Her bireyin, toplumun veya ulusun hayali olan bağımsızlık, tarihin her döneminde özlemlerin en büyüğü olmuştur. Peki, sıkça duyduğumuz bu kavram, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre ne anlama gelmektedir?
Bağımsızlık ne demek? Bağımsızlık; özgürlük, istiklal ve kendi kendini yönetme yetisi olarak tanımlanabilir. TDK ise bu kavramı “Bağımsız olma durumu, istiklal” olarak açıklamaktadır. Bu tanım, hem bireysel özgürlüğü hem de ulusal düzeydeki egemenliği ifade etmektedir.
Günlük hayatta karşımıza çıkan bağımsızlık kelimesi, kişisel alanlardan tutun da devletler arası ilişkilerde de kullanılan geniş bir yelpazeye sahiptir. Örneğin:
“Artık canıma tak etti, mutlaka bağımsızlığımı kazanmalıyım.” ifadesi, bireysel bağımsızlık arzusunu ortaya koymaktadır.
Bu kavramın kökenine dair kesin bilgiler bulunmasa da, bağımsızlık kelimesinin Türkçe'de uzun yıllardır kullanıldığı bilinmektedir. Farklı dillerden etkilenmiş Türkçe'nin bu zengin terimi, tarihin çeşitli dönemlerindeki önemli olaylara tanıklık etmiştir.
Bağımsızlık, sadece bir devletin diğer devletler karşısındaki egemen durumu ile sınırlı değildir. Kişisel gelişimden, ekonomik özgürlüğe, kültürel kimliğin korunmasından, siyasi iradenin ifadesine kadar çok geniş bir anlam yelpazesi sunar.
Bağımsızlık, bir kişinin veya topluluğun özgün kararlar alabilme, kendi hayatını ya da yönetim biçimini belirleyebilme özgürlüğünü de ifade eder. Özellikle bireysel anlamda bağımsızlık, kendi ayakları üzerinde durma, karar alma süreçlerinde özgür olma ve kendini ifade etme gücü olarak ön plana çıkar.
Kısacası, bağımsızlık, bir yandan kişisel özgürlüklerin, diğer yandan ise toplumların kendi kaderini tayin etme yetkisinin temel taşıdır. Tüm zamanların en büyük arzularından biri olan bağımsızlık, sadece siyasi bir kavram değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak da karşımıza çıkmaktadır.