Bugün, Cillian Murphy, Robert Downey Jr. ve Matt Damon gibi dünyaca ünlü aktörlerin başrollerde yer aldığı Oppenheimer filmi nihayet izleyicilerle buluştu. Öte yandan Oppenheimer'ın kim olduğunu merak edenler şaşırtıcı bir bilgiyle karşılaştı. Oppenheimer'ın Türk fizikçi Feza Gürsey'e mektup yazdığı ortaya çıktı.
Sinemaseverlerin merakla beklediği Christopher Nolan imzalı Oppenheimer filmi sonunda gösterime girdi. Bu filmde, fizikçi Robert Oppenheimer'ın hayatı ve fizik alanındaki önemli çalışmaları anlatılıyor.
Öte yandan heyecan verici bir gelişme olarak, Oppenheimer'in bilim dünyasının saygın isimlerinden Türk fizikçi Feza Gürsey'e yazdığı mektup gün yüzüne çıktı.
"Sevgili Feza:
T.D.'den, gelecek yıl burada bir yılı karşılayabileceğinizi öğrendim. Umarım öyledir; ve sizden haber aldığımda meslektaşlarıma danışacağım ve olumlu düşüncelerimizi kağıda dökeceğiz. Kısa süre sonra tekrar gelmen bana doğru geliyor.
İkinize de samimi dileklerimle."
J. Robert Oppenheimer (1904-1967), Amerikalı fizikçi ve bilim insanıdır. 20. yüzyılın en önemli fizikçilerinden biri olarak kabul edilir ve nükleer fizik ve atom bombasının geliştirilmesindeki liderliğiyle tanınır. Aynı zamanda "Atom Bombası Babası" olarak da anılmaktadır.
Oppenheimer, New York City'de doğmuştur. Harvard Üniversitesi'nde fizik alanında lisans eğitimi aldıktan sonra Cambridge Üniversitesi'nde teorik fizik alanında doktora yapmıştır. 1929 yılında doktorasını tamamladıktan sonra Almanya ve İngiltere'de bazı ünlü fizikçilerle çalışmış ve araştırmalar yapmıştır.
II. Dünya Savaşı sırasında, ABD hükümeti tarafından başlatılan Manhattan Projesi'nde liderlik yapmak üzere görevlendirilen Oppenheimer, atom bombasının geliştirilmesi ve yapımında büyük bir rol oynamıştır. Los Alamos, New Mexico'da bulunan gizli bir laboratuvar olan Los Alamos Ulusal Laboratuvarı'nın başkanlığını üstlenmiştir. Proje sonucunda, 1945 yılında Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombaları Japonya'nın teslim olmasına ve II. Dünya Savaşı'nın sona ermesine yol açmıştır.
Savaşın ardından Oppenheimer, nükleer silahların tehlikesine ve uluslararası nükleer silahların kontrol altına alınmasına karşı açık bir tavır almıştır. Bu durum, Soğuk Savaş döneminde kendisi hakkında bazı güvenlik soruşturmalarının yapılmasına neden olmuş ve 1954 yılında Amerikan hükümeti tarafından güvenilmez olarak nitelendirilerek bilimsel topluluktan uzaklaştırılmıştır.
Oppenheimer, savaş sonrasında Princeton Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapmış ve teorik fizik alanında önemli çalışmalarına devam etmiştir. Fizik alanında yaptığı katkılar ve liderliği nedeniyle pek çok ödüle layık görülmüştür. Ancak, hayatı boyunca nükleer silahların yarattığı etik ve politik sorunlarla mücadele etmiştir.
1967 yılında zatürre nedeniyle hayatını kaybeden Oppenheimer, bilim dünyasında ve tarihte önemli bir figür olarak hatırlanmaktadır. Onun liderliğinde geliştirilen atom bombası, hem insanlık için büyük bir tehlike ve felaket kaynağı olmasına rağmen, aynı zamanda modern fizik ve bilim alanlarında önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir.