En büyük yıkımın yaşandığı il Hatay'da depremzedeler enkaz başında yakınlarının çıkarılmasını bekliyor. 5 gündür göçük altından ailesinin çıkarılmasını bekleyen Mustafa Saraç, "AKUT buraya geldi, 'Bir şey yapamayacağız' deyip geri gitti" diyerek yardım istedi...
Yüzyılın en yıkıcı depremi olarak anılan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin yaraları sarılmaya çalışılırken bir yandan da arama kurtarma çalışmaları hız kesmeden devam ediyor... Hatay'da ise çok sayıda vatandaş hala enkaz başında yakınlarının kurtarılmasını bekliyor. Depremi duyup İstanbul'dan Hatay'a giden Mustafa Saraç, 4 gündür kız kardeşi, eniştesi ve yeğenlerinin enkazdan çıkarılmasını bekliyor...
Hatay-İskenderun da yaşayan ailesinin günledir enkaz altından çıkarılmasını bekleyen Mustafa Saraç, yakınlarının 2 apartmanın altında kaldığını belirterek, bölgeye ilk 2 gün hiçbir ekibin gelmediğini söyledi. Saraç, "Burada bir aile kendi imkanlarıyla bir vinç çağırmış. O da çamura batmış." dedi.
Saraç, ablası Zehra Yüzgüleç, eniştesi Hikmet Yüzgüleç, yeğenler, Kaan (5yaş) ve Bilge'nin (1 yaş) göçük altında olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Ailem, Süleyman Mutlu ve Firuze Mutlu Apartmanı'nın altında kaldı. Depremden 23 saat sonra geldik. Geldiğimizde kimse yoktu. 2. gün 10 kişilik küçük bir ekip geldi.3. gün 1 vinç geldi ve kepçe geldi. 3. gün düzgün bir çalışma oldu"
Kurulan yardım çadırlarının doğru lokasyonlarda olmadığını ifade eden Saraç, "Kızılay 'Burada toplanma alanları var' diyor ama insanlar enkazlarının başında bekliyor. Hiçbir insan toplanma alanlarına gidip orada yatıp kalkamaz. Kızılay'ın bizim ayağımıza gelmesi gerekiyor." diyerek tepki gösterdi.
AKUT'un enkaz altında ses duyulmadığı için çalışma yapmadığını iddia eden Saraç, "Muazzam bir koordinasyonsuzluk var. Sosyal medyadan sessimizi duyurmaya çalışıyoruz. AKUT buraya geldi, 'Bir şey yapamayacağız' deyip geri gittiler. Buradakilerle iletişime girdiler. Sesle alakalı bir durum olmadığı için çalışma yapmadılar. Bu kadar saat sonra ses olayı zaten olmaz. AKUT bir mucize bekliyor." dedi.
AKUT yetkilileri ise, önceliklerinin hayat belirtisi veren yerler olduğunu kaydetti.