S­e­r­m­a­y­e­y­i­ ­ ­d­e­ğ­i­l­ ­m­e­v­c­u­t­ ­y­a­t­ı­r­ı­m­l­a­r­ı­ ­d­a­ ­k­o­r­u­m­a­l­ı­y­ı­z­

S­e­r­m­a­y­e­y­i­ ­ ­d­e­ğ­i­l­ ­m­e­v­c­u­t­ ­y­a­t­ı­r­ı­m­l­a­r­ı­ ­d­a­ ­k­o­r­u­m­a­l­ı­y­ı­z­

Türkiye’de doğrudan yatırımlar gün geçtikçe azalıyor. Uluslararası doğrudan yatırımlar 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 22 düşüşle 10,6 milyar dolara geriledi. Sadece yatırım sermayesi girişleri 5,6 milyar dolar yabancıya konut satışı da 3,6 milyar dolar oldu. YASED Başkanı Aksoy “Bu süreçte sadece sermayeyi korumak yetmez. Mevcut yatırımları da korumak gerekiyor. Bize istihdam ve katma değerli yatırım lazım” dedi.

ALİ YILDIRIM

Son yıllarda yaşanan kur krizi, maliyetlerdeki yükseliş ve özellikle yeni pazarlardan düşük maliyetle pazara giren birçok marka yatırımcıları zorlamaya başladı. Uzun bir süredir gündemde olan Türkiye’ye doğrudan gerçekleşen yeni yatırımların payındaki hızlı düşüş, Merkez Bankası verilerine de yansıdı.

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) 2023 yılına ilişkin uluslararası doğrudan yatırım (UDY) verilerini açıkladı. YASED’in açıkladığı “Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar” bültenine göre, Türkiye’ye UDY girişi 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 22 düşüşle 10,6 milyar dolar oldu. Söz konusu toplam UDY girişi içinde yatırım sermayesi girişleriyle 5,6 milyar dolar, yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı yoluyla 3,6 milyar dolar, borçlanma araçları vasıtasıyla da 1,9 milyar dolar değerinde giriş kaydedildi. Yatırım tasfiyelerinin 374 milyon dolar değerinde aşağı yönde etkilemesiyle, toplam UDY girişi 10,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu UDY cari açığın yüzde 24’üne karşılık geldi. YASED Başkanı Engin Aksoy, gelinen bu tabloda yatırımların artış kaydetmesi gerektiğini vurguladı. Sadece sermayenin değil mevcut yatırımların da korunması gerektiğinin altını çizen Aksoy “Tabi aynı zamanda yatırımları da arttırmamız gerekiyor. Bize istihdam ve katma değerli yatırım lazım. Yatırımlarda dünyaya göre bizde daha fazla düşüş var. Döviz kuru ve enflasyon yatırımları en çok etkileyen unsurlardan. Kararı bu iki durum çok etkiliyor. Yatırımlar için risk teşkil ediyor. Üyelerimizin yüzde 25’i gelecek 6 ayı oldukça olumsuz görüyor. Doğrudan yatırımlarda ikinci 10’dayız. Ana ilk 10’a girmemiz gerekiyor. Teşvik mekanizması ve vergi sistemi bizim için önemli. Kurumlar vergisinde bir düzenleme olması gerekiyor” dedi.‘

15kr04-kelle-sag-engin.jpg
YASED Başkanı Engin Aksoy

Engin Aksoy “Bu dönemde, Türkiye’nin uluslararası doğrudan yatırımlar içinde rekabetçiliğinin artmasını çok önemli görüyoruz. Pasta büyümüyor, rekabet gittikçe kızışıyor, Türkiye’nin bu pastadan daha fazla pay alabilmesi için rekabetçiliği artmalı. YASED olarak, 33 ülkeden 274 üyemiz ile üzerimizde sorumluluk hissediyoruz. YASED olarak biz, Türkiye’deki uluslararası doğrudan yatırım sermayesinin yüzde 85’ini temsil ediyoruz. Bugün yaklaşık 1,3 milyon kişi bu şirketlerde istihdam ediliyor, bu da kayıtlı istihdamın yaklaşık yüzde 9’una denk geliyor. Ayrıca ülkemizin gerçekleştirdiği ihracatın ortalama yüzde 30’u yine bu şirketlerce gerçekleştiriliyor. YASED şirketleri Türkiye’de çalıştığı 85 bin tedarikçisi var.”

Türkiye’deki UDY kompozisyonuna bakıldığında gayrimenkul yatırımlarının toplam UDY içinde yüzde 33 pay aldığını vurgulayan Engin Aksoy, odaklandıkları kısmın ise 5,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen yatırım sermayesi denilen üretken sermaye kısmı olduğunu söyledi. Aksoy, “2023 yılında 5,6 milyar dolarlık bir yatırım sermayesi girişi oldu, geçen yıla kıyasla bu rakamda yüzde 20’lik bir azalma mevcut. Bu yatırımın yüzde 18’i toptan ve perakende sektöründen, yüzde 11’i finans sektöründen, yüzde 9’u ise elektrik dağıtım sektöründen geldi. UDY’nin dünya genelindeki sektörel kompozisyonuna bakıldığında ise küresel tedarik zincirlerinin (KTZ) yoğun olduğu, elektronik ürünler, otomotiv ve kimya, bilgi ve iletişim gibi sektörlerdeki, greenfield projelerinde önemli bir artış görmekteyiz. Her ne kadar çok büyük ivme kaydedilen 2022’ye kıyasla biraz daha durgun olsa da yeşil dönüşümün de bir parçası olan bataryalar, elektrikli araçlar, yarı iletkenler, yenilenebilir enerji de yine öne çıkan sektörler arasında yer almakta.” ifadelerini kullandı.

YASED’in UDY Rekabetçilik Endeksi hakkında da bilgi veren Engin Aksoy, bu endeks kapsamında Türkiye’nin rekabetçiliğinin yeri ve iyileştirilmesi gereken alanlar hakkında analiz yaptıklarını söyledi. Aksoy, bu çerçevede endeks kapsamında 42 gösterge bulunduğunu, bunun altında 8 alt başlık olduğunu anlatan Aksoy, şu bilgileri paylaştı: “Analiz sonuçlarımız, son birkaç yılda Türkiye’de insan kaynakları ve özellikle maliyetler alanında gerçekleşen iyileşmelerin, ülkenin UDY çekme cazibesini artırdığını gösteriyor. Örneğin, 2018’de maliyetler açısından en cazip 4’üncü ülkeymişiz. 2023’te 2’nciliğe yükselmişiz. Pazar büyüklüğü Türkiye’nin en önemli güçlerinden biri. Bazı sektörlerde Türkiye’deki ekosistem çok gelişmiş durumda. Türkiye’de insan kalitesinde de büyük avantajı var. Diğer yandan risk göstergelerinde biraz daha gerideyiz. Düzenleyici çerçevenin öngörülebilirliği, makroekonomik istikrar, altyapı ve lojistik konusunda hala gelişim alanlarımız var. En çok yatırım çeken, bizimle yarışan 21 ülkeyi kıyasladık.

Engin Aksoy “Yatırım kararı verilirken ortalamaya ya yakınız ya da ortalamanın çok az üzerindeyiz, bu yüzden risk göstergeleri ve düzenleyici çerçeveye odaklanmamız gerekiyor. Bu iki alandaki performansımız, ortalama bir rakibimizin biraz daha altında. 21 ülkeye baktığımızda ikinci 10’luk kümedeyiz, ilk 10’daki kümeye geçmemiz lazım çünkü Türkiye’nin, hükümetimizin hem de YASED olarak bizim hedefimiz Türkiye’nin uluslararası yatırımdan aldığı payı yüzde 1’den yüzde 1,5’e çıkarabilmek. Bunun için de 21 ülke içinden ilk 10’a sıçrama yapmamız lazım. Elimizi zayıflatan unsur düzenleyici çerçeve ve risk faktörleri” diye konuştu.

Türkiye’nin kredi derecelendirme notlarında iyileşme olduğuna ama hala ortalama bir rakibinin uzağında olduğuna dikkati çeken Engin Aksoy, benzer şekilde enflasyon ve finansal kontroller için de performansın iyileşmesi gerektiğini söyledi. Aksoy, “Son dönemde enflasyonla mücadele konusunda atılmış adımlar var, bunları olumlu buluyoruz ama bunların devam etmesini ve yapısal reformlarla desteklenmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

Popular Articles

Latest Articles