollerde kalabalık, yoğun araç ve makine kullanımı, sanayileşme gibi nedenlerle sıcaklık hissiyatının ölçülen sıcaklıktan daha yüksek olacağını vurguluyorlar.
Meteoroloji 1. Bölge Müdürlüğü, Marmara Bölgesi'nde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin 3 ila 8 derece üzerine çıkmasının beklendiğini bildirdi. Meteoroloji 1. Bölge Müdürlüğü Bölge Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi'nden yapılan açıklamada, sıcak hava dalgasının, 19 Temmuz Çarşamba gününden itibaren tüm ülkede etkili olacağı belirtildi.
Bölge sıcaklıklarının mevsim normallerinin 3 ila 8 derece üzerine çıkacağı belirtilen açıklamada, İstanbul'da 32-35, Edirne'de 38-41, Kırklareli'nde 36-40, Tekirdağ'da 33-36, Kocaeli'nde 37-39, Sakarya'da 35-37, Yalova'da 31-33 derece olacağı tahmin ediliyor. Açıklamada, özellikle kronik hastalığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere vatandaşların, günün en sıcak saatleri olan 11.00 ila 16.00 arasında dikkatli ve tedbirli olmaları gerektiği belirtildi.
GÜNCEL HAVA DURUMU İÇİN TIKLAYINIZ.
En sıcak Haziran ayının yaşanması ve Temmuz'un ilk iki haftasında da sıcaklık rekorlarının kırılmasının ardından 2023 yılının, yüzde 81 olasılıkla kayıtlara "en sıcak yıl" olarak geçeceği hesaplandı. Berkeley Earth tarafından yapılan bir araştırmaya göre, sıcaklık değerlerinin ölçülmeye başlandığı 1850 yılından beri geçen ay, tarihin en sıcak Haziran ayı olarak kaydedildi. Haziran'da küresel sıcaklıklar, 1850-1900 dönemi ortalamasına göre 1,47 derece artış gösterdi.
Haziran 2023, okyanuslarda da 1,12 dereceyle rekor sıcaklık artışının yaşandığı dönem oldu. Ocak-Haziran dönemi sıcaklıklarının değerlendirilmesi sonucunda, rekor Haziran sıcaklığının ardından El Nino etkisiyle 2023 yılının, tarihin en sıcak yılı olma ihtimali yüzde 81 olarak hesaplandı. Eğer 2023 yılı tarihin en sıcak yılı olmazsa, en sıcak ilk 4 yıldan biri olma ihtimali yüzde 99 olarak öngörüldü. Öte yandan, 2023 yılının, yüzde 98 olasılıkla okyanuslarda tüm zamanların en sıcak yılı olacağı tahmin edildi.
Rekorlara rağmen bu yıl küresel sıcaklık artışının 1850-1900 dönemine göre 1,5 dereceyi "muhtemelen" aşmayacağı, El Nino'nun sıcaklıklara etkisinin zamanla yansımasından dolayı El Nino'nun, 2024'te sıcaklıkları 2023'tekinden daha fazla artıracağı öngörülüyor. Küresel ortalama sıcaklıklar, günlük bazda ilk olarak 3 Temmuz'da rekor kırmasının ardından Temmuz'un ilk haftasının "kayıtlardaki en sıcak hafta" olduğu belirtildi.
Dünya Meteoroloji Örgütü, 4 Temmuz tarihinde El Nino koşullarının başladığını ilan etti. Bu durum 2016'yı kayıtlarda en sıcak yıl olarak öne çıkardı.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, sıcaklıklardaki bu rekor yükselişler sebebiyle can kayıplarının artabileceği uyarısında bulundu. Fosil yakıtların atmosfere saldığı karbondioksit gazının küresel ısınmaya sebep olduğunu belirten Kurnaz, "Son 3 yılda, atmosferin kendi ısınmasını gizleyen bazı etkenler vardı. Bunlardan biri okyanus akıntılarıydı. La Nina, Pasifik Okyanusu'ndaki suların daha da soğumasını sağlıyordu. Bu durum, dünyanın ne kadar ısındığını belirsiz hale getiriyordu. Ancak, La Nina'nın etkisi Nisan-Mayıs aylarında sona erdi ve bu gizleme etkisi ortadan kalktı. Şimdi, küresel ısınmanın gerçek anlamını görmeye başlıyoruz." ifadelerini kullandı.
El Nino iklim olayının, La Nina'nın tam tersi bir etkiye sahip olduğunu ve Pasifik Okyanusu'ndaki suların normalden daha sıcak olmasını sağladığını belirten Kurnaz, bu durumun sıcaklığı daha da artıracağı konusunda uyarıda bulundu.
Dünya'nın %75'inin okyanuslardan oluştuğunu ve bu okyanusların ısınmasının dünyanın ortalama sıcaklığını artırdığını vurgulayan Kurnaz, El Nino'nun etkisinin ne kadar süreceğinin tam olarak bilinmediğini ancak 2024 yılına kadar devam edebileceğini belirtti. Kurnaz, iklim olaylarının etkilerinin zaman içinde şekilleneceğini sözlerine ekledi.
Küresel hava sıcaklıklarında yaşanan rekorların devam edeceğini ifade eden Kurnaz, "4 Temmuz'da sıcaklık 17.18 dereceydi ve bu iki gün boyunca rekor seviyeye ulaştı. Yarın daha da yüksek bir sıcaklık olacak mı? Muhtemelen evet. Ancak, Ağustos ayının ilk yarısının sonuna kadar her gün yeni bir rekor bekleniyor. Bu durum, Ağustos sonuna kadar yaklaşık 10-15 rekorun kırılacağı anlamına geliyor." dedi.
Kurnaz, sıcaklığın artmasıyla tarım ürünlerinin zarar görebileceğini, çünkü bu ürünlerin belirli bir sıcaklık, nem ve yağış dengesine ihtiyaç duyduğunu belirtti. Kurnaz, iklim değişikliğinin dünya genelinde tarım sektörünü tehdit ettiğini sözlerine ekledi.
Kurnaz, iklim değişikliği nedeniyle Pakistan, Hindistan ve Bangladeş gibi belirli bölgelerin, dünyanın geri kalanına göre daha fazla ısındığını ve bundan dolayı insan dayanıklılığının üstüne çıkacak sıcaklıkların oluşabileceğini belirtti. Kurnaz, bu durumun milyonlarca insanın ölümüne yol açabileceğini ve bu durumun göçe neden olabileceğini, bu göçlerin Türkiye ve Avrupa Birliği üzerinden gerçekleşeceğini ve bu durumun dünya genelinde sorunlara yol açacağını belirtti.
Kurnaz, aşırı sıcaklara bağlı can kayıplarında büyük bir artış yaşanabileceği konusunda dikkatli olunması gerektiğini ifade etti. 2003 yılında Avrupa'da, çoğunluğu Fransa'da olmak üzere, 35 bin kişinin aşırı sıcak nedeniyle öldüğünü hatırlatan Kurnaz, ilerleyen günlerde bu tarz ölümlerin normal hale gelebileceğini ve bu sayının milyonları bulabileceğini belirtti.
Küresel ısınmanın etkilerinin azaltılması için fosil yakıt kullanımının azaltılması gerektiğini belirten Kurnaz, "Önlemler iki yönden değerlendirilmeli. Durumun daha kötüye gitmesini engellemek mümkün ama artık geriye döndürmek mümkün değil. Bu problemin nedeni kömür, petrol ve doğal gaz kullanımımız. Eğer bunların kullanımını durdurabilirsek, durdurma şansımız olur. Ancak, dünyada bu yönde bir iyileşme görünmüyor." ifadelerini kullandı.