W­i­l­d­e­r­s­ ­d­e­p­r­e­m­i­ ­H­o­l­l­a­n­d­a­’­y­ı­ ­s­a­r­s­t­ı­!­ ­B­a­ş­b­a­k­a­n­ ­o­l­a­b­i­l­e­c­e­k­ ­m­i­?­

W­i­l­d­e­r­s­ ­d­e­p­r­e­m­i­ ­H­o­l­l­a­n­d­a­’­y­ı­ ­s­a­r­s­t­ı­!­ ­B­a­ş­b­a­k­a­n­ ­o­l­a­b­i­l­e­c­e­k­ ­m­i­?­

İslam karşıtı aşırı sağcı Geert Wilders’in seçimlerde birinci parti çıkması, Hollanda’nın hatta Avrupa’nın siyasi geleceğine yönelik karamsarlık atmosferi yarattı. Ancak başbakanlığa giden yolda zorlu koalisyon görüşmeleri var.

KARAR/ALMANYA

Seçim anketlerinde uzun süre dördüncü olarak çıkan Geert Willders’in partisi PVV ancak seçime birkaç gün kala iddialı hale gelmişti. Yine de hiç kimse Wilders’den birinci parti olacak bir başarı beklemiyordu. Fakat umulmadık bir kabus gerçek oldu ve PVV Hollanda parlamentosundaki 150 sandalyeden 37’sini kazanarak sadece kendi ülkesini değil Avrupa’yı da dehşete düşürdü. İkinci sırayı Frans Timmerman liderliğindeki sosyal demokrat yeşil koalisyon 25 milletvekili ile aldı.

Wilders’in İslam düşmanı, ırkçı, ucuz popülist sabıkası bir hayli kabarık. 2016 yılında azınlıkları dışladığı gerekçesiyle suçlu bulundu. Kuranı Hitler’in Kavgam kitabıyla kıyasladı (Bu Müslümanları aşağılamaya yönelik yaptığı ima ve açıklamalardan sadece bir tanesi). Wilders ayrıca Hollanda’nın AB’den ayrılması fikrini (Nexit) savunuyor. Siyasi hedefleri arasında Kuran’ı yasaklayıp, camileri kapatma ta olan Wilders secim öncesi koalisyon ihtimalinin belirmesinden sonra söylemini yumuşatarak önceliğinin İslam’la mücadele etmek olmadığını beyan etmişti.

Hollanda’da Wilders’in bu denli büyük bir başarı elde etmesinde halkın göçün daha sıkı kontrol edilmesi talebi bulunduğu yönünde hemen hemen bütün gözlemciler aynı görüştü. Mevcut büyük partiler seçmenin bu yöndeki taleplerin karşılayabilecek bir tavır ve irade sergileyemedi.

Diğer partiler de göçün sıkı denetlenmesi konusunda seçim görüşlerini beyan etti, iktidar partisi VVD göçün daha sıkı denetlenmesi vaadinde bulundu. Ancak VVD’nin Dilan Yeşilgöz başkanlığındaki bu vaatleri seçmene inandırıcı gelmedi ve VVD ancak üçüncü sırayı alabildi.

Gerçi seçim öncesi yapılan anketlerde ülkenin sorunları sıralamasında göç sorunu altıncı sırada yer alıyordu ancak büyük partilere sorunları çözme konusunda halkın güvenini kaybetti ve Wilders’n yıllardır sürdürdüğü aşırı sağ merkezli sistem karşıtlığı söylemi insanlara güven verdi.

Şimdi asıl soru Wilders’in gerçekten başbakanlık koltuğuna oturup oturamayacağı. Wilders’le koalisyon için matematiksel olarak ilk akla gelen VVD'nin yeni genel başkanı Dilan Yeşilgöz önceleri muhtemel bir koalisyona sıcak baktığını açıkladı.Bu da Wilders'i meşruiyet zeminine çekti. Wilders'in merkez seçmen tarafından da seçilmesinin ana nedenlerinden birisi bu. Yeşilgöz seçimden bir gün önce ise Wildersle koalisyonun mümkün olmadığı söyleyerek fikir değiştirdi. Sağ sosyal muhfazakar parti NSC koalisyonu mümkün görüyor. Zorlu koalisyon görüşmeleri bekleniyor ve görüşmelerin gelecek yıla sarkmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Popular Articles

Latest Articles