O­s­m­a­n­ ­K­a­v­a­l­a­­d­a­n­ ­Y­a­r­g­ı­t­a­y­ ­T­e­b­l­i­ğ­n­a­m­e­s­i­­n­e­ ­t­e­p­k­i­

O­s­m­a­n­ ­K­a­v­a­l­a­­d­a­n­ ­Y­a­r­g­ı­t­a­y­ ­T­e­b­l­i­ğ­n­a­m­e­s­i­­n­e­ ­t­e­p­k­i­

Osman Kavala, Yargıtay Başsavcılığının Gezi Parkı Davası tebliğnamesine tepki gösterdi. Kavala tebliğnamenin ‘vahim iftiralar içerdiğini, hukuk ilkelerinin daha açık bir biçimde çiğnendiğini’ söyledi. Kavala, “Savcılığa göre, suç işlendiğine dair delil yokluğunda dahi, mahkeme, kişinin suç işleme niyeti taşıdığına kanaat getirip mahkumiyet kararı verebilir. Ceza hukukunda niyet okuma anlayışının, Yargıtay düzeyinde ifade bulması ülkemiz için tehlikeli bir gelişmedir” dedi.

Yargıtay Başsavcılığı, 7 Temmuz’da Gezi Parkı Davası'nda verilen mahkumiyet hükümleriyle ilgili görüşünü açıklamıştı. Tebliğnamede, iş insanı Osman Kavala’ya verilen müebbet hapis cezasıyla Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Hakan Altınay’a 18’er yıl hapis cezasının onanması istenmişti. Mücella Yapıcı hakkında ‘kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden’ mahkumiyetin bozulması talep edilmişti.

Osman Kavala, Silivri Cezaevi’nden tebliğnamedeki iddialarla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Kavala açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Yargıtay başsavcılığının hazırlamış olduğu tebliğname daha vahim iftiralar içermektedir, hukuk ilkeleri daha açık bir biçimde çiğnenmiştir. Savcılığa göre, suç işlendiğine dair delil yokluğunda dahi, mahkeme, kişinin suç işleme niyeti taşıdığına kanaat getirip mahkumiyet kararı verebilir. AİHM ilke ve kararlarına da tamamen aykırı olan, ceza hukukunda niyet okuma anlayışının, Yargıtay düzeyinde ifade bulması ülkemiz için tehlikeli bir gelişmedir.”

Popular Articles

Latest Articles