U­z­m­a­n­ ­i­s­i­m­ ­a­ç­ı­k­l­a­d­ı­:­ ­S­a­r­ı­ ­n­o­k­t­a­ ­h­a­s­t­a­l­ı­ğ­ı­n­d­a­ ­u­m­u­t­l­a­n­d­ı­r­a­n­ ­g­e­l­i­ş­m­e­

U­z­m­a­n­ ­i­s­i­m­ ­a­ç­ı­k­l­a­d­ı­:­ ­S­a­r­ı­ ­n­o­k­t­a­ ­h­a­s­t­a­l­ı­ğ­ı­n­d­a­ ­u­m­u­t­l­a­n­d­ı­r­a­n­ ­g­e­l­i­ş­m­e­

Halk arasında sarı nokta hastalığı olarak bilinen ve kalıcı görme kayıplarına neden olan makula dejenerasyonu, Türkiye'de uygulamaya başlanan yeni bir yöntemle kontrol altına alınıyor. Özel dalga boylarındaki ışığı göze ileterek yapılan tedavi yönetimiyle hastalığın evresinin ilerleyişi yavaşlatılıyor.

Türkiye’de ve tüm dünyada 60 yaş üzeri kişilerde görme kaybı sebeplerinin başında gelen halk arasındaki adıyla sarı nokta hastalığının tedavisinde yeni geliştirilen bir cihaz ile hastalığın ilerlemesini yavaşlatabildiklerini açıklayan Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, binlerce kişiye umut olan tedavi hakkında merak edilenleri açıkladı. "Özel dalga boylarındaki ışığın göze iletilerek uygulanan fotobiyomodülasyon (Photobiomodulation) yöntemi, kuru tip sarı nokta hastalığı için şu an için onaylanmış ilk ve tek tedavidir." diyen Göçgil, fotobiyomodülasyon tedavisinin içeriğine değindi.

Prof. Dr. Göçgil, “Kuru tip sarı nokta hastalığıyla mücadelede özel dalga boylarındaki ışığı göze ileterek yapılan fotobiyomodülasyon yöntemi, uygulamaya başladığımız yeni bir yöntem olarak ülkemiz de dahil olmak üzere Avrupa ve diğer bazı ülkelerde onaylı bir tedavidir. Fotobiyomodülasyon yöntemi ile, farklı dalga boylarında ışık kullanarak retina hücre ölümü ve enflamasyonu engellemek hedefleniyor. Fotobiyomodülasyon, hastalık henüz en son evrelere ilerlemeden, orta hatta erken evrede iken drusen birikintilerinin başladığında önerilmektedir. Tedavi için doğru hasta seçiminin de oldukça önemli olduğunu belirtmeliyiz. Her kuru tip makula dejenerasyonu hastası için uygun olmayabilir. Tedavi edilen ve edilmeyen kuru tip YBMD hastalarının sonuçlarının karşılaştırmalı, ileriye dönük çalışmasının iki yıllık takip sonuçları, fotobiyomodülasyon tedavisi ile retina altında biriken drusenin büyüme ve artış hızında anlamlı azalma olduğunu gösterdi. Herhangi bir yan etkinin görülmediği, güvenli bir tedavi yöntemi olduğu bildirilen çalışmada bu tedavinin hastalığın ilerlemesini durdurmak ve görme kaybını azaltmak amacıyla kullanılabileceği belirtiliyor.” şeklinde konuştu.

goc.jpg
Prof. Dr. Nur Acar Göçgil

Popular Articles

Latest Articles