Türkiye Maden Tetkik Araştırma Genel Müdürlüğü (MTA), Türkiye'nin aktif fay hattı haritasını güncelledi ve yapılan güncelleme sonucunda ülkedeki aktif fay hatlarının sayısı 150'den 500'e yükseldi. Ayrıca, 45 ilde bulunan 110 ilçe, bu aktif fay hatları üzerinde yer alıyor. Deprem Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, güncellenen haritayı canlı yayında değerlendirdi. İşte ayrıntılar...
Yeni fay haritası, Türkiye'de jeolojik riskleri belirlemek ve deprem potansiyelini değerlendirmek için önemli bir araçtır. MTA, 1935 yılında kurulan ve maden aramaları ve jeoloji alanında çalışmalar yapan bir kurumdur. Faylar ve aktif faylar, Türkiye'nin deprem açısından kritik bölgelerindendir ve bu haritaların sürekli güncellenmesi gereklidir. En son güncelleme 2012 yılında yapılmıştı, ancak 6 Şubat depremleri sonrasında yeni fay hatları tespit edilerek güncelleme yapıldı. Haritayı daha fazla güncelleme ihtiyacı doğabileceğini belirtmek önemlidir.
Türkiye, zaten deprem açısından risk taşıyan bir coğrafyadır. En yüksek riskli bölgeler, "levha sınırı" olarak adlandırılan bölgelerdir. Bu bölgeler, Kuzey Anadolu Fayı, Anadolu levhasıyla Avrasya levhasının sınırını oluşturan fay hattını içerir. Bu fay, Erzincan'dan başlayıp İstanbul'a kadar uzanır ve doğuya doğru Van civarına kadar devam eder. Bu fay hattı üzerinde 39 ve üzeri büyüklükte birçok deprem meydana gelmiştir.
Ayrıca, yeni fay hatlarından biri olan Ölüdeniz Fayı da dikkat çekicidir. Bu fay, Türkiye'ye Hatay civarından giren ve Kahramanmaraş'a kadar uzanan bir faydır. Bu fayın kırılması, önemli depremlere neden olabilir.
Yeni tespit edilen fay hatlarının hangi büyüklükte depremler üretebileceği net olarak bilinmemektedir. Bunun nedeni, bu fayların gözle görülememesi ve ölçülememesidir. Ancak Türkiye'nin deprem riski taşıyan bölgelerinde, büyük ve yıkıcı depremlerin olasılığı her zaman vardır.
Özetlemek gerekirse, Türkiye'deki fay haritasının güncellenmesi, ülkenin deprem riskini daha iyi anlamamıza ve hazırlıklı olmamıza yardımcı olur. Ancak herhangi bir fayın ne zaman ve ne kadar büyük bir depreme yol açabileceğini kesin olarak tahmin etmek zordur, bu nedenle deprem hazırlıklarının her zaman önemli olduğunu unutmamak önemlidir.