D­e­r­i­n­ ­d­e­n­i­z­ ­m­a­d­e­n­c­i­l­i­ğ­i­n­e­ ­i­l­g­i­ ­a­r­t­ı­y­o­r­!­ ­M­i­l­y­a­r­l­a­r­c­a­ ­d­o­l­a­r­ ­d­e­n­i­z­i­n­ ­a­l­t­ı­n­d­a­ ­y­a­t­ı­y­o­r­.­.­.­

D­e­r­i­n­ ­d­e­n­i­z­ ­m­a­d­e­n­c­i­l­i­ğ­i­n­e­ ­i­l­g­i­ ­a­r­t­ı­y­o­r­!­ ­M­i­l­y­a­r­l­a­r­c­a­ ­d­o­l­a­r­ ­d­e­n­i­z­i­n­ ­a­l­t­ı­n­d­a­ ­y­a­t­ı­y­o­r­.­.­.­

Deniz madenciliği dünya genelinde yaygınlaşmaya devam ediyor. İlginin artmasıyla beraber, bilim insanlarından bu konuya dair uyarılar geldi. Birçok devletin karşı çıktığı deniz madenciliği faaliyetleri ekosistemi bozuyor. Peki denizin altında neler var?

KARAR

Derin deniz madenciliği, 200 metreden daha derin suların altında yer alan deniz tabanından katı mineral kaynaklarının çıkarılması işlemidir. Bu alandaki artan ilginin temel nedeni, küresel ısınmayla mücadele kapsamında karbon emisyonlarını azaltma çabaları ve elektrikli araç bataryaları, güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi enerji geçiş teknolojileri için gerekli olan bakır, kobalt, nikel gibi metallerin talebinin artmasıdır. Uluslararası Enerji Ajansı, 2040 yılında bu metallerin talebinin mevcut durumun iki katına çıkacağını öngörüyor.

Bu madencilik faaliyetleri, genellikle Pasifik Okyanusu'ndaki manganez, nikel, bakır, kobalt ve diğer eser mineraller açısından zengin olan polimetalik nodüllerle dolu bölgelerde ve hidrotermal bacaların yakınlarında gerçekleşir. Karada madencilik yapmanın getirdiği çevresel tahribatın boyutları göz önünde bulundurulduğunda, bazı kesimler deniz tabanında madencilik yapmanın daha az yıkıcı olduğunu savunuyor. Ancak eleştirenler, deniz yaşamına ve ekosistemlere geri dönüşü olmayan zararlar vereceğini öne sürüyor.

shutterstock-35725489.jpg

Bilim insanları, derin deniz madenciliğinin deniz ekosistemlerine ciddi zararlar verebileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Araştırmalar, madencilik faaliyetlerinin zararlı gürültü, titreşim, tortu bulutları ve ışık kirliliğine neden olabileceğini gösteriyor. Ayrıca yakıt ve kullanılan kimyasalların sızıntı ve dökülme riskleri de bulunuyor.

ocean-technology-16x9.jpg

Dünya genelinde birçok ülke, ticari derin deniz madenciliğine karşı çıkıyor veya bu faaliyetlerin moratoryum, duraklama ya da yasaklanması çağrısında bulunuyor. Bunlar arasında İngiltere, İsveç, İrlanda, Almanya, Fransa, İspanya, Brezilya, Yeni Zelanda ve Kanada gibi ülkeler yer alıyor. Otomobil ve teknoloji sektöründen bazı şirketler de derin deniz minerallerini kullanmama taahhüdünde bulundu.

Deniz yatağındaki faaliyetler, Uluslararası Deniz Yatağı Otoritesi (ISA) tarafından düzenlenmektedir. ISA, uluslararası sularda gerçekleşecek derin deniz madenciliği faaliyetleri için düzenlemeler yapma görevini üstlenmiştir ve bu düzenlemelerin tamamlanması için 2025'e kadar süresi bulunmaktadır.

Popular Articles

Latest Articles