R­S­F­ ­g­ü­ç­l­e­r­i­ ­y­ü­z­l­e­r­c­e­ ­k­a­d­ı­n­ı­ ­k­ö­l­e­ ­h­a­l­i­n­e­ ­g­e­t­i­r­d­i­:­ ­S­u­d­a­n­­d­a­ ­i­n­s­a­n­ ­h­a­k­l­a­r­ı­ ­a­y­a­k­l­a­r­ ­a­l­t­ı­n­d­a­

R­S­F­ ­g­ü­ç­l­e­r­i­ ­y­ü­z­l­e­r­c­e­ ­k­a­d­ı­n­ı­ ­k­ö­l­e­ ­h­a­l­i­n­e­ ­g­e­t­i­r­d­i­:­ ­S­u­d­a­n­­d­a­ ­i­n­s­a­n­ ­h­a­k­l­a­r­ı­ ­a­y­a­k­l­a­r­ ­a­l­t­ı­n­d­a­

Sudan'ın paramiliter gücü Hızlı Destek Güçleri (RSF), savaşın parçaladığı ülkedeki çatışmalar dördüncü ayına girerken, önde gelen insan hakları grupları ve 30 BM uzmanı tarafından ayrı ayrı yapılan açıklamalarda tecavüz ve kadınlara yönelik cinsel şiddet suçlamalarıyla gündeme geldi. İnsan Hakları İzleme Örgütü, RSF'yi 12-24 yaşlarındaki kadın ve kız çocuklarını kaçırarak günlerce "cinsel kölelik" koşullarında tutmakla ve onları "birkaç RSF üyesinin tecavüzüne göz yummakla" suçladı.

SELMAN CÖMERT

Sudan, 15 Nisan'da ordu ile rakibi RSF arasında aylardır süregelen gerginliğin açık çatışmalara dönüşmesiyle kaosa sürüklendi.

New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), paramiliter grubu RSF'nin Batı Darfur bölgesinde Arap olmayan kadın ve kız çocuklarının yanı sıra çatışma sırasında insan hakları ihlallerini kaydeden aktivistleri de hedef aldığını söyledi.

HRW, 24 Nisan ve 26 Haziran tarihleri arasında 78 tecavüz mağdurunun belgelendiğini belirtti.

BM yetkilileri, daha önce Darfur'daki çatışmaların, RSF ve müttefik milislerin Afrikalı toplulukları hedef alması nedeniyle etnik bir boyut kazandığı uyarısında bulunmuştu. Darfur, 2000'li yılların başında Cancavid olarak bilinen devlet destekli Arap milislerin yaygın cinayetler, tecavüzler ve diğer zulümlerle suçlandığı soykırım savaşına sahne olmuştu. Cancavid daha sonra RSF'ye dönüştü.

Darfur'dan komşu Çad'a kaçan çok sayıda mağdur, HRW'ye Afrikalı Massalitler'den oldukları ya da çatışma hakkında haber yapan aktivistler oldukları için hedef alındıklarını söyledi. Bir mağdur, bir paramiliter tarafından tecavüze uğradıktan sonra hamile kaldığını söyledi.

HRW raporunda, dokuz kadın ve bir kız çocuğunun, hepsinin tecavüz mağduru olduğunu belirtti. HRW ayrıca, cinsel saldırılara tanık olan dört kadınla ve Batı Darfur'un başkenti El Cuneyna'da mağdurlara destek sağlayan, aralarında sağlık çalışanlarının da bulunduğu beş hizmet sağlayıcısıyla görüştü.

Çatışma sırasında bugüne kadar, aralarında HRW ve Uluslararası Af Örgütü'nün de bulunduğu aktivistler ve hak grupları tarafından bildirilen tecavüz ve cinsel şiddet olaylarının, RSF ve müttefiki olan milisleri tarafından gerçekleştiği belirtildi. Af Örgütü, RSF'yi 12-24 yaşlarındaki kadın ve kız çocuklarını kaçırarak günlerce "cinsel kölelik" koşullarında tutmakla ve onları bu sırada "birkaç RSF üyesinin tecavüzüne maruz bırakmakla" suçladı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Kriz ve Çatışma Direktörü Belkis Wille raporda, "Hızlı Destek Güçleri ve müttefik milisler El Cuneyna'da saldırıları sırasında korkunç sayıda tecavüz ve diğer savaş suçlarından sorumlu görünüyorlar" dedi.

HRW'ye konuşan çok sayıda kadın, tecavüz sonrası acil bakım hizmeti alamadıklarını çünkü bu hizmetin mevcut olmadığını ya da uğradıkları cinsel saldırıyı komşu Çad'daki insani yardım personeline bildirmediklerini söyledi.

HRW, paramiliter güçlerin cinsel şiddet eylemlerinin İnsanlığa Karşı Suç teşkil edebileceğini söyledi. BM İnsan Hakları Konseyi'ni soruşturma başlatmaya ve "ihlallere ilişkin kanıtları korumanın bir yolunu bulmaya" çağırdı.

30 bağımsız Birleşmiş Milletler uzmanından oluşan bir grup, paramiliter güçler tarafından "tecavüz ve diğer cinsel şiddet yöntemlerinin yaygın olarak kullanıldığına dair" raporlar karşısında duydukları endişeyi dile getirdi.

Uzmanlar yaptıkları kısa açıklamada "Darfur'da olduğu gibi kent merkezlerinde de Sudanlı kadın ve kız çocukları şiddete karşı savunmasız durumdalar" dedi. BM uzman grubu, RSF'yi "insani ve insan hakları yükümlülüklerini yerine getirme konusundaki kararlılığını göstermeye" çağırdı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı Kerim Han, geçen hafta BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı açıklamada Darfur'da işlendiği iddia edilen yeni savaş suçları ve insanlığa karşı suçları soruşturduklarını söyledi.

BM İnsan Hakları Ofisi, çatışmalarda en az 4 bin kişinin öldürüldüğünün tahmin edildiğini söyledi. Sahadaki aktivistler ve doktorlar ölü sayısının çok daha yüksek olabileceğini söylüyor.

Sivil toplum örgütleri ve BM yetkilileri, orduyu yerleşim bölgelerini topçu ateşi ve hava saldırılarıyla bombalamakla eleştiriyor. Uluslararası Af Örgütü bu ayın başlarında yaptığı açıklamada her iki tarafın da devam eden çatışmalarda kapsamlı savaş suçları işlediğini söyledi.

Son BM istatistiklerine göre çatışmalar 4.3 milyondan fazla insanı yerinden etti. Yerinden edilenlerin 900 binden fazlası Mısır, Çad, Etiyopya, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Güney Sudan gibi komşu ülkelere kaçtı.

Popular Articles

Latest Articles