Massachusetts Teknoloji Enstitüsü inşaat ve çevre mühendisliği profesörü Eduardo Kausel, depremle ilgili Türkiye’ye önerilerde bulundu. Kausel inşaatların, inşaat şirketlerinin patronları tarafından değil, bağımsız dış kurumlar ve nitelikli deprem mühendisleri tarafından denetlenmesi gerektiğini söyledi. Kausel, inşaat sektöründeki yolsuzlukların kontrol altına alınmasını, imar aflarının ortadan kaldırılmasını ve Almanya’daki ‘Baupolizei’ gibi inşaat polisi uygulamasının hayata geçmesini önerdi.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) inşaat ve çevre mühendisliği profesörü Eduardo Kausel, deprem konusunda Türkiye’ye bazı önerilerde bulundu. Zemin dinamiği alanındaki çalışmaları ile tanınan MIT Profesörü Eduardo Kausel, dünyadaki en sıkı bina denetim yönetmeliklerine sahip Şili doğumlu.
Kausel, inşaatların inşaat şirketlerinin patronları tarafından değil, bağımsız dış kurumlar ve nitelikli deprem mühendisleri tarafından denetlenmesi gerektiğini söyledi. Ekonomim’den Elif Karaca‘ya konuşan MIT profesörü, aynı zamanda inşaat sektöründeki yolsuzlukların kontrol altına alınmasını, imar aflarının ortadan kaldırılmasını ve Almanya’daki ‘Baupolizei’ gibi inşaat polisi uygulamasının hayata geçmesini önerdi. Almanya’daki Baupolizei, binaları gerekliliklerine uygun olup olmadığını denetleyen birim.
Dünyaca tanınan Prof. Kausel “Türkiye’de bundan sonrası için önemli hasarları önlemek adına neler başka neler yapılabilir?” sorusuna şu cevabı verdi:
Sismik tasarım yönetmeliklerini gözden geçirin ve güncelleyin. İnşaatların sadece inşaat şirketinin kurumsal patronları tarafından değil, nitelikli deprem mühendisleri tarafından denetlenmesi zorunlu kılınmalı. Denetim bağımsız dış kurumlar tarafından yapılmalı. Buna örnek olarak Almanların “Baupolizei”, “İnşaat Polisi” uygulaması gösterilebilir.
İnşaat sektöründe yolsuzluk kontrol altına alınmalı. Başarmak zor olsa da tüm imar aflarını ortadan kaldırın. Yapıların güçlendirilmesi pahalıdır ve çoğu durumda pratik değildir. 20. yüzyılda Kuzey Anadolu fayı boyunca meydana gelen büyük depremler İstanbul’a giderek yaklaşıyor. O büyük şehrin yakınındaki bir sonraki güçlü deprem yarın, gelecek yıl veya bundan yüz yıl sonra olabilir. Ama kesinlikle olacak. Bu riski azaltmak için şimdi ne yapılabilir? Bu, yalnızca Türklerin cevaplayabileceği bir soru.