Çamaşır yıkamak her ne kadar angarya bir iş olarak görülse de çıkan sonuç ve mis kokulu çamaşırlar her zaman bizi mutlu etmiştir. Ancak zaman zaman çamaşırlarımız yıkandığında temiz değil de çok kötü kokar. Peki bu can sıkıcı durumdan nasıl kurtulabiliriz?
Çamaşır yıkamak, çoğumuzun tam olarak sevmediği bir angarya… Yıkamak, asmak, kurutmak, katlamak: hepsi oldukça yorucu. Neyse ki, sonuç çok tatmin edici: hiçbir şey taze çamaşır kokusunu yenemez. Bu, daha yeni yıkadıktan sonra kokulu kıyafetlerin veya yatak çarşaflarının keşfedilmesini daha da hayal kırıklığına uğratır.
Kimse küf kokan ya da içinde ıslak bir köpek yuvarlanmış gibi kokan giysiler giymek istemez. Bu çok ağırlaştırıcı; çamaşır makinesinin çamaşırlarınızı daha fazla kirletmesini değil, temizlemesini beklersiniz. Yine de bu durum hepimizin başına gelmiştir. Gelip sorunu çözmesi için hemen bir tamirci çağırıyoruz, ancak bu çok pahalıya mal oluyor ve sorun genellikle birkaç hafta sonra geri geliyor. Peki buna ne sebep oluyor? Pis kokunun birkaç nedeni var ve hepimiz onlardan suçluyuz.
İlk olarak, çoğumuz kıyafetlerimizi çok düşük bir sıcaklıkta yıkıyoruz. Çoğu deterjan, 40 veya 30 santigrat derece gibi daha düşük sıcaklıklarda kullanılabilir. Ayrıca günümüzde pek çok kişi sıvı deterjan kullanmaktadır. Düşük sıcaklıkla birlikte sıvı deterjan yağ bitlerine neden olur! Bunlar gerçek bitler değil, bir sürü çamaşır yıkadıktan sonra geride kalan yağlı bir maddedir. Deterjanla savaşmaya çalışan pullar, saç ve vücut yağlarından oluşur.
Çözüm nedir?
Peki, bunu nasıl düzeltirsiniz? Ayda bir kez, bir çift eski kurulama bezinden oluşan bir çamaşır yükünü yüksek sıcaklıkta (tercihen 90 derece) yıkayın. Çamaşır deterjanı kullanmayın, onun yerine bulaşık deterjanı kullanın! Bu, her şeyi tekrar taze yapacaktır. Diğer bir püf nokta ise her zaman sıvı çamaşır deterjanı kullanmamak, arada bir de toz deterjan kullanmaktır. Farkı hemen fark edeceksiniz!