K­a­r­a­m­o­l­l­a­o­ğ­l­u­­n­d­a­n­ ­s­e­ç­i­m­ ­t­a­r­i­h­i­ ­i­ç­i­n­ ­h­o­d­r­i­ ­m­e­y­d­a­n­:­ ­ ­M­a­k­a­s­ ­d­e­ğ­i­ş­t­i­r­m­e­ ­z­a­m­a­n­ı­ ­g­e­l­d­i­

K­a­r­a­m­o­l­l­a­o­ğ­l­u­­n­d­a­n­ ­s­e­ç­i­m­ ­t­a­r­i­h­i­ ­i­ç­i­n­ ­h­o­d­r­i­ ­m­e­y­d­a­n­:­ ­ ­M­a­k­a­s­ ­d­e­ğ­i­ş­t­i­r­m­e­ ­z­a­m­a­n­ı­ ­g­e­l­d­i­

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, seçim tarihinin güncellenmesi tartışmalarına dair yaptığı açıklamada "Hadi buyurun! Bugün seçim kararı alınsın, en geç 2 ay içerisinde de seçime gidelim" çağrısında bulundu. Türkiye'nin yol ayrımında olduğunu belirten Karamollaoğlu, "Adaletten ekonomiye, eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye, güvenlikten dış politikaya varıncaya dek bir makas değiştirme zamanı çoktan gelmiştir" dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Hep birlikte başlatacakları yeni bir döneme sayılı günlerin kaldığını ifade eden Karamollaoğlu, gelecek 20 yılın, geride bıraktıkları 20 yıldan çok daha güzel olacağına inandığını söyledi. Seçim tarihinin güncellenmesi tartışmalarına dair konuşan Karamollaoğlu, "Hadi buyurun! Bugün seçim kararı alınsın, en geç 2 ay içerisinde de seçime gidelim" çağrısında bulundu. Karamollaoğlu, "Türkiye, artık bir yol ayrımındadır. Adaletten ekonomiye, eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye, güvenlikten dış politikaya varıncaya dek bir “makas değiştirme zamanı” çoktan gelmiştir" dedi.

Yapılacak seçimlerin ardından bugünkü 'ucube sistemi' güncelleyeceklerini belirten Karamollaoğlu, "Çünkü Türkiye’nin buna ihtiyacı var! Değişime ve yeni bir başlangıca ihtiyacımız var! İktidar blokunun seçimi kazanacağı herhangi bir denklem ve tarih yoktur" diye konuştu.

'Seçimlere en avantajlı nasıl ve ne zaman gideriz?' hesabını yapanların kazanacakları herhangi bir denklem ve tarihin kalmadığını vurgulayan Karamollaoğlu şunları söyledi:

"Madem seçim tarihi güncellenecek; hadi buyurun! Bugün seçim kararı alınsın, en geç 2 ay içerisinde de seçime gidelim. Hem o çok merak ettiğiniz adayımızı hemen öğrenin, hem de insanımız artık rahat bir nefes alsın! Bir de 6 siyasi partinin liderleri olarak bizlerden, Cumhur İttifakı’na oy istiyorlar… Hani biz “hain”dik, hani biz “illet” ve “zillet” ittifakıydık? Ne oldu şimdi? Meğer şu seçim kaybetme korkusu ve iktidar nimetlerinden bir 5 yıl daha nemalanma arzusu nelere kadirmiş! Dün “hain” ilan ettiklerinizle bugün “dost” olmayı, bugün “dostum” dediklerinize de yarın “düşmanım” diyebilmeyi siz karakter edinmiş olabilirsiniz. Fakat kusura bakmayın, bu bizim siyasi anlayışımıza sığmaz! Siz kendinize yakıştırabilirsiniz fakat bu, bize yakışmaz!"

temel.jpg

İktidarın çok büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını seçim akşamı anlayacaklarını vurgulayan Karamollaoğlu şöyle devam etti:

"Hadi diyelim ki biz genel başkanlar; “Sn. Bahçeli’yi kırmayıp, Sn. Erdoğan’a birer tane oy verelim.” desek… Bu şekilde kendilerini kurtarır mı zannediyorlar? Mafya-siyaset-uyuşturucu üçgeninin yeniden gündeme geldiği bu kirli düzene; bugüne kadar AK Parti ve MHP’ye oy veren kardeşlerimiz, bir dönem daha oy verecek mi zannediyorlar? Gencecik bir akademisyenin başkent Ankara’da, sokak ortasında katledildiği bir olayda; milletvekili, özel harekât polisi ve uyuşturucu bağımlılarının aynı cümlede bir araya gelişine Cumhur İttifakı seçmeni vatandaşlarımız sessiz, tepkisiz kalır mı zannediyorlar? Bugüne kadar eleştirdikleri ne varsa, zamanla ona dönüşen AK Parti iktidarına 2002’den bugüne samimiyetle oy veren kardeşlerimiz, bir dönem daha destek verir mi zannediyorlar? Vali ile parti il başkanı, rektör ile parti sözcüsü, bürokrat ile parti yöneticisinin kim olduğunun dahi ayırt edilemediği bu sistemin devamına aziz milletimiz razı olur mu zannediyorlar? Eğer böyle zannediyorlarsa, çok büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını ve bunu da seçim akşamı anlayacaklarını kendilerine şimdiden hatırlatmak isterim.

Ekonomide yaşanan adaletsizliğe değinen Karamollaoğlu şu ifadeleri kullandı:

"Bakınız, geçen günlerde uluslararası yeni bir rapor yayınlandı. Özetle bu rapor; “kriz, zenginlere yaradı” diyor. Hani “kriz yok” diyenler var ya; işte o yok dedikleri kriz, kendilerine yaradığı için böyle söylüyorlar.
OXFAM Raporu’na göre Türkiye’de; en zengin 13 milyarderin serveti, nüfusun yarısının toplam servetinden daha fazla! (38,9 milyar dolara karşılık, 38,5 milyar dolar). Yani 13 kişinin varlığı, 44 milyon insanınkinden fazla. En zengin %1’in serveti ise, en alttaki %90’ın servetinin 1,4 katı. Tam bir “altta kalanın canı çıksın” düzeni! Bu düzen; zulüm düzenidir ve mutlaka değişmelidir!

Türkiye, artık bir yol ayrımında olduğunun altını çizen Karamollaoğlu, "Adaletten ekonomiye, eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye, güvenlikten dış politikaya varıncaya dek bir “makas değiştirme zamanı” çoktan gelmiştir. Zira bu trenin gittiği yön, yanlıştır. Karşıdan görünen ışığı, algılarla tünelden çıkış emaresi gibi göstermeye çalışsalar da; görünen o ışık, karşıdan son sürat gelen bir başka trenin ışığıdır ve toslamaya ramak kalmıştır" diye konuştu.

Enflasyondaki baz etkisini, “enflasyonu düşürdük” diye takdim etmeye çalışsalar da çarşı-pazarın durumunun ortada olduğunu belirten Karamollaoğlu, son olarak şunları söyledi:

Fiyatlar artık cep değil, can yakıyor! Gerçekte olan şudur: Enflasyon değil, “enflasyondaki artış hızı” düştü. Ve bu bir başarı değil, bir başarısızlık hikayesidir aslında. Ekonomi bir tepeden aşağı hızla yuvarlanmakta iken, siz sadece seyrettiniz ve kendi kendine hızının kesilmesini beklediniz demektir. Peki sonuç; sert bir şekilde yere çakılmak!

Bir de sözde “müjdeler” var. 20 yıllık uykusundan, ancak iktidarı kaybedeceklerini anlayınca uyanabilenler, her hafta, hatta artık her gün bir başka “müjde” açıklamaya başladılar. Ama hem iş işten geçti hem de açıkladıkları şeyler gerçekten müjde olabilecek şeyler değil. Tıpkı “parası olmadığı halde lüks bir restorana gidip, garson hesabı getirmesin diye sürekli yeni bir sipariş veren” birinin halet-i ruhiyesindeler!

Ama o hesap er veya geç gelecek! O koltuklarda oturdukları her gün de o hesap daha da kabaracak! Biz o hesabı milletimizin sırtına, hatta gelecek nesillerin omuzlarına yüklemeye çalıştıklarının farkındayız! Milletimiz de farkında ve buna artık müsaade etmeyecek! Artık sayılı günler kaldı. Ülkemizin ve insanımızın problemlerine çözüm üretmek adına çıktığımız bu yolun sonu aydınlıktır diye inanıyorum. Bu yolun sonu değişime ve yeni bir başlangıca çıkıyor. Hızlı bir ihya ve inşa sürecine çıkıyor."

Popular Articles

Latest Articles