Son yıllarda sağlık kapsamında yeni vakalar ortaya çıkmaya başladı. Dünyanın gündeminde yer alan koronavirüs vakalarının ardından şimdide uyuz vakaları gündeme geldi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Dermatoloji Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Gökhan Şahin açıklaması yankı uyandırdı. İşte tüm detaylar...
Ülke gündeminde yer alan uyuz vakalarında artış olduğu iddia ediliyor. Bakanlık tarafından bu kapsamda fazla açıklama gelmese de, doktor tarafından yapılan açıklama dikkat çekti. Kış mevsiminde vakaların daha fazla artacağı tahmin edilirken, salgın döneminde ve deprem sonrasında toplu yaşam alanlarında uyuz vakalarında artış gözlemleniyor.
Uyuz vakalarında artış olduğunu ifade eden Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Dermatoloji Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Gökhan Şahin, yurt ve askeri bölgelerden hastaların geldiğini söyledi.
Örnek verdiği açıklamasında, 2014 yılında haftada bir görülen uyuz vakasının, günümüzde hastaların yüzde 20'sini oluşturduğunu paylaştı.
Uyuz vakalarında artış yaşanmasının halinde bilgilendirmek amacıyla açıklamalar yapıldı. Uyuz şüphesi olan kişilerin tedavisine hemen başlanıldığını söyleyen şahin, gece artan kaşıntı ve evde başka birinde daha kaşıntı yaşanması durumunda uyuzu düşündürdüğünü paylaştı.
Hastalara sorulan iki soru ise şu şekilde; "Gece uykudan uyandıran kaşındı var mı?" ve "Evde başka birisi de kaşınıyor mu?". Tedavide uyuz hastalığının bulunduğu yerler genellikle, el parmak araları, göbek çevresi, bilekler, göğüs çevresi, genital bölge ve ayak çevresi olduğunu işaret etti. Muayene aşamalarının dikkatli olduğunu ifade eden Şahin, "Görebilirsek uyuz akarlarını görmeye çalışıyoruz. Gözle görülmeyecek akarları ise vücuttan kazıntı alarak mikroskopta inceliyoruz." ifadelerini kullandı.
Uyuz hastalığında tedavi sürecinden bahseden Şahin, evde birkaç kişinin kaşınması halinde hemen hastaneye başvurulması gerektiğin paylaştı. Hızla yayılan uyuz vakaları hakkında açıklama yapan Şahin, "Doktorunuzun önerdiği tedaviyi ailece tam anlamıyla kullanmak çok önemli. Ama genelde bu tedaviye karşı hastalardan direnç görüyoruz. Bu direncin sebebi hastaların iyileşmemesi. Burada en önemli sebep hastalarımızın genellikle tedaviyi yanlış kullanması. Çünkü bu mikrop bulaştığında genellikle 3 ila 6 hafta sonra kaşıntı oluşmaya başlıyor, hemen kaşıntı oluşmuyor. Hastalarla 6 hafta içerisinde yakın temasta bulunan herkese tedavi olmasını öneriyoruz ama hastalar genellikle yakın temaslı dahi olsa tedavi olmuyor kaşınmıyorum diye. Sonrasında üç dört hafta sonra kaşıntı başlayınca da bu sefer diğer asıl tedavi gören kişinin tedavisi yarım kalmış oluyor." dedi.