Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson liderlik ettiği dönemde Covid-19'u hafife aldığını itiraf etti. Londra'da başlatılan soruşturmada konuşan Johnson Covid-19 salgınına karşı yeterince dikkatli olmadığını, salgını başta 'fırtına' olarak değil de 'ufukta bir bulut' olarak göründüğünü açıkladı.
Covid-19 pandemi sürecinde Avrupa'da en yüksek can kaybı kaydedilen ülkelerden Birleşmiş Krallık'ta Covid-19 salgını 230 bin ölüme neden olmuştu.
Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson, İngiliz hükümetinin koronavirüs salgını sırasındaki uygulamaları ve mücadeleyi inceleyen bir resmi soruşturmada konuştu.
Johnson konuşmasında 2022 yılına kadar liderlik ettiği hükümetin Covid-19 salgınına karşı yeterince dikkatli olmadığını ve durumu hafife aldığını itiraf etti.
Muhafazakar Parti lideri olarak 2019'da Başbakan olan Johnson, alınan tüm kararların sorumluluğunu üstlendiğini ve kamuoyunun hükümetin beceriksizliğine öfkelendiğini anladığını söyledi.
Eski Başbakan iki gün sürecek duruşmanın başında 'Kurbanların ve ailelerinin duygularını anladığımı ve yaşanan acı, kayıp ve ızdırap için derin üzüntü duyduğumu söyleyebilir miyim?' dedi.
Johnson'ın, pandeminin ilk döneminde 'buruna saç kurutma makinesi tutmanın virüsü öldürüp öldüremeyeceğini sorduğuna' ve halkın korkularını yatıştırmak için canlı yayında kendisine COVID-19 enjekte edilmesini önerdiğine yönelik ifadeler soruşturmada yer aldı.
Soruşturmada ayrıca Johnson'ın Mart 2020'de başlattığı sokağa çıkma yasağına karşı isteksiz olduğu da söylendi ve Başbakanın eski danışmanı Dominic Cummings'in 2021'de yaptığı bir açıklamada lideri 'bırakın cesetler üst üste yığılsın' dediğini duyduğunu hatırlatıldı.
Johnson, bakanlar arasında bir çok anlaşmazlığa neden olduğu için sokağa çıkma yasağının geç uygulandığını idda etti.
Salgının ilk günlerinde uzmanların tahmini ölüm vakalarına inanmadığını söyleyen Johnson, hükümetin bilimsel danışma grubunun raporlarından da sadece öne çıkan noktaları okuduğunu itiraf etti.
Pandeminin yayılmasını önlemek için 2020 ve 2021'de İngiltere'de sokağa çıkma yasağı uygulanırken, başbakanlıkta ve bazı resmi binalarda Johnson'un da katıldığı partiler düzenlenmişti. Parlamento'yu parti skandalları konusunda bilerek yanıltan Johnson, Eylül 2022'de istifa etmişti.