Gazze’de asıl hedefin terörle mücadele değil işgal olduğunu Netanyahu ‘Belirsiz bir süre için güvenlik sorumluluğunu üstleneceğiz’ sözleriyle ilan etti. 30 günde 10 bin insanın katledilmesi ise işgal planının soykırımla yürütüldüğünü ortaya koydu. Bir milleti haritadan silmeye dönük kanlı saldırılar sürerken BMGK’nın yine ateşkes çağrısında uzlaşamaması isyan ettirdi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları ikinci ayına girdi. 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarda 10 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres yaşanan vahşeti “Gazze çocuklar için mezarlığa döndü” sözleriyle dile getirdi. Bombardımanların başından beri terörle mücadele ettiğini savunan Tel Aviv’in asıl niyetini ise Netanyahu ifşa etti. Başbakan “Belirsiz bir süre Gazze’deki genel güvenlik sorumluluğunu üstleneceğiz” dedi.
Bu sözler başından beri amacın işgal olduğunu ortaya koymasına rağmen NATO Genel Sekreteri “İsrail’in kendini savunma hakkı var” dedi. Öte yandan İsrail ordusu, kara operasyonunun ilk aşaması olan Kuzey Gazze’ye dönük izolasyon sürecinin tamamlandığını duyurdu. Gazze adım adım işgal edilirken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 7 Ekim’den bu yana gerçekleştirilen altıncı toplantıda da ateşkes kararı alamadı.
İsrail’in bombardımanında mahalleler, hastaneler, okullar enkaza dönerken hayatını kaybedenlerin 4 bininin çocuk, 2 bininin kadın olduğu belirtildi. Dünya Sağlık Örgütü de katledilenlerin yüzde 40’ından fazlasının çocuk olarak kayıtlara girdiğini bildirdi. Her saat 5 çocuğun an verdiği kaydedildi. Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf da Gazze Şeridi’nde yaşayanların yüzde 70’inin yerlerinden edildiğini açıkladı.
İsrail’in 7 Ekim’den beri hastane, okul, cami demeden sürdürdüğü acımasız bombardımanda ölenlerin sayısı dün itibariyle 306 artarak 10 bin 328’e yükselirken, 4 bin 237’si çocuk, 2 bin 719’u kadının katledilmesi insanlık vicdanını kanatıyor. Dünya Sağlık Örgütü de katledilenlerin yüzde 40’ından fazlasının çocuk olarak kayıtlara girdiğini bildirdi. Her saat 5 çocuğun can verdiği Gazze Şeridi’nde yaşayanların yüzde 70’i de yerlerinden edildi. Bu hazin tablo karşısında Birleşmiş Milletler yine aciz kaldı.
BM Güvenlik Konseyi, 7 Ekim’den bu yana 6’ncı kez toplanarak İsrail-Filistin çatışmasını görüştü, ancak toplantıda ‘insani ara’ konusunda anlaşmaya varılamadığı açıklandı. Dünyanın gözü önünde süren vahşete BM yönetimi isyan etti. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Pazartesi günü yaptığı açıklamada “Her gün kız ve erkek çocuklarının öldürüldüğü, yaralandığı Gazze, çocuklar için mezarlığa dönüştü” diyerek acil insani ateşkes çağrısını yineledi. Guterres, “Gazze’deki kabus insani bir krizden çok daha fazlasıdır” dedi.
Şiddetlenen çatışmanın pek çok masum hayatı yok ettiğini dile getiren Guterres, “İsrail Savunma Kuvvetleri’nin kara operasyonları ve devam eden bombardımanı, sivilleri, hastaneleri, mülteci kamplarını, camileri, kiliseleri ve sığınaklar da dahil olmak üzere BM tesislerini vuruyor.” dedi.
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths de sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinde yaptığı paylaşımda “7 Ekim’den bu yana 10 bin Filistinlinin öldürülmesi, insanlığın temel değerlerine meydan okuyor.” açıklamasında bulundu. İsrail’in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan ise, Guterres’i “ahlak pusulasını kaybetmekle” suçlayarak, “sayın Guterres, BM genel sekreterliği görevinde bir dakika daha kalmanız mümkün değil.” ifadesini kullandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’ne bir aydan fazla süredir sivil ayrımı yapmadan sürdürdükleri saldırıları aslında işgale dönük olduğunu artık gizlemiyor. Pazartesi gecesi ABC kanalına konuşan Netanyahu, savaş bittikten sonra Gazze’yi kimin yöneteceği sorusunu yanıtladı. İsrail Başbakanı, “İsrail’in belirsiz bir süre için Gazze’deki genel güvenlik sorumluluğunu üstleneceğini düşünüyorum çünkü güvenliğin bizde olmadığında neler yaşandığını gördük” ifadeleriyle yanıtladı.
İsrail 1967 yılında Gazze Şeridi’ni işgal etmişti. İsrail ordusu 2005 yılına kadar Gazze’de kontrol sahibiydi. Tel Aviv yönetimi 2005 yılında Gazze’den çekilme kararı almıştı. Rehineler bırakılmadan ateşkesi kesin bir dille reddeden Netanyahu, Gazze Şeridi’ne yardım girişine ya da rehinelerin çıkışına izin vermek için çatışmalarda “taktiksel küçük duraklamaları” değerlendirebileceğini söyledi. Bu sözler başından beri amacın işgal olduğunu ortaya koymasına rağmen NATO Genel Sekreteri “İsrail’in kendini savunma hakkı var” dedi.
Öte yandan İsrail ordusu, İsrail ordusu Gazze’deki kara operasyonunun ilk aşaması olan Kuzey Gazze’nin çevrilerek izole edilmesinin tamamlandığını duyurdu. İsrail ordusu Gazze Nehri’nin hemen üzerinden bölgeye girerek 400 bin insanın kaldığı Gazze şehrini ve kuzeyini abluka altına aldı.
Kendilerine ‘Ebu Cendel’in Çocukları’ ismini veren bir grup, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın konvoyuna silahlı saldırı düzenlendi. Silahlı saldırıda vurulan kişinin Mahmud Abbas’ın koruması olduğu düşünülüyor.’Ebu Cendel’in Çocukları’ grubu önceki gün yaptıkları yazılı açıklama ile Mahmud Abbas’a Gazze konusunda adım atması ve İsrail’e karşı harekete geçmesi için 24 saatlik bir ültimatom vermişti.
Sosyal medyada yayınlanan yazılı açıklamada Abbas’dan ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in yaptığı açıklamaları reddeden net bir açıklama yapması istendi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Pazar günü Batı Şeria’da sürpriz bir görüşme gerçekleştirerek ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya gelmişti. Görüşmede Abbas’ın, Gazze Şeridi’ne insani yardımların girişine izin verilmesi ve “acil ateşkes” ilan edilmesi gerektiğini söylediği, Blinken’ın da ABD’nin Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması konusunda kararlı olduğunu belirttiği aktarıldı.