EBRD Bölgesel Başekonomisti Roger Kelly, Türkiye'nin ekonomide yeni attığı adımlara tam not verdi. Türkiye'nin Ortodoks para politikalarına geçiş vaadi, son üç aydır verilen 'faiz artırımları kararları' ve sıkılaştırma politikasının yerine getirilmesinin yatırımcıların onayını aldığını kaydetti.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Bölgesel Başekonomisti Roger Roger Kelly, Türkiye’nin ekonomi politikalarıyla ilgili yorumlarda bulundu. Banka, Türkiye'nin son zamanlarda genel kabul gören istikrar sağlayıcı normalleşme (Ortodoks) adımlarının, ekonomi üzerindeki olumlu sonuçlarının görülmeye başlandığını açıkladı.
Kelly, "Türkiye'nin Ortodoks para politikalarına geçiş vaadi ve bu vaadin; art arda önemli faiz artırımları, likidite ve kredinin sıkılaştırılması yoluyla yerine getirilmesi yatırımcıların onayını almıştır. Bu onay (Türkiye'ye olan); sermaye girişindeki artış, kredi risk primi (CDS) ve devlet tahvili getirilerindeki düşüş ile ortaya konulmuştur" ifadelerini kullandı.
Bloomberg HT'de yer alan habere göre; Türk ekonomisinde mevcut politika istikametinin sürdürülmesinin ilerleyen zaman diliminde pek çok alana pozitif sonuçları olacağını ifade eden Kelly, şu ifadeleri kullandı:
"Eğer bu yeni yaklaşım sürdürülürse Merkez Bankası'nın kredibilitesi artacak, enflasyon beklentileri daha fazla sabitlenecektir. Bu gelişmeler, orta vadede enflasyonun düşürülmesine yardımcı olacak ve Merkez Bankası'nın rezervlerinin yeniden artırılmasını sağlayacaktır ki bu zaten halihazırda gerçekleşmeye başlamış bir şey."
Roger Kelly, Türk ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,8 ile tahminlerin oldukça üzerinde bir büyüme kaydettiğini hatırlatarak, bu ayın sonunda yayımlanacak Bölgesel Ekonomik Görünüm Raporu kapsamında Türkiye'nin büyüme tahmininin artırılacağını söyledi.
Kelly, "Mayıs ayında yayınlanan son tahminimiz, Türkiye'nin yüzde 2,5 oranında büyümesi yönündeydi. Bu tahmini yaklaşık 1 puan yükselteceğimizi tahmin ediyorum" şeklinde konuştu.
EBRD Bölgesel Başekonomisti Kelly, son dönemde TL'de değer kayıpları yaşanmış olmasına karşın Türk bankalarının, sermaye seviyeleri ve varlık kaliteleriyle iyi bir görünüm sergilediğini ifade etti.
Türkiye'nin mali görünümüne ilişkin değerlendirmede bulunan Kelly, "20 yıl önce finans sektöründe yapılan reformlar; zaman testine karşı dayanmış, sağlam bir bankacılık sektörünün ortaya çıkmasını sağlamıştır. Emsallerine kıyasla düşük kamu borcu seviyesi olan Türkiye'nin mali durumu güçlüdür" dedi.