K­o­c­a­e­l­i­,­ ­S­a­k­a­r­y­a­,­ ­B­u­r­s­a­,­ ­İ­s­t­a­n­b­u­l­.­.­.­ ­B­u­ ­b­ö­l­g­e­l­e­r­ ­b­ü­y­ü­k­ ­t­e­h­l­i­k­e­d­e­:­ ­K­ı­r­m­ı­z­ı­ ­k­o­d­l­u­ ­a­c­i­l­ ­ö­n­l­e­m­ ­u­y­a­r­ı­s­ı­ ­g­e­l­d­i­

Araştırmacılar uzun zamandır dünyadaki bütün şehirler için tehdit oluşturan o konuyla ilgili yaptıkları çalışmalarda büyük bir ilerleme kaydetti. Öyle ki son raporlarda aralarında Türkiye'den Kocaeli, Sakarya, Bursa ve İstanbul gibi illerin de yer aldığı en çok risk taşıyan şehirlere yer verilmişti. Ancak, risk altında olan bu şehirlerde araştırmacıların altını çizdiği yöntem uygulanırsa işlerin tersine dönmesi ve riskin azalması da mümkün olacak...

İngiltere'deki Sheffiel Üniversitesi, diplomatik organizmanın toprak, bitkiler ve soluduğumuz havayla olan ilişkisini ele alan mantarlarla ilgili önemli bir rapor paylaştı. Bu raporda yer alan diplomatik organizma, hava kirliliği sorunlarını en aza indirecek çözümün de bir parçası.

Mikorhizal mantarlar, bitkilerle simbiyotik bir ilişkideyken, her kıtada yer altında geniş ağlar olarak yaşıyorlar. Bitkiler hava kirliliğini şekere dönüştürmeleriyle dikkat çekiyor. Bitkilerin köklerine dolanan mantarlar şekerle besleniyor. Sheffield tarafından yapılan tanıma göre, karşılığında bitkilere hayatta kalmaları için ihtiyaçları olan besinleri sağlıyorlar.

Dünyanın birçok ülkesi hava kirliliği bakımından risk altında olduğu gibi Türkiye'de de üretim faaliyetlerinin yüksek olduğu Kocaeli, Sakarya, Bursa ve İstanbul risk altında. Bölgede yaygınlık gösteren fabrikalar ve kalabalık nüfustan dolayı büyük yerlerde yaşaması gün geçtikçe daha da zorlaşıyor.

The Hill tarafından yayınlanan raporda, Michigan'daki bir dev mantar ağının 91 dönümlük alanı kapsadığı belirtildi. Aynı zamanda bu mantarların karbon bankalarının bir yılda 13 gigaton hava kirliliğini yeraltında depoladığı da bildirildi. Bu neredeyse Çin'in her sene gezegene sağladığı kirletici gaz miktarına eşit.

Sheffiel Profesörü Kate Fiel araştırmasında, "Mikorizal mantarlar, karbon modelleme, koruma ve restorasyonda kör bir noktayı temsil ediyor; ortaya çıkardığımız rakamlar dudak uçuklatan cinsten ve iklim için çözümler düşünürken, halihazırda var olanlardan neleri kullanabileceğimizi de düşünmeliyiz." ifadelerini kullandı.

Yapılan araştırmalar, toprağın korunmasının, insanlar, mantarlar ve bitkiler arasında uzun zamandır kurulu olan simbiyotik sürece geri dönmenin mümkün olduğunu ortaya koydu.