H­e­p­ ­v­a­t­a­n­d­a­ş­ ­f­e­d­a­k­a­r­l­ı­k­ ­e­d­i­y­o­r­ ­s­ı­r­a­ ­m­ü­t­e­a­h­h­i­t­l­e­r­d­e­

H­e­p­ ­v­a­t­a­n­d­a­ş­ ­f­e­d­a­k­a­r­l­ı­k­ ­e­d­i­y­o­r­ ­s­ı­r­a­ ­m­ü­t­e­a­h­h­i­t­l­e­r­d­e­

Her felakette akla gelen ilk vatandaşların olduğunu söyleyen CHP Adana Milletvekili Bulut “İktidar, sel oluyor, deprem oluyor, dayanışma kampanyası altında vatandaşa IBAN atıyor. Kamu özel iş birliği ile vatandaşın iliğini sömüren müteahhitlere ise vergi affı getiriliyor. İktidar, tercihini sermayeden ve müteahhitlerden yana kullanarak vatandaşı ikinci plana itiyor” dedi.

Seçim sonrası zam furyasının durmaması ve enflasyonun hızla yükselişi alım gücünü yok etti. CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, iktidarın vergi ve harçlara yaptığı zamlarla ilgili olarak; “Her felakette akla ilk gelen vatandaşın fedakârlık yapması oluyor. İktidar, sel oluyor, deprem oluyor, dayanışma kampanyası altında vatandaşa IBAN atıyor. Vurun abalıya misali ekonomik krizin ağır faturasını vatandaşa yüklüyor. Kamu özel iş birliği ile vatandaşın iliğini sömüren müteahhitlere ise vergi affı getiriliyor. İktidar, tercihini sermayeden ve müteahhitlerden yana kullanarak vatandaşı ikinci plana itiyor. İktidarın nimetlerinden yararlanan müteahhitler iyice zenginleşirken, vatandaş ekonomik kriz altında ezildi” dedi.

Bulut, yazılı açıklamada şunları ifade etti:

“Vatandaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesi 21-18 Temmuz haftasında 43,8 milyar lira artarak 2 trilyon 300 milyar lirayı aştı. Her felakette akla ilk gelen vatandaşın fedakârlık yapması oluyor. İktidar, sel oluyor, deprem oluyor, dayanışma kampanyası altında vatandaşa IBAN atıyor. Vurun abalıya misali ekonomik krizin ağır faturasını vatandaşa yüklüyor. Kamu özel iş birliği ile vatandaşın iliğini sömüren müteahhitlere ise vergi affı getiriliyor. Bu firmalara en az 128 kez vergi ve harç indirimi yapılmış, 5’li çeteye 18 yılda en az 220 milyar dolarlık ihale verilmiş. Fedakarlık yapan neden hep vatandaş oluyor da müteahhitler olmuyor? Neden hep ezilen dar gelirli oluyor? Havalimanlarının, yolların, köprülerin inşaat maliyetlerini devletten aldıkları garantilerle çoktan çıkaran müteahhitlere verilen ‘dolar garantili’ sözleşmeler, neden Türk Lirası’na çevrilmiyor? Garantili projelere verilen yıllık sözleşmelerde neden indirime gidilmiyor? İktidar, tercihini sermayeden ve müteahhitlerden yana kullanarak vatandaşı ikinci plana itiyor. İktidarın nimetlerinden yararlanan müteahhitler iyice zenginleşirken vatandaş, ekonomik kriz altında ezildi.”

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, TL’deki değer kaybıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Değer kaybını ekmek fiyatı üzerinden hesaplayan Başevirgen’in açıklaması şöyle:

“Paramızdan altı sıfır atılması kararının yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren en küçük banknotumuz olan 5 milyon liranın yerini 5 liralık banknotlar aldı. Haliyle o zaman 300 bin lira olan ekmeğin bedeli 30 kuruş olarak değiştirilmiş oldu. 2005 yılında 5 milyon lira ile 16,66 ekmek alınabiliyordu. Sonraki yıllarda en küçük banknot olan 5 liranın alım gücü giderek azaldı. Öyle ki bir zamanlar 16,66 adet ekmek aldığımız 5 lira ile 2021 yılında 2 liraya satılan 230 gramlık ekmekten 2,5 adet, 2022 yılında fiyatı 5 liraya yükselen 210 gramlık ekmekten 1 adet ve nihayetinde yapılan son zamla birlikte 7 liraya çıkan 200 gramlık ekmekten 0,7 adet alabiliyoruz. En küçük kağıt paramızla bir ekmek alamaz hale geldik. Daha da kötüsü, yılsonuna kadar aynı gramajlı ekmek fiyatının 10 lirayı geçme ihtimali de oldukça yüksek. Şayet öngörülen olursa en küçük ikinci kağıt paramız olan 10 lirayla bile bir adet ekmek alınamayacak. Yapılan hesaplamalara göre 2022 yılında 5 liralık kağıt paranın maliyeti 6,78 lira oldu.”

2011-2016 yılları arasında TÜİK Başkanı olarak görev yapan Birol Aydemir, TÜİK’in ‘doğalgaz oyunuyla’ temmuz enflasyonunu aylık bazda 2,05, yıllık bazda ise 10 puan daha düşük açıkladığını yazdı. TÜİK, Türk Lirası’ndaki değer kaybı ve vergi artışlarının gölgesinde geçen temmuz ayında aylık enflasyonu yüzde 9,49, yıllık enflasyonu ise yüzde 47,8 olarak açıklamıştı. Verileri sosyal medya hesabından değerlendiren eski TÜİK Başkanı Aydemir “TÜİK doğalgaz oyunuyla temmuz aylık enflasyonunu 2,05 puan düşük açıkladı. Temmuz aylık enflasyon yüzde 9,49 değil, yüzde 11,54 olmalıydı” diye yazdı. Birol Aydemir, böylece yıllık enflasyonun yüzde 57,9 yerine yüzde 47,8 olarak açıklandığını hesapladı. Aydemir, paylaşımında şunları belirtti:

“TÜİK doğalgaz oyunuyla temmuz aylık enflasyonunu 2,05 puan düşük açıkladı. Temmuz aylık enflasyon yüzde 9,49 değil, yüzde 11,54 olmalıydı. Mayıs ayında fatura alınmadığı için doğalgaz tüketici fiyat endeksinden çıkarıldı. Haziran ayından itibaren ise 25 metreküp bedava şeklinde fiyatlama yapılıyor. Fiyat değişmedi aynı kaldı. TÜİK yaşam maliyeti ile enflasyonu karıştırıyor. Doğalgaz oyunu olmasaydı yıllık enflasyon yüzde 47,8 değil, tam 10 puan daha yüksek olarak yüzde57,9 açıklanacaktı. İktidar memur emekli ve asgari ücrete verdiği artışı açık ve gizli olarak fazlasıyla geri alıyor. Bizler yoksullaşmaya devam ediyoruz.”

Popular Articles

Latest Articles