Erzurum'da annesini boğazından bıçaklayarak öldüren ve engel olmaya çalışan babasını da defalarca kez bıçaklayarak ağır yaralayan gencin ifadesi kan dondurdu. Genç ifadesinde, “Annemle ve babamla daha önceden hiçbir problemimiz yoktu. Sabah uyurken gizemli bir iç ses bana anne ve babamı öldürmemi söyledi” dedi.
Erzurum’da 25 yaşındaki Ahmet Yavuz Köşebent, sabah saatlerinde mutfaktan bıçak alarak odasında uyuyan annesi Serpil Köşebent’in boğazını keserek öldürdü.
Sesleri duyup gelen babası Nevzat Köşebent’e de saldıran genç, babasını da defalarca kez yaraladı. Komşusunun evine kaçarak kurtulan babanın ardından olay yerine sağlık ve polis ekipleri geldi.
Polisler tarafından elinden yaralanmış şekilde yakalanan genç, tedavisinin ardından gözaltına alındı. Psikolojik sorunları olduğu öğrenilen gencin ifadesi ortaya çıktı.
Emniyetteki ifadesinde anne ve babasıyla bir sorunu olmadığını öne süren genç, "Anne ve babamla daha önceden hiçbir problemimiz yoktu. Sabah uyurken gizemli bir iç ses bana anne ve babamı öldürmemi söyledi” dedi.
Korkunç olayı anlatan Yavuz Köşebent, “Annem ve babam ayrı odalarda yatıyor. Annemin odasına usulca girdim, uykudayken boğazını kestim. Annemin hırıltısına babam geldi. Bana 'Sen ne yapıyorsun?' dedi. Bu sefer babamı bıçaklamaya başladım. Babam kaçtı, ben de peşine gittim. Karşı komşunun zilini çaldı. Kapıyı yaşlı bir amca ve teyze açtı. Benim elimden bıçağı aldılar. Ben eve tekrar girip mutfaktan bir meyve bıçağı alıp geri geldim. Babamı tekrar bıçaklamaya devam ettim. O bıçağı da elimden aldılar. Komşular olmasaydı babamı da öldürecektim” ifadesiyle kan dondurdu.
Emniyetteki sorgusu tamamlanan Ahmet Yavuz Köşebent, güvenlik önlemi altında adliyeye çıkarıldı. Şüpheli, basın mensuplarının sorularını yanıtsız bıraktı. Bu arada ağır yaralı olarak Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan baba Nevzat Köşebent'in yoğun bakımda tedavisi sürüyor.
Oğlu tarafından öldürülen anne Serpil Köşebent, dün cuma namazı sonrası Narmanlı Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Asri Mezarlık'ta toprağa verildi.