A­z­ı­m­s­a­m­a­ ­n­e­ ­d­e­m­e­k­?­

A­z­ı­m­s­a­m­a­ ­n­e­ ­d­e­m­e­k­?­

Toplumumuzda sıkça karıştırılan kelimelerden biri olan "azımsama", günlük konuşmalarda yerini sağlamlaştırırken, bazen yanlış anlamda kullanılabiliyor. Azımsamak, genellikle bir şeyin miktarını olduğundan az görmek veya bir durumu, nesneyi yetersiz bulmak anlamında kullanılmaktadır.

Azımsama ne demek? Azımsama, maddi varlıkların, somut nesnelerin miktarı ya da büyüklüğü ile ilgili yanılgılara işaret eder. Örneğin, bir oda dolusu kitabın ya da bir koleksiyonun beklenenden daha geniş kapsamlı olması durumunda sıkça başvurduğumuz bir ifade haline gelir. Bu durum, kişisel algıların yanı sıra değerlendirmelerde de hata yapabileceğimizin bir göstergesidir.

İnsan ilişkileri açısından bakıldığında ise, azımsama bazen bir kişinin davranışlarını ya da sözlerini yeterli görmemek, beğenmemek anlamında kullanılmaktadır. Bu durum, sosyal ilişkilerde dikkatli olunması gereken bir iletişim engeli olarak karşımıza çıkar.

1- "Kitaplığımı yeniden düzenlediğimde, eski kitaplarımı azımsadığımın farkına vardım; çok daha fazlalar."

2- "Geçmişteki başarıları azımsayarak rakip takımı hafife almak, olası bir yenilginin habercisi olabilir."

3- "Depodaki eski eşyaları azımsamayın, antika değerindeki bazı parçalar keşfedilmeyi bekliyor olabilir."

Her ne kadar "azımsama" kelimesi günlük hayatta sıkça yer alsa da, kullanımında dikkatli olunması gereken bir terimdir. Nesnelerin değerini veya miktarını hafife almanın ötesinde, sosyal ilişkilerde de bireyler arası anlayışı zedeleyebilecek bir ifade tarzı olarak karşımıza çıkabilir. Bu sebeple, azımsamanın doğru bağlamda ve anlamda kullanımı, iletişimde empati ve hassasiyeti korumanın önemli bir yönüdür.

Popular Articles

Latest Articles