6 Şubat felaketinde Gaziantep'teki 11 katlı Emre Apartmanı 49 kişiye mezar oldu. Apartman için açılan soruşturmada apartmanın inşaatından sorumlu olan 2’si tutuklu 4 sanık hakkında 22 yıl 6’şar ay hapis cezası istendi. Soruşturmada yer alan iddianamede, apartmanın standartlara ve statik projesine uygun şekilde inşa edilmediği vurgulandı. Bilirkişilerin tespitlerinde ise beton ve demir işçiliğinin yetersiz olduğu, temel betonunda yuvarlak çakıl taşı kullanılması gibi ayrıntılara yer verildi.
6 Şubat felaketinde yıkımı ağır şekilde yaşayan illerden biri de Gaziantep olmuştu. On binlerce kişinin yaşamını yitirdiği felaketin boyutunu artıran etkenlerden biri de binalardaki mimari yetersizlik olarak kaydedildi. Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi’nde bulunan Emre Apartmanı da bu yetersizliğin mağduru olan 49 kişinin depremde yaşamını yitirmesine sebep oldu.
Yıkılan 11 katlı Emre Apartmanı’nda 17 kişi de yaralandı. Olay sonrası Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Emre Apartmanı ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Soruşturma çerçevesinde ilk etapta Emre Apartmanı’nın inşaatından sorumlu olan Ahmet Y. ve Ali E. isimli 2 şahıs tutuklanırken, Nazmi T. ve Erol Ö. isimli sanıklar ise tutuksuz yargılandı.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derinleştirilen Emre Apartmanı soruşturması tamamlandı. Tamamlanan soruşturma ile Emre Apartmanı’nın inşaatından sorumlu olan 2’si tutuklu 4 sanık hakkında 22 yıl 6’şar ay hapis cezası istendi. Soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianame ise 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
İddianamede, apartmanın standartlara ve statik projesine uygun şekilde inşa edilmediği vurgulandı.
İddianamede, Emre Apartmanı’ndaki enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken olay yerine keşfe gidildiği ve enkazdan örnekler alındığı, 16 Şubat’ta da yer bilimci bilirkişilerle sismik inceleme yapıldığı belirtildi.
Bilirkişilerin yaptıkları ilk tespitlere göre ise beton ve demir işçiliğinin yetersiz olduğu, düzensiz agrega kullanıldığı, temeldeki beton kalitesinin kötü olduğu, temel betonunda büyük ve kaymaya müsaade edebilecek yuvarlak çakıl taşları kullanıldığı, projede sürekli temel görünmesine rağmen bazı pabuçların birbirlerine kirişlerle bağlanmadığının tespit edildiği vurgulandı. Apartmanın yürürlükteki standartlara ve statik projesine uygun bir şekilde inşa edilmediği vurgulanırken Emre Apartmanı’nın mimari ve statik projelerinin birbirleriyle uyumsuz olduğu ve bu uyumsuzluk giderilmeden binanın inşa edildiği aktarıldı.
Emre Apartmanı ile ilgili hazırlanan iddianamede, "Binanın inşasında kullanılan betonun kalitesiz olduğu ve beton içerisinde büyük çaplı taşlar bulunduğu, etriye aralıkları ve etriye kancalarının derecelerinin dönemin yasal mevzuatına uygun olarak yapılmadığı, binanın temelinin statik projede sürekli temel olarak görünmesine rağmen statik projeye aykırı tekil temel olarak inşa edildiği belirlenmiştir.
Statik projede mevcut olan ve deprem dayanıklılığı için çok önemli olan perde duvarının inşa edilmediği ve binanın inşasında kullanılan bazı donatıların dönemin yasal mevzuatına uygun dayanıklılığı sağlamadığı, binada kullanılan beton sınıfının dönemin yasal mevzuatındaki startları sağlamadığı anlaşılmıştır.
Statik hesap raporunda yumuşak kat düzensizliği ve burulma düzensizliği gibi deprem nedeniyle yıkılmada etkili olacak düzensizliklerin analiz edilmesine rağmen hesap raporuna uygun inşa edilmemesi sonucunda bu düzensizliklerin binanın yıkımına etki ettiği anlaşılmıştır. Emre Apartmanı’nın teknik uygulama sorumlusu Nazmi T. ile müteahhitleri Ali E. ve Ahmet Y’nin, teknik uygulama sorumluluğunu üstlenen ve aynı zamanda mimari proje müellifi olan Erol Ö’nün meslekleri gereği tüm riskleri bilmelerine, ülkemizin deprem kuşağı içerisinde olması ve daha önce ülkemizde meydana gelen depremler nedeniyle çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybetmesine rağmen meydana gelebilecek bir deprem neticesinde Emre Apartmanı’nın dönemin mevzuatına uygun olarak inşa edilmemesi durumunda yıkılabileceğini öngörecek durumda oldukları halde söz konusu siteyi yasal mevzuata uygun olarak inşa etmemeleri sebebiyle bilinçli taksirle hareket ettiklerinin kabulü gerekmektedir" ifadelerine yer verildi.