Merkez bankalarının şahin sıkılaştırıcı duruşu, dünyadaki borsalardan rekor hızda sermaye çıkışın ortaya çıkardı. Bu durum da, 2008 mali krizinden bu zamana en kötü küresel borsa çöküşünün habercisi oluyor.
Yabancı basın, hisse senedi fonlarının Aralık ayının 21'ine dek 1 hafta süresince fon çıkışı ortalama 42 milyar dolarla bütün zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını belirtiyor. ABD değeri ile savunma stokları da sıra ile 17.2 milyar dolar ile 27.8 milyar dolar geriledi. Hepsi haftalık oranda rekor seviyeyi buldu.
Nakit mevcudiyetleri de 59,5 milyar dolar düştü. Bu azalış, 2022 yılının Şubat ayı itibari ile yaşanan en büyük düşüş oldu. Yatırım sınıfı tahviller ile yüksek faiz oranındaki tahvillerden çıkışlar da 9 haftanın rekor seviyesini gördü.
Gelişen devlet tahvilleriyse Nisan ayından bu zamana dek ilk girişlerini gösterdi. Gelişmekte olan piyasanın hisse senetleri, peş peşe 3 hafta süresince bir giriş trendi gösterip 3,2 milyar dolar giriş sağladı. Bu haftaya giriş yapmadan evvel FED 2023 yılının politika görünümüne dair şahin bir duruş gösterirken, hafta içinde Avrupa Merkez Bankası ile Japonya Merkez Bankası da sıkılaştırmaya gitti.
Uzmanlara göre, sene sonu trendinin hisse senedi satışları da artarken, Bank of America Citigroup ve Barclay, EDRP Global verilerine göre bu analizi yaptı. BofA'nın da yer aldığı 3 finans kurumu, aynı dönemdeki tahvil fonları ile para piyasası fonlarında da net çıkışlar olduğunu belirtti.
2022 yılının hepsi için, hisse senetleri hala 166,5 milyar dolarlık net giriş sağlamakta. Uzmanlar, borsadan daha tam bir çıkış olmadığından borsanın önümüzdeki sene daha çok düşmesinin muhtemel olduğunu öngörüyor. Tahvil fonları senede 257 milyar dolarlık kesin çıkış gösterdi. BofA stratejisti Michael Hartnett, tahvillerin 2023 yılında hisse senetlerinin karşısında daha da kötüleşeceğini düşünüyor.
Barclay stratejisti Emmanuelle Coe yazdığı bir raporunda, “2022’deki sorunların çoğu çözülmeden kalacak ve hisse senedi fiyatlarındaki dalgalanmalarla dolu vahşi bir yıla hazırlanacağız” uyarısında bulundu. Enflasyona karşı durgunluk, kurumsal performansın görünümü, Çin ekonomisinin yeniden başlaması ve Ukrayna’daki savaş konusundaki tartışmalar piyasanın dikkatini çekmeye devam edecek” sözlerini kullandı.