Türkiye dört bir koldan sağlanmaya devam ederken Jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Adana'da meydana gelen 5.5 ve 4.4 büyüklüğünde yaşanan depremleri değerlendirdi. Yeni bir felaketin habercisi olabilir. Üşümezsoy, 7.7'lik depremi işaret etti. İşte Jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un o açıklamaları…
Ömer Can Talu'nun sunduğu 'İkinci Bakış' Programına katılan Jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Adana'da meydana gelen deprem hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz günlerde Adana'nın Kozan ilçesinde saat 08.44'te ve ikincisi saat 10.57'de meydana gelen 5.5 ve 4.4 büyüklüğündeki 2 büyük deprem korkulu dakikalar yaşattı. Adana bölgesinde risk bulunduğunu belir Jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, yeni depremlerin işaretçisi olabileceğini söyledi. İşte Jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un o açıklamaları…
Adana bölgesinde risklerin olduğunu ifade eden Üşümezsoy, 6 Şubat depreminde çok fazla kompleks Faik kırıldığını belirtti. Pazarköy merkezde depremin ilk olarak Gaziantep'teki fay hattını kırdığını belirten Üşümezsoy, 2 kırıkların Pazarköy'de Pazarcık'taki fay kırıkları olduğunu aktardı. 3 olarak da Kırıkhan'daki Amanos fay hattının kırıldığını ifade eden Üşümezsoy, Daha sonra Elbistan'ın kuzeyinde Erkelek'teki fay hattının kırılarak Malatya'ya doğru ilerlediğinin altını çizdi.
Üşümezsoy, “Diğer ucu ise Çardak ve Göksu'ya doğru uzandı. Kırılmadan evvel stresle dolu olan fay kabuğu, kırıldıktan sonra komşu faylara stresini aktarır. Bu komşu faylardan biri Antakya fayıydı ve Antakya'da ikinci bir deprem oldu. Diğeri de Savrun ve Göksun faylarına stres yüklenmişti ve ilk günden beri riski vurgulamıştım. Bizim riskli gördüğümüz bu iki faydan Antakya fayı kırıldı, Savrun ve Göksun fayında ise 6-6,5'luk deprem bekliyoruz" sözlerini dile getirdi.
Depremin zemin koşulları nedeniyle şiddetli hissedildiğini belirten uzman isim, Celal Şengör'ün işaret ettiği Doğu Anadolu fay hattı denilen Bingöl'den gelip Kıbrıs'a kadar İlerleyen bir fay hattı olmadığını söyledi. Bu fay hattının Batıya doğru gitmediğine tersine Amanos dağlarının içine saplandığını belirten Üşümezsoy, kırığın dönme hareketi yaptığını aktardı. Üşümezsoy, “Adana'nın zemin koşulları gereği Kozan'da 7-8'lik sallanma şiddeti hissedildi. Kuzeyden başlayıp güneye kadar giden Adana'nın her bölgesinde aynı şiddette hissedildi" dedi.
Aynı bölgenin uç kısmında bir deprem daha beklediğinin ifade eden Üşümezsoy, depremin güneybatı ve güneydoğuya doğru iki tane kırılma sonucunda oluştuğunun altını çizdi. 1544 yılında Elbistan'da büyük bir deprem olduğunu söyleyen uzman isim 500 yıl sonra depremi kendini tekrar ettiğini aktardı. Adana havzasında tarih boyunca bir dizi deprem olduğunu dile getiren Üşümezsoy, buraya uzanan fayların oluşturduğu bir mekanizma olduğunu söyledi. Bu sistem üzerinde tek bir yalıtımlı fay sistemi olmadığını aktaran Üşümezsoy, normal fayların bir de yanaltımlı fayların olduğunu vurguladı. Üşümezsoy,Adana havzası içerisindeki bölgelerde 7'lik bir deprem olabileceğini işaret etti.
Bölgede bulunan fay hatlarının tespit edilmesinin oldukça zor olduğunu dile getir Üşümezsoy, fayların baz alınarak şehirleşmenin yanlış bir sistem olduğunun altını çizdi. Adana'nın geniş bir havuzda olduğunu vurgulayan uzman isim bu haftanın Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin deltası olduğunu aktardı.
Üşümezsoy,“ Jeolojik ortam olarak da kuzeyden Toroslar güneybatıya doğru faylar yanal olarak aşağı doğru havzanın dibinde hareket ediyorlar. Havza, Akdeniz'in güneye çekilmesiyle genişliyor. Kıbrıs'ın güneye doğru hareketiyle de bir yandan çöküyor.” dedi. Bu bölgelerin zayıf noktalar olduğunu dile getiren uzman isim zemin şiddetinin aynı durduğunu söyledi. Fayı bulduktan sonra buradan uzaklaşarak bina yapmanın doğru bir fikir olmadığını dile getiren Üşümezsoy, “Orası şehir kurmaya uygun değil. Ova içindeki faylar örtülmüş ve yumuşak tabakalar içinde. Orada şehir kurulduğu zaman deprem olup da inşaatlar batsa da oraya yeniden şehir kuruluyor, tıpkı Antakya'da olduğu gibi" sözleri ile açıklamalarını sonlandırdı.