İnsanlar, doğuştan gelen beş temel duyu ile dünyayı algılarlar: görme, duyma, tat alma, dokunma ve koklama. Ancak, bazılarına göre bir de altıncı duyumuz vardır; bu duyu, gönül gözü, üçüncü göz veya kalp gözü olarak adlandırılır. Bu duyu sayesinde, kişiler yalnızca hislerini kullanarak birtakım olayları sezinleyebilirler.
Bilim çevreleri altıncı his diye bir duyunun varlığını genellikle kabul etmezken, felsefe, din ve mistisizmle ilgilenen araştırmacılar bu duyunun varlığını kabul ediyorlar.
Altıncı his sadece bir gelecek tahmini yapma ya da öngörü aracı değildir. Aynı zamanda telepati, aşkla ilgili sezgiler ve daha birçok konuda bilgilere ulaşmamızı sağlar. En kıymetli bilgilerimizin bazen dış dünyadan değil, kalbimizden ve sezgilerimizden geldiğini unutmamak gerekir.
Altıncı his her insanda vardır. Önemli olan bu duyuya sahip olmak değil, onun farkında olmaktır. Altıncı hissi geliştirmek için bazı öneriler:
Meditasyon: Meditasyon, zihnin sakinleşmesini sağlar ve içsel sesleri daha net duymanıza olanak tanır.
Sessizliği Dinlemek: Sessiz bir ortamda kendi iç sesinizi, nabız atışlarınızı dinlemek altıncı hissinizle daha derin bir bağ kurmanızı sağlar.
Duygusal Farkındalık: Yaşadığınız olaylara verdiğiniz tepkileri hissederek ve analiz ederek duygusal farkındalığınızı artırabilirsiniz.
Hayal gücü, altıncı hissin geliştirilmesinde önemli bir rol oynar. Gerçek hayatta var olan şeyleri zihinden geçirmekten ziyade, daima ileriye ve yeniliklere odaklanmalıyız. Hayal gücünü serbest bırakmak, altıncı hissimizi daha aktif hale getirebilir.
Altıncı his, bazılarının farkında olmadığı, bazılarının ise sıkça kullandığı özel bir duyudur. Bu duyuyu geliştirmek, bireyin dünyayı farklı bir perspektiften görmesini ve yaşantısını zenginleştirmesini sağlar.