D­e­p­r­e­m­ ­b­ö­l­g­e­s­i­n­d­e­ ­b­a­ğ­ı­ş­ı­k­l­ı­k­ ­a­l­a­r­m­ı­ ­ş­a­r­t­

D­e­p­r­e­m­ ­b­ö­l­g­e­s­i­n­d­e­ ­b­a­ğ­ı­ş­ı­k­l­ı­k­ ­a­l­a­r­m­ı­ ­ş­a­r­t­

Deprem bölgesindeki immün yetmezliği olan hastalar için ek önlem uyarısında bulunan Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Elif Karakoç Aydıner, “Bu hastalar enfeksiyonlara çok daha yatkın olduğundan sanitasyon ve hijyene mümkün olan en üst seviyede dikkat edilmeli. Temiz içme suyuna erişim, uygun barınma, atık yönetimi, izolasyon için ek önlemler alınması da hayati” dedi.

Uzmanlar, immün yetmezliği olan hastaların enfeksiyonlara karşı daha hassas oldukları için uygun barınma ve hijyenik ortamın oluşturulmasının diğer hasta gruplarına göre çok daha büyük bir önem arz ettiğini vurguluyor. Deprem bölgesinde bu ortamın sağlanamaması durumunda hastaların muhakkak uygun bir sağlık kuruluşuna sevk edilmeleri gerektiğini belirten Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Elif Karakoç enfeksiyonların deprem sonrası uygunsuz yaşam koşulları nedeniyle geçici bir süre artabileceğine dikkat çekti.

Karakoç, “İmmün yetmezlikli hastalar diğer bireylere göre enfeksiyonlara çok daha yatkın olduğundan sanitasyon ve hijyen önerilerine mümkün olan en üst seviyede dikkat edilmesi gerekiyor. Enfeksiyon riskini azaltmaya yönelik temiz içme suyuna erişim, uygun barınma, atık yönetimi, izolasyon için ek önlemler alınması da hayati bir önem taşıyor. Bunlara ek olarak maske kullanımına ve el temizliğine de her ortamda dikkat etmek, hastalıklara yakalanmama konusunda önleyici bir rol üstleniyor” diye konuştu.

Dr. Karakoç, şunları kaydetti:

“Hastalarımızın tedavi ve takiplerine deprem sonrası ilk günlerde aksama olması doğaldır ancak en kısa sürede ilaçlarına ve hekim kontrollerine devam etmeleri hayati öneme sahiptir. Bulundukları yerdeki varsa sağlık kuruluşları veya sahra hastanesine bu mümkün değilse gezici sağlık ekiplerine bildirimde bulunmaları ve kullanmakta oldukları ilaçlar için talep yapmaları önerilir. Primer immün yetmezliği olan pek çok hastanın kullandığı ve enfeksiyonlardan korunmada çok önemli olan immünglobulin preparatlarına erişim elzemdir. Bu ürünler özel reçete, saklama ve uygulama koşullarına sahip olduğundan eğer bunlar sağlanamıyorsa tedavinin aksamaması ve devamlılığı açısından uygun merkezlere hastalar sevk edilmelidir. Mevcut durumda rapor süreleri uzatılmış olup reçete zorunluluğu yoktur.”

Enfeksiyon geçirdiğine dair bir şikâyet ya da belirti olması halinde immün yetmezliği olan hastanın en yakın sağlık ekibine ulaşarak uygun merkeze sevkini talep etmesi gerektiğini ifade eden Karakoç, “Bu süreçte tıbbi ve sosyal destek için hastalar takipli oldukları merkezlerdeki hekimler ve hasta platformları ile iletişim halinde olabilirler. Depremzede hastalarımız sevk edildikleri şehir ve/veya hastanede ihtiyaçları doğrultusunda tüm aile bireyleri de dahil olmak üzere destek almak için il/ilçe/hastane sosyal hizmetler birimine şahsen ya da hekimleri aracılığı ile başvurmalıdır” ifadelerini kullandı. İmmün yetmezliği olan hastalarda; klinik olarak şiddetli enfeksiyon bulguları, nadir görülen mikroplarla enfeksiyonlar gibi durumlar sık görülüyor.

Popular Articles

Latest Articles