U­z­m­a­n­ı­n­d­a­n­ ­T­ü­r­k­i­y­e­’­d­e­k­i­ ­5­ ­m­i­l­y­o­n­ ­h­a­s­t­a­y­a­ ­u­y­a­r­ı­:­ ­‘­Y­a­ş­a­m­ ­t­a­r­z­ı­n­d­a­ ­d­e­ğ­i­ş­i­k­l­i­k­ ­a­s­t­ı­m­d­a­ ­h­a­y­a­t­ ­k­u­r­t­a­r­ı­y­o­r­’­

U­z­m­a­n­ı­n­d­a­n­ ­T­ü­r­k­i­y­e­’­d­e­k­i­ ­5­ ­m­i­l­y­o­n­ ­h­a­s­t­a­y­a­ ­u­y­a­r­ı­:­ ­‘­Y­a­ş­a­m­ ­t­a­r­z­ı­n­d­a­ ­d­e­ğ­i­ş­i­k­l­i­k­ ­a­s­t­ı­m­d­a­ ­h­a­y­a­t­ ­k­u­r­t­a­r­ı­y­o­r­’­

Yılda 400 binden fazla cana mal olan astım kaynaklı ölümlerin 2025 yılında daha da artacağını söyleyen Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, “Ölümlerin yüzde 82’si kontrol edilebilen durumlara bağlı. Dünyanın hiçbir yerinde astımı ortadan kaldıracak bir ilaç tedavisi yok ancak kontrol altına alan tedaviler gelişti. Hastaların yaşam tarzını değiştirmesi çok önemli” dedi.

Bugün 3 Mayıs Dünya Astım Günü. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre dünyada 339 milyon kişi astım hastası ve her yıl 400 binden fazla astıma bağlı ölüm gerçekleşiyor. Uzmanlar, Türkiye’de ise 4 milyonun üzerinde astım hastası bulunduğuna, yani hastalığın her 100 kişiden 5’inde görüldüğüne işaret ediyor.

Astım kaynaklı ölümlerin 2025 yılında daha da artacağını tahmin ettiklerini söyleyen Emsey Hospital’dan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, “Astımdan kaynaklanan ölümlerin yüzde 82’si kontrol edilebilen durumlara bağlı. Dünyanın hiçbir yerinde astımı tamamen ortadan kaldıracak bir ilaç tedavisi yok. Amaç hastalığın şikâyetlerini kontrol altına almak ve hastanın yaşamını normale en yakın şekilde devam ettirmek. Uygun ilaç tedavileri, önlenebilir risk faktörlerinden ve tetikleyicilerden mümkün olduğunca uzak durulması ile kontrol altına alınabilir ve ölümler de azaltılabilir” uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Görgüner, astıma yatkınlığı arttıran kişisel ve çevresel risklere dair şunları kaydetti:

“Kişisel risk faktörleri genetik, cinsiyet, obezite; çevresel risk faktörleri ise ev içi akarları, evcil hayvanlar, hamamböceği, küf mantarları ve polenler gibi iç ve dış ortam alerjenleri, enfeksiyonlar, tütün ürünleri, hava kirliliği, kimyasal ve boya gibi mesleki duyarlılaştırıcılar, beslenme ve mikroorganizmalardır. Hastalığın ortaya çıkmasında en etkili risk faktörlerinin başında genetik faktörler gelir. Anne ve babadan biri astımsa çocukta astım görülme olasılığı yüzde 25, ikisinde de astım varsa bu oran yüzde 50’lere kadar çıkıyor. Genetikten sonraki en önemli risk faktörü ise obezitedir.”

Bahar mevsiminin gelmesiyle alerjik hastalıklarda artış yaşanabileceği konusunda da uyarılarda bulunan Prof. Dr. Görgüner, “Polen alerjisi ve astımı olan kişilerin polenlerin fazla olduğu saatlerde dışarıda geçirdiği vakti mümkün olduğunca kısıtlaması gerekiyor. Dışarıya çıktığında ise polenlerle teması azaltacak şekilde giyinmeleri ve eve döndüklerinde duş alamıyorlarsa bile ağız ve burun temizliğini yapmalılar. Evi havalandırırken de polenlerin az olduğu sabahın erken saatlerinde veya gece havalandırmaya özen göstermeliler” ifadelerini kullandı.

Popular Articles

Latest Articles