Profesör isimden son depremin olduğu yer hakkında kritik uyarı geldi. Fay hattını didik didik incelerken karşılaştığı manzarayı anlattı. Son deprem öyle bir yerde olmuş ki, bu gerçekleşirse felaketin büyüğü gelecek. İşte deprem bölgesinde beklenen felaket...
Ülke genelinde yaşanan sarsıntılar profesörler tarafından araştırılıyor. Özellikle endişe veren o bölgede yapılan bir araştırmada profesör, tehlikenin boyutunu açıkladı. Son deprem öyle bir yerde oldu ki...
Marmara Bölgesi'nde meydana gelen art arda depremler, İstanbul ve çevre illeri endişelendirdi. Bu depremlerin Büyük Marmara depremini tetikleyip tetiklemeyeceği sorusu akıllara gelirken, deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, son depremin yeri konusunda dikkat çekici uyarılarda bulundu.
17 Aralık'ta Marmara Denizi'nde meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki depremin ardından, 10 Haber'e konuşan Ersoy, depremin yerinin oldukça kritik olduğunu belirtti. Bu depremin, beklenen Büyük Marmara depreminin oluşacağı faya yakın bir konumda gerçekleştiğini ifade etti. Gemlik Körfezi'ndeki önceki depremlerden farklı olarak değerlendirilmesi gereken bu depremin, ilerleyen süreçte nasıl bir seyir izleyeceğinin dikkatle takip edilmesi gerektiğini vurguladı.
Her ne kadar her depremin ardından gündeme gelen "yapı stokunu yenileme" tartışması kısa sürede unutulsa da, Türkiye'nin en büyük şehri İstanbul'da 1,3 milyon binanın ve 6,5 milyon konutun bulunduğunu hatırlatan Ersoy, risk altındaki 1,5 milyon konutun ve acil dönüştürülmesi gereken 300 bin yapının bulunduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Büyük Marmara depreminde olası bir tsunami tehlikesine de dikkat çekti. Marmara Denizi'nin dibinde 1250 metrelik üç büyük çukur bulunduğunu belirten Ersoy, olası bir Marmara depreminde bu çukurlarda denizaltı heyelanı yaşanması durumunda tsunami riskinin ortaya çıkabileceğini ifade etti. İstanbul'un bu riskle her zaman karşı karşıya olduğunu ve tarih boyunca benzer durumların yaşandığını hatırlattı.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Şükrü Ersoy'un uyarıları, Marmara Bölgesi'nde yaşayanları deprem ve tsunami riskine karşı daha fazla hazırlıklı olmaya çağırıyor. Gelecekteki deprem senaryolarının daha iyi anlaşılması ve riskin azaltılması için bilimsel ve toplumsal bir çaba gerekmektedir. Herkesin güvenliğini ön planda tutarak, afetlere karşı bilinçli bir toplum oluşturmak büyük önem taşımaktadır.