Yayıncılar deprem bölgesindeki çocuklar için harekete geçti. Çadır kentlere gezici kütüphanelerini gönderen Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün çağrısına kayıtsız kalmayan yayıncılar bölgeye binlerce çocuk kitabı gönderiyor. Çağrıya destek veren Türkiye Yayıncılar Birliği’nin başkanı Kenan Kocatürk, bölgenin birincil ihtiyacının kitap olmadığını ancak çocukların psikolojisinin önemini vurgulayarak, “Bu süreçte yayıncılar da bölgeye desteğini iletti." dedi.
Yayın dünyası Kahramanmaraş’ta 6 Ocak’ta meydana gelen depremin travmasını yaşayan çocuklar için harekete geçti. 30 binden fazla kişinin hayatına mal olan depremin ardından, bölgede canla başla çocukları rehabilite etmeye çalışan gönüllüler sosyal medyada oyuncağın yanı sıra boyama gibi aktivite kitapları çağrısında bulunmuştu. Gönüllülerin çağrılarının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü de gezici kütüphaneleri çadır kentlerdeki çocuklara ulaştırmak için harekete geçti.
Yayıncılardan da destek isteyen müdürlük, 11 Şubat’ta Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürü Ali Odabaş imzasıyla yaptığı yazılı çağrıda “Deprem bölgesindeki çocukların rehabilitasyonu için Kütüphane Genel Müdürlüğü gezici kütüphanelerine katkı sağlamak amacıyla boyama kitabı, boyama kalemi, yapboz, bebek ve çocuk kitabı, eski veya yeni çocuk dergisi vb. malzemelere ihtiyaç duyulmaktadır” ifadelerini kullandı.
Müdürlük, katkı sağlamak isteyen yayıncıların malzemeleri İstanbul’da yeni açılan Rami Kütüphanesi’nin Derleme Müdürlüğü’ne veya Ankara’daki Milli Kütüphane’ye gönderebileceklerini kaydetti. Türkiye Yayıncılar Birliği, Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği, Basın Yayın Birliği, Yayıncılar Telif Hakları ve Lisanslama Birliği, Uluslararası Çocuk Yayıncılar Derneği gibi kuruluşların da hızla destek verdiği çağrının ardından onlarca yayınevi gezici kütüphaneler için binlerce çocuk kitabını kolileyerek gösterilen adreslere iletmeye başladı.
Yayın dünyasında yaşanan bu hareketliliğin ardından çalışmalar hakkında bilgi almak için aradığım Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, kendisinin esas mesleğinin deprem bilimci olduğunu da belirterek, duygularını “Çok canım yanıyor, arkadaşım, hocam, bir sürü bilim insanı yıllardır feryat figan ettiği halde bu yıkımı yaşadık” sözleriyle ifade etti.
Kenan Kocatürk
Öncelikle kişisel kanaatinin deprem bölgesindeki insanların birinci meselesinin kitap değil barınma, gıda gibi temel ihtiyaçlar olduğunu vurgulayan Kocatürk, “Yayın dünyası depremin ilk gününden beri bölge için bireysel olarak elinden gelen yardımları iletiyor. Yaraların sarılması noktasında çocukların psikolojisi çok farklı bir psikoloji tabii. Şu an yayıncılar olarak ne yapabiliriz, son birkaç gündür bu konuda yoğun toplantılar yapıyoruz. Bu süreçte Kütüphane ve Yayımlar Genel Müdürlüğü de gezici kütüphaneler için boyama ve etkinlik kitapları rica etti. Çalışmanın bir organizasyonu olduğu için, kitapların nereye gideceği belli olduğu için biz de katkı sağladık. Üyelerimize ilettik, çocuklara yönelik kitaplardan bağış yapın dedik, sağ olsunlar katkı sağlıyorlar” dedi.
Yıkıcı depremde yayın dünyasının da bölgede acı kayıplar verdiğini aktaran Kocatürk, “Kahramanmaraş, Hatay, Malatya’da üyelerimizi ve paydaş kitapçılarımız da büyük zarar gördü maalesef. Bazıları ise ne yazık ki hayatlarını kaybettiler. Bu süreçte yayıncı arkadaşlarımız fedakarlıklar yaparak karınca kararınca bölgeye destek olmaya çalıştı. Bizim kültürümüz yapılan yardımların göze sokulmadığı bir kültür olduğu için bunları paylaşmadılar. Gücümüzün yettiği uyarınca desteklerimizi bölgeye ulaştırdık, ulaştırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Kütüphane Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün gezici kütüphaneleri bölgeye ulaşmaya başladı. Bölgeye ilk ulaşan gezici kütüphane olan, Şems-i Sivasi İl Halk Kütüphanesi Malatya’daki çadır kentte hizmet veriyor. Atatürk Kız Anadolu Lisesi bahçesinde ve Kongre ve Kültür Merkezi’nde konumlanan gezici kütüphaneler de deprem bölgesindeki vatandaşlardan büyük ilgi görüyor. Müdürlüğün çağrısına cevap vererek bölgeye kitap gönderen yayıncılar arasında Albaraka, Can, Alfa, Everest, Ephesus, Mecaz, Ketebe, Koloni, Koridor, Beyaz Balina gibi birçok yayın grubu bulunuyor.
Kocatürk, görüşmemizde yayın dünyasının uzun vadede neler yapılabileceği konusunda toplantılar yaptıkları bilgisini de aktararak, şunları söyledi:
“Elbette bu yaraları hep birlikte saracağız. Ancak sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Başkaları üzerinden yardım yapma meselesini gündeme getiren şeylerle karşılaşıyoruz. ‘O yaptı, sen niye yapmadın’ tarzı şeyler oluyor, bunlar hoş değil. Biz şu an yayın dünyası olarak orta ve uzun vadede neler yapabiliriz, bunu planlamaya çalışıyoruz. Yayıncıların desteğinin kapsamını ve niteliğini konuşuyoruz. Çünkü şu ana kadar yaptığımız yardımların ötesinde, yaraların sarılması noktasında özellikle bölgedeki öğrenciler öncelikli. Sadece orada yaşayan öğrenciler değil, bölgeye okumak için gelen öğrenciler de var. Üniversiteler online oldu, okullar tatil. Öğrenciler için ne yapabiliriz, bunları tartışıyor, planlamaya çalışıyoruz şu an. Uluslararası yayın dünyası da destek olmak istiyor, bize nasıl destek olalım diye soruyorlar. Onlarla da iş birliği içindeyiz.”